Yard. Doç. Dr. İlker Günyeli
Jinekolojik Onkoloji
Öncelikle bilinmesi gereken şudur ki; yeni doğum yapmış annelerin postpartum ilk 6 haftasına lohusalık(puerperium) adı verilir. Halk arasında söylenen "lohusanın bir ayağı mezardadır" tabiri çok da yanlış sayılmaz aslında. gerçekten gebelik boyunca bütün rezervlerini, gücünü, kanını, besin maddelerini, kalsiyumunu vs bebeği için harcamıştır anne. Bu nedenle hem gebelik sırasında hem de erken postpartum dönemde anne; fiziksel ve mental olarak desteklenmelidir. zira doğum sonrası hüznü ve depresyonu denilen psikolojik problemler de lohusayı bekleyen önemli sorunlardır.
Bu nedenle özellikle eşi ve yakın çevresi açısından çok zor geçmiş bir gebelik süreci ve zor geçecek bebek büyütme dönemi,uykusuzluklar ile anemi durumlarına bağlı gelişen halsizlik ,yorgunluklar hep üstüste eklenecektir. yani, destek, ileri derecede önem arzedecektir bu dönemde.
Laktasyon döneminde diyetisyenler normalden çok daha fazla kalori ilave etmektedirler lohusaların diyetine. çünkü, anne karnında iken, göbek kordonundan alınan besinler, şimdi de süt yoluyla anneden çekilmekte ve anne zayıf düşürülmektedir. dolayısıyla replasman yani yerine koyma da had safhada olmalıdır.
Korunma yöntemlerine gelince; erken postpartum dönemde "löşi" denilen lohusa akıntıları, bir süre devam eder ve eş zamanlı olarak rahim kendisini toplamaya ve eski haline gelmeye çalışır. literatürde postpartum ilk 1,5 aydan önce emziren annelerde gebeliğe rastlanılmamıştır.
Ancak bu dönemden sonra, anneye ve bebeğe zararı olmayan yöntemlerle mutlaka korunmaya başlanmalıdır.. halk arasındaki yaygın kanı olan "süt korur" mantığına uyulması, beraberinde bir çok gereksiz kürtaj getirmektedir.
Bu amaçla 2. aydan sonra ria(spiral) uygun bir yöntemdir.(hormonlu yada bakır ) spiralin, ya doğumdan hemen sonra ya da 2. aydan sonra takılması önerilmektedir. hormon salgılamayan mekanik bir yöntem olması nedeniyle tercih edilebilecek bir yöntemdir ria. diğer bir yöntem ise 150 mg medroksi progesteron asetat( depo provera) içeren 3 aylık iğne yöntemidir.
Sadece gebelik hormonu içermesi nedeniyle emziren annelerde güvenle kullanılabilen koruyuculuğu oldukça fazla olan etkin bir yöntemdir. ard arda 3-4 sefer yapıldığında , ilaç kesilse bile 9 aya kadar gebeliğe engel olabilmektedir.
Diğer metodlar olarak ,bariyer metodlar( vajinal spermisidler, servikal(bayan kondomu) kondom,erkek kondomu,jel, köpükler) ve implanon adı verilen sol kola takılan progesteronlu implant sistemi de lohusa da kontraseptif amaçlı kullanılabilir. eğer hasta fertilitesini tamamlamış yada artık çocuk istemiyor ise sezaryen doğumla birlikte yada normal doğumdan sonra,henüz hastaneden çıkmadan (açık ameliyat, minilaparotomi yada laparoskopi ile) tüplerini bağlatmayı düşünebilir(tüp ligasyonu)
Doğum kontrol hapları ve aylık iğne(mesigyna) gibi östrojen içeren uygulamalar anne sütünden bebeğe geçmesi nedeniyle erken postpartum dönemde uygun değildir ve seçilmemelidir.
Kaynak: Hastane.com.tr