Her diyette mutlaka spordan ve hareketten söz edilir. Benim önerdiğim diyette bütünleyici olarak spor vs. gerekmiyor. Ancak hareketsiz bir yaşam, çoğu insan bilmez ama önce psikolojik sorunları ve stresi getirir. Doktorumuz sayın psikiyatrist Doç. Dr. Sefa Saygılıya “merhaba” dediğinizde size ilk cümlesi “günde hiç olmazsa yarım saat yürüyün ve stresi atın” olacaktır. İşte bu açıdan hem bedenen hem de ruhen sağlıklı olabilmenin günümüzde neredeyse tek yolu egzersiz ve spordur.
Önce yürüyüş diyorum. Bu belli bir hızda ve tempoda olmalı. Ne hızlı, ne yavaş. Mutlaka 40 dakika şartı olmalı, Çünkü vücut bu şekilde yağ yakıyor. Tabi bu şartlar spor olarak, normal yürümeler hariç. Tempo pratik olarak şöyle ayarlanabilir: Yürürken tempoyu artırdığımızda adımızı nefesimiz tıkanmadan söyleyebilmeli, biraz konuşabilmeliyiz. Bunun üzerindeki bir tempoda vücut yağ yakmadığı gibi pek yaran da olmaz. Spora başlamadan kendimizce basit bazı hareketlerle vücut ısıtılmalıdır. Spor bitince de bu hareketler tekrar edilmelidir. Bir çoğumuz bilinçsizce haftada bir gün halı sahada top oynar, kendini sıkıştırır.
Çoğu, maçtan önce ısınmaz, maç bitimi de böyle. Bu arada tempoyu çok bilinçsiz artırıp, kendini aşırı yorar. Bu tempoda vücut savunmaya geçerek yağ stoklamayı artırır. İyi ısınılmamışsa vücuttaki hazır glikozlar yakılır ve artık vücuda işkence yapılır. Isınma yapıldığında vücut yağlan eritip düzenli yağ yakma moduna geçer. Nefessiz kalmayacak şekilde tempo güzel ayarlandığında istenen sonuç alınır. Aerobik kelimesi aslında bunu anlatır. Nefessiz kalmadan spor.
Spor asla ihmal edilmemeli. Sokakta, bayırda, neredeyse her fırsatta, hiç olmazsa yürüyüş yapılmalıdır. Elbette herkes yaşına, sağlık durumunun elverdiğine göre spor yapılmalıdır.