Dolaşım Sistemi Nedir, Dolaşım Sistemi Hakkında, Dolaşım Sistemleri
Londralı Doktor william Harvey’in, kan dolaşımıyla ilgili devrimci kuramını özetleyen ünlü kitabının ilk yayımı, 1628 yılına değin uzanır. Dolaşım sisteminin merkezinde, dört bölmeden (sol kulakçık-sol karıncık ve sağ kulakçık-sağ karıncık) oluşan yürek bulunur. Yürek, kanı vücuda iki yoldan pompalar: Birincisi, akciğerlere doğru olan “küçük dolaşım”, ikincisi ise vücudun geri kalan bölgelerine yayılan “büyük dolaşım”.
İnsanda Dolaşım Sistemi, Küçük dolaşımda, Vücuttaki kan, toplardamarlar aracılığıyla yüreğin sağ kulakçığına döner. Daha sonra sağ karıncıktan akciğer atardamarı aracılığıyla akciğerlere pompalanır. Burada, içindeki karbondioksiti boşaltıp, alyuvarlarına oksijen doldurarak temizlenir. Temizlenen kan, akciğer toplardamarı yoluyla, yüreğin sol kulakçığına gelir ve buradan da sol karıncığa geçerek atardamarlar aracılığıyla vücudun her yanına pompalanır.
Büyük dolaşım, sol karıncıktan çıkan büyük atardamar (aort) ile başlar. Aorttan, yüreğin kendisini kanla besleyen atardamarlar ayrılır. Bir başka kol ise, boyuna, başa ve kollara gider. Aort, göğüsten aşağıya doğru yönelerek, omurganın önünden karın bölgesine gelir. Buradan karaciğer, mide, dalak, böbrekler ve bağırsaklara yayılır. Göbek hizasında iki kola ayrılarak bacaklara iner.
Atardamarlar vücuda yayıldıkça çapları giderek küçülür ve en ince oldukları zaman arterol adını alırlar. Yayıldıkça küçülen ve incelen bu damar ağı, “kılcal” adı verilen çok küçük ve ince çeperli damarlarla son bulur. Dokulara besin ve oksijen aktarımı ile dokuların çıkardığı artık ve zararlı maddelerin toplanması bu kılcallar aracılığıyla olur.
Kılcallar, içlerindeki kirli kanı, venule adı verilen daha geniş damarlara geçirir, onlar da çapları daha geniş olan toplardamarlara boşaltırlar. Bacaklardan, omurga bölgesinden ve göğüsten gelen kan, alt ana toplardamarda; baş, boyun ve kollardan gelenler ise üst ana toplardamarda toplanır. Bu ikisi, yüreğin sağ kulakçığına girer ve böylece tamamlanan kan dolaşımı, ömür boyu tekrarlanır durur.
Atar ve toplardamarların çeperleri üç tabakadan oluşur: İntima denilen, içteki tabaka; ortada, media adı verilen esnek bir kas dokusu tabakası; adventia adı verilen, liflerle kaplı bir dış tabaka. Atardamarların içindeki media tabakası, toplardamarlarınkine göre çok daha kalındır, çünkü yüreğin kasılması (vuruşu) sonucunda kanın damarlara yaptığı basınca dayanabilmesi gerekir. Atar ve toplardamarlar arasındaki bir başka ayrım da, ikincilerin supaplara sahip olmasıdır; bu supaplar toplardamarın, görevini yerine getirebilmesi, yani kanı sadece yüreğe doğru akıtabilmesi için gereklidir. Kol ve bacaklardaki kasların kasılması, bu kaslar arasından geçen toplardamarlara baskı yapar ve böylece kanın ileriye doğru akmasına yardım eder. Buna da “kas pompası” denir