Sanılıyor ki çok tatlı yemek şeker hastalığına yol açıyor. Oysa suçlu, şekerli yiyecekler değil, şekeri enerjiye dönüştüren insülin hormonu.
Şeker hastalarında yiyeceklerin doğru miktarda yenilmesi çok önemli. Eğer diyabetseniz, yiyeceklerinizi diyetisyenin önerdiği miktarlara uygun olarak ölçerek ve öğünlere sadık kalarak yemelisiniz.
Şeker sinsi bir hastalık; bu hastalık herhangi bir belirti göstermeden yıllarca sessiz kalabiliyor. Önlem alınmazsa yüksek kolesterol, damar tıkanıklığı, kol ve bacakta kangren, körlük ve böbrek hastalıklarına sebebiyet veriyor. Ayrıca cinsel iktidarsızlığa, kişilik değişmesine, diş, deri, mide-bağırsak hastalıklarına da yol açıyor.
Kalıtım, şişmanlık, gebelik ve uzun süreli ilaç kullanımı (diüretik, kortikosteroid gibi…) hastalığın ortaya çıkmasını kolaylaştırıyor. Tip I ve Tip II olmak üzere iki tür şeker hastalığı var.
Tip I yani insüline bağlı şeker hastalığı kalıtsal olup çocukluk ya da gençlikte ortaya çıkıyor ve sürekli insülin tedavisini gerektiriyor. Oysa Tip II yani insüline bağımlı olmayan diyabet yetişkinlikte ortaya çıkıyor ve insüline gerek kalmadan diyet ve kilo kaybıyla kontrol altına alınabiliyor. Ancak yetişkinlikte ortaya çıkan şeker hastalığında ölüm riski çocuklukta oluşandan daha yüksek.
Şeker hastalığının belirtileri:
* Aşırı susama ve acıkma
* Çok sık idrara çıkma
* Aşırı yorgunluk ve uyku hali
* Hızlı kilo verme
* Bulanık görme
* Ciltte kuruma ve kaşıntı
* El ve ayaklarda karıncalanma ve uyuşma
* Deride, vajinada ve mesanede iyileşmeyen enfeksiyonlar
* Açlık kan şekeri düzeyinin 140 mg/100 ml’nin üzerinde olması
Hangi sporlar yararlı?
Fiziki aktivite yani spor vücuttaki şekerin hızla tüketilmesine yardımcı olarak kan şekeri düzeyini dengeliyor. Spor ayrıca kan damarları ve kalp için de yararlı. Ancak spora başlamadan önce mutlaka doktora danışarak tıbbi kontrolden geçmeli ve uygulanacak spora karar verilmeli. Yürüyüş, bisiklet, yüzme gibi sporlar ideal olabilir.