Deri Grefti Nedir, Deri Greft, Deri Greftleri
Sözcük anlamı “yama” olan greft (graft), dolaşımını kendisi sağlayamayan, hayatiyetini sürdürebilmek için alıcı (recipient) yatağın dolaşımından yararlanan doku (deri, kas, sinir, tendon, kemik vs.) parçası demektir. Burada sözü edilecek olan, insanın bir verici bölgesinden (donör bölge) alınan deri greftlerinin aynı insanın alıcı bölgesine (recipient bölge) nakledilmesidir, yani otogreftlerdir.
Primer olarak kapatılamayan, sekonder iyileşmeye de uygun olmayan yaraların kapatılmasında otojen deri greftleri ilk seçenektir.
Deri greftleri, epidermisin tamamı ile dermişin bir kısmı veya tamamından oluşur. Epidermis ve dermişin bir kısmını içerenlere “bölünmüş tabaka deri greftleri” (split thickness skin grafts) denirken epidermis ve dermişin tamamını içerenlere “tam kalınlıkta deri greftleri” (full thickness skin grafts) denir. Bölünmüş tabaka deri greftleri, içerdikleri dermiş kalınlığına göre ince veya kaim olabilirler.
Greft inceldikçe “tutması” kolaylaşır ancak ince greftlerin dış etkilere ve travmalara dayanıksız olacağı unutulmamalıdır. Bir yaranın kapatılması için alınacak greft, olabildiğince yaraya yakın bir donör bölgeden sağlanmalıdır.
Bölünmüş tabaka deri greftleri keskin bir alet veya dermatom denilen bu cerrahi işleme özgü aletler yardımı ile alınırlar. Bu greftin alınmasından sonra verici saha, epidermis artıkları ile kıl, yağ ve ter bezleri gibi deri eklerindeki epitel tabakasının rejenerasyonu ile greftin kalınlığına bağlı olmak üzere 7-10 günde epitelize olur ve tekrar greft alınabilir hale gelir.
Tam kalınlıkta deri greftleri ise bisturi yardımı ile alınabilir. Epidermis ve dermişin tamamını içerdiğinden tam kalınlıkta deri greftlerinin donör sahaları kendiliğinden iyileşemez; buranın primer dikiş veya bölünmüş tabaka deri grefti ile kapatılması gerekir.
İster bölünmüş ister tam kalınlıkta olsun bütün deri greftleri alındıktan sonra büzüşürler ve buna “primer kontraktür” denir. Primer kontraktür, greftteki dermis miktarı (kalınlığı) ile doğru orantılıdır; ince greftler az kontrakte olurken tam kalınlıktaki greftler daha çok kontrakte olur. Greftler, alıcı bölgede de kontrakte olurlar ve buna da “sekonder kontraktür” denir (Aslında bu yanlış bir terimdir çünkü greft değil yara yatağı kontrakte olmaktadır). Sekonder kontraktür greftteki dermis miktarı (kalınlığı) ile ters orantılıdır.
Deri greftleri alıcı yatakta ilk saatlerde osmoz ile, daha sonra plasmatik imbibisyon ile beslenmektedir. Alıcı yatak ile greft arasında neovasküla-rizasyon gelişmesi ve kapiller damarların ağızlaşmaları ile greftte dolaşım başlamaktadır. Dolaşımın vasküler karakter kazanabilmesi ortalama 4 gün kadar sürebilmektedir. Bu nedenle greftler dikiş veya fibrinle yaraya tutturulduktan sonra vazelinli-parafinli gaz ve pamuklarla uygulanan baskılı pansuman 4 gün (bazen daha uzun bir) süre yerinde tutulur.
Alıcı yatağa uzak bir vücut bölgesinden alınan deri greftlerinde renk ve yapı (texture) uyumu sorun olabilir. Güneş görmeyen vücut bölgelerinden alınıp “flash area” denen yüz, el gibi güneş gören bölgelere nakledilen deri greftlerinde renk daha açıktır.
Deri greftleri zamanla innerve olurlar. Hiçbir zaman alıcı yatağın yaralanma öncesi innervasyon kalitesine ulaşamayan bu duyusal innervasyon, alıcı yatak karakterine yakın olabilir. İnce deri greftlerinde innervasyon daha çabuk olur ancak bu, geç innerve olan kalın ve tam kalınlıkta deri greftlerinin innervasyon kalitesine ulaşamaz.
Geniş doku defektlerinin örtülmesi, donör alan sıkıntısı nedeniyle zor olabilir. Böyle durumlarda deri grefti üzerinde küçük delikler açılarak greft ağ haline getirilir ve bu delikler de epitelizasyonla iyileşirler. Donör alan sıkıntısı varlığında, doku kültüründe in vitro üretilen epidermis de kullanılabilir (keratinosit kültürü).