Türkiye’de 6 milyon Denizli’de 50 bini gizli 100 bin diyabetli bulunduğunu vurgulayan Yıldız, "Ülkede diyabetin iyi anlatılamaması ve yeterli eğitim verilememesi nedeniyle şeker hastalığına bağlı organ kayıpları, körlük, by-pas ameliyatları, diyaliz tedavilerine devletin 6-7 milyar dolar harcanıyor.
Bu rakamın ülke için çok önemli bir kaynaktır. Bunun çözüm yolu ise eğitimdir. Hastalığın sonrasında değil, öncesinde tedaviyle giderlerin çok cüzi miktarlara çekilecek hem de insanların organlarını kaybetme riski minimuma inecektir." dedi.
Diyabetin dünyada giderek büyüyen bir sağlık problemi olduğunu, her 10 yılda hastalığın bir kat arttığını ve tedavilere rağmen mümkün olmayan organ kayıpları görüldüğünü ifade eden Yıldız, "Şeker hastalığı sinsi ve belirli bir dönem kendisini belli etmeyen bir hastalıktır. Herkesin belirli aralıklarla kontrollerden geçmesi gerekir." diye konuştu.
Yıldız, tedavinin temeli hasta eğitimi olduğu halde diyabetli hastaların sadece 10’da 1’inin eğitim aldığını bu nedenle diyabete bağlı bir çok hastalığın ortaya çıktığını belirtti.
Bu sonucun ise yılda devlete maliyetinin çok ağır bir fatura olarak karşısına çıktığına dikkat çeken Yıldız, "Şeker hastalığı kanserden sonra tedavisi en pahalı ikinci hastalık. Şeker hastalığın tetiklediği körlük, by-pas ameliyatlarına, diyaliz tedavilerine yılda devletin harcadığı para 6-7 milyar dolar.
Bakü-Ceyhan-Tiflis petrol boru hattının yıllık getirisi ise 250 milyon dolar. Yanı gerçek ortada. Peki çözüm zor mu? Hayır çözüm çok basit. En etkili çözüm eğitim. Yani Türkiye parasını diyabetin başında değil sonunda organ kayıplarına harcıyor.
Diyabetin sonunda harcanan para hem hastaya organlarını geri vermiyor, hem devletimize 50 misli daha fazla harcıyor. Türkiye verem savaşında olduğu gibi Diyabetle Mücadele Kanunu çıkarmalı ve hızla ulusal diyabet savaşını başlatmalıdır." şeklinde konuştu.
Kaynak: Hastane.com.tr