Karların parlamalarının göz üzerindeki sonucu kar körlüğü meydana gelebilir. Korunmak için kar gözlüğü kullanılmalıdır. Eskimolar kuru bir odunu yakarak veya keserek arasından bakabilecekleri bir kar maskesi yaparlar. Maske burnun üzerindeki köprüye oturtulur ve bir telle tutturulur.
Güneşin parlak yansımalarının göze gelmesini önler. Yanakların ve burnun is veya kara kalemle karartılması veya kirli makine yağı sürülmesi de güneşin kardan yaptığı yansımaları azaltır. Sıkı ayakkabılar dondurucu havalarda zararlıdır. Ayakta yaraya yol açabilir. Bunun için soğuk ülkelerde ayakkabılar, içine çift kalın çorap giyilecek kadar büyük ve geniştirler.
Eğer ayakkabılar yeteri kadar büyük değilse ayakkabı kalın bezlerle sarılmalıdır. Ayaktaki soğuk çatlaklarında ayakkabılar ve sargılar değiştirilmeli ve ayak kürkle veya kumaşla ısınana kadar sarılmalıdır. Eller sıcak ve kuru tutulmalıdır. Kalın yün eldivenler içe ve rüzgâr kesici tek parmaklı eldivenler dışa olmak üzere çift eldiven giyilmelidir. Çıplak deriye dokundurulacak soğuk metal, kızgın yanma duygusunu verdiği halde deriyi dondurur.
İlk yanma duygusunda vücudun o bölümü hızla metalden çekilmeye çalışılır ve metale yapışan deri, soyulur. Deriyi soyulmaktan kurtarmak için metal ısıtılarak deriden yavaşça ayrılmalıdır.
Eskimolann beslenmesi kutba uyar. Yağ fazla kalori verdiği için, beslenmenin temel unsurudur. Soğuk bölgelerde konaklayan havacılar ve askerler bu şartlara uygun özel beslenme şekline gereksinim duyarlar. Gerçekte bütün balıklar iyi bir kutup yiyeceği olacak kadar yağ içerirler. Morina balığının karaciğeri özellikle besleyici bir gıdadır, haşlanarak yenilebilir. Soğuğun etkisi ile deride oluşan değişiklikler derinin çatlaması ve donmasıdır.
Birinci derecede donukta deri beyaz ya da griye dönüşmeye başlar ve sertleşir. İkinci derecede donukta deri soğuk ve soluktur. Ovuşturma ve masajlar zararlıdır, çünkü donmuş dokuları parçalayabilir. Yavaş yavaş ısıtıldığında deri kızarmaya başlar ve bu arada ağrı ile beraber deride yanıklarda görüldüğü gibi bül denilen su toplanması meydana gelir. Üçüncü derecede donuklarda ise nekroz, yani gangren oluşur
Kaynak: Hastane.com.tr