ANKARA (ANKA) –Tüm dünyayı alarma geçiren domuz gribi korkusu Türkiye’yi de sardı. Gazi Üniversitesi Tıp Fakültesi Klinik Bakteriyoloji ve Enfeksiyon Hastalıkları Anabilim Dalı Öğretim Üyesi Prof. Dr. Esin Şenol, şu an için virüsün başka ülkelerde olmasının Türkiye için bir avantaj olduğunu söyleyerek, “Biz uyarıyı aldık. Düzgün ve organize bir şekilde çalışabilirsek bunu engelleyebiliriz.
Yepyeni bir tür söz konusu belli ki. Böyle olunca da bir aşının hazırlanması da 3-4 ayı bulur. Piyasadaki grip ilaçları bu virüse etkili; ancak yanlış yönlendirme olmasın. Bunlar kesinlikle doktor tavsiyesi ile kullanılmalı” dedi.
Gazi Üniversitesi Tıp Fakültesi Klinik Bakteriyoloji ve Enfeksiyon Hastalıkları Anabilim Dalı Öğretim Üyesi Prof. Dr. Esin Şenol, ANKA’ya yaptığı açıklamada; büyük endişe yaratan domuz gribine ilişkin bilgi verdi. Prof. Dr. Şenol, gribin Meksika’da, daha önceden de Amerika’dan bildirilmiş vakalar olduğunu söyleyerek, “Yani 10-12 kadar vaka var. Ama bunun dağılımı 2005 ile 2009 yılları arasında. Domuzdan insana virüs geçişi, zaman zaman hep bildirilmiştir. Ama salgın düzeyine gelme korkusu yeni bir tür oluşmuşsa mevcuttur. Yani 12 kadar bir vaka bildirimi vardı. Ama biz buna biz tek tek vakalar diyorduk. Şimdi bir 80 ile 100 kişiyi ilgilendiren ölüm anlamında; ama binin üstündeki kişide Meksika’da bir salgın söz konusu” dedi. HASTALIĞIN YAYILMASINDA HAVA YOLU BÜYÜK ÖNEM TAŞIYORDomuzlarla yakın yaşamın risk oluşturduğuna işaret eden Prof. Dr. Şenol, “Ancak insanlar arasında hızlı yayılım başladıktan sonra artık süreç domuzla yakın temas riskini aşar. Yani insandan insana bulaş, yani solunum yoluyla bulaşma süreci başlamış olur” dedi. Prof. Dr. Şenol, bu nedenle kıtalararası ve ülkeler arası geçişte hava yolunun büyük önem taşıdığını kaydederek, “Uzun süre yakın temasta kaldığımızı uçak seyahatleri ya da oraya gitmiş, seyahat etmiş ve enfekte olmuş bir kişinin dönüp bulaştırıcılığının devam etmesi riskli bir durum. Bu nedenle de bir risk var ve Dünya Sağlık Örgütü alarm vaziyetinde” diye konuştu. BİLGİLENDİRME ÇOK ÖNEMLİHastalığın yayılmasını önlemek için bilgilendirmenin büyük önemi olduğunun altını çizen Prof. Dr. Şenol, “Şu anda Amerika ve Meksika’da var. Onun bilgisinin verilip seyahat edecek kişilerin de özellikle bilgi broşürleriyle bilgilendirilmesi gerekir. Bunu havayolları yapabilir” dedi. Prof. Dr. Esin Şenol şunları söyledi: “Solunum yolu enfeksiyonu bulgusu olan, yani bildiğimiz nezle bulguları olan, seyahat sırasında ve dönüşünde ateşi yükselen kişilerin tespit için teşvik edilmeleri oldukça önemli. Ama bu tespit ve teşvik işlemleri sırasında da sağlık siteminde de basamaklı bir şekilde ne yapılacağının organize edilmesi gerekiyor. Özellikle 1. basamak sağlık kuruluşları yani sağlık ocaklarının uyarılması gerekir. Okullarda solunum sistemi bulguları gösteren çocukların okula gelişinin önlenmesi, evlerinde istirahata yönlendirilmesi de oldukça önemli. Ayrıca birey olarak da sağlıklı yaşam kurallarına her zaman uymak gerekir. Yani havalandırma, el yıkama, solunum sistemi enfeksiyonu bulguları olan hastalarla yakın temas etmemesi çok önemli.” AŞININ HAZIRLANMASI 3-4 AYI BULURProf. Dr. Esin Şenol, hastalık belirtilerinin bir nezle ya da grip belirtisinden çok da farklı olmadığını belirterek, “Yüksek ateş, halsizlik, kırıklık, burunda tıkanıklık, öksürük, baş ağrısı, şiddetli kas ağrıları belirtiler arasında” dedi. Kuş gribi gibi domuz gribinin de zoonoz hastalıklar içinde yer aldığını ifade eden Prof. Dr. Şenol, “Yani bunlar hayvandan insana geçişi söz konusu olan hastalıklar. Zoonozlar her zaman dünyayı tehdit etmiş. Veba örneğinde olduğu gibi. Her zaman büyük salgın riski taşırlar. Ortak özellikleri de budur” dedi. Prof. Dr. Şenol şunları söyledi: “Dünya Sağlık Örgütü kuş gribi ile birlikte alarma geçmişti zaten. Neden alarma geçmişti. Bizi uyaran şey yeni bir tür gelişme riski var idi. Bu virüslerin özellikleri çok sık değişime uğramalarıdır. Dolayısıyla bu değişimin gerçekleştiği hamur tekneleri de domuzlar. Ara konak diyebiliriz domuzlara. Yaklaşık ilk kuş gribi ile ilgili uyarıların olduğu 97’den beri, 2003’ten itibaren de Türkiye çok önemliydi kıtalararası geçişte.
Hızla insanlara bulaştı ve ölümler oldu.”
Dünya Sağlık Örgütünün de bu kıtalararası geçiş anlamında uyarıları aldığını ve hazırlıklarına başladığını ifade eden Prof. Dr. Şenol şöyle devam etti: “Bilimin de yetişebildiği bir kısım var. Yepyeni bir tür söz konusu belli ki. Böyle olunca da bir aşının hazırlanması da 3-4 ayı bulur. Ama piyasadaki grip ilaçları bu virüse etkili. Fakat yanlış bir yönlendirme olmasın. Bunlar doktor tavsiyesi olmadan asla kullanılmamalı. Hastalığın şu anda Meksika’da olması bizim için bir avantaj. Biz uyarıyı aldık. Sağlık sistemi yeterince organize çalışır ise, düzgün çalışabilirsek biz bunu engelleyebiliriz. O sırada aşı da hazırlanır.”