Deri Alerjisinin Nedenleri
Derinize dokunan hemen her şey bir potansiyel alerjendir. Ama bazı maddelerin bir tepkiye yol açma olasılığı diğerlerinden daha fazladır. Şimdi en çok karşılaşılan etmenleri özetle görelim.
Bitkiler
ABD’de yapılan araştırmalar birkaç bitkinin deri alerjilerine yol açma riskinin son derece yüksek olduğunu, toplam nüfusun yarısı ile dörtte üçü arasında değişen bir kesimi kapsadığını göstermektedir.
Alerjiye hangi bitki yol açarsa açsın, verilecek öğüt tek ve basittir: Onlardan uzak durun. Yani kırsal alanlarda uzun pantolonlar, uzun kollu elbiseler giyin. Bitkilerle haşır neşir olacaksanız, eldiven kullanın. Dışarıda işiniz bitince elbiselerinizi yıkayın. Alerjiye genellikle bitkinin yağlı reçineleri yol açtığından, kullandığınız aletlere bulaşan yağları temizleyin.
Kuşkulu bir bitkiyle temas edince hemen ilgili bölgeyi su ve sabunla yıkayın. Daha iyisi temizlik için alkol kullanın. Her şeye karşın deriniz kızardığında, kaşıntıyı giderecek şu önlemleri alabilirsiniz:
Kalamin içeren losyonları deneyin. Bu pembe ve sütümsü sıvı, kabarcıkları kurutmaya, zedelenen cildin iyileşmesine yardım edebilir. Ayrıca kaşıntıya da iyi gelir.
Belirtiler şiddetliyse hekime başvurun. Sürülerek kullanılan hidrokortizonlu ilaçlar, güçlü kortikosteroitler ve belki de ağızdan alınan bir ilaç gerekebilir.
Kabarcıklar ne kadar kaşınsa da, derinizi yolmamaya çalışın. Bunların patlamasıyla alerjik tepki yayılmaz; ama enfeksiyona neden olabilirsiniz. İlgili bölgeyi gece gazlı bezle kapatmak, istemeden kaşınmanızı önler. Kabarcıkların patlaması halinde, yarayı temizleyip gevşek steril bir bandajla koruyun.
Başta da söylediğimiz gibi, alerjik tepkilere yalnız kırlarda bulunan bitkiler yol açmaz. Çok sayıda bitki türü, ender durumlarda portakal, kereviz ve patates gibi yaygın biçimde tüketilen besinler bile deri alerjisi yapabilir. Bu bitkilere karşı alınacak en iyi önlem yine sakınmaktır. Derinize değdirmez-seniz, canınız yanmaz.
Ciddi deri alerjilerinin görüldüğü kişiler, gözkapakları ve dudak gibi duyarlı deri bölgelerine kuşkulu bir bitki değdiğinde hemen hekime başvurmalıdır.
Nikel
Bazı kişilerde bu metal, deriyle teması izleyen saatlerde bölgesel kırmızı ve pullu bir döküntüye yol açabilir. Nikel günümüzde fermuar, düğme, saat, bozuk para, kalem, takı gibi son derece yaygın bir kullanım alanına yayılmıştır. Altın takılara bile—24 ayar olmadıkça—sertlik kazandırmak amacıyla nikel katılabilir.
Metalin değdiği deride, özellikle delinmiş kulakmemesinde, saatin altında, boyun çevresinde bir kızarıklık varsa nikele duyarlılık söz konusu olabilir. Yapabileceğiniz en iyi şey, derinizin hiçbir yerine nikel değdirmemektir. Bu amaçla hipoalerjenik, paslanmaz çelik ve gümüş takıları yeğleyebilirsiniz. Bazı takılarınızdan vazgeçmek istemiyorsanız, hiç olmazsa bunları takmadan önce derinize talk pudrası sürmeyi deneyin. Talk derinizi kuru tutarak, bir döküntü gelişme olasılığını azaltabilir.
Döküntü ortaya çıktığında, en iyi tedavi deriye sürülen kortikosteroitlerdir.
Lateks ürünler
1980’lere gelene kadar bu sorun pek bilinmiyordu. Ama zamanla gerçek bir soruna dönüştü. Lateks eldivenler cerrahiden gıda sektörüne kadar çok çeşitli alanlarda kullanılmaktadır. Balonlar, paket lastikleri, ayakkabı tabanları, prezervatifler ve başka birçok ürün lateks içerir. Toplumda la-tekse duyarlılık yalnız yüzde 1 ‘iken, sağlık görevlilerinde bu oran yüzde 10 dolayına çıkar. Başka alerjileri olan kişilerde la-tekse duyarlılık riski daha yüksek gibi görünmektedir.
Lateks aslında sorunun yalnızca bir bölümünü oluşturur. Giyip çıkarmayı kolaylaştırmak açısından, eldivenler mısır nişastası ya da başka bir malzemeyle kaplanabilir. Prezervatif gibi diğer lateks ürünler de tahrişe yol açabilecek çeşitli ürünlerle sıvanmış olabilir.
Lateks çeşitli tepkilere yol açar. Bunların bir bölümü alerjiyle ilişkili değildir. Latekse alerjiniz olmasa bile, elinizde kuru, kabuklu yaralar gelişebilir. Bu durum lateksle ilgili sorunların en yaygın olanıdır. İkinci sırada nikel alerjisine benzer bölgesel alerjik tepkiler gelir.
Üçüncü tepki biçimi çok daha ciddi olabilir. Bazı vakalarda lateks bütün vücutta alerjik tepkilere yol açar. Bu durum kurdeşen dökme ve şişme gibi görece önemsiz biçimlerde ortaya çıkabilir. Ama astım atakları ve hatta kendini boğazda ileri derecede şişme, kalple ilgili komplikasyonlar ve başka ciddi sorunlar biçiminde gösteren anafilaksi gibi daha şiddetli tepkiler gelişebilir. Anafilaksi genellikle cerrahi girişim sırasında göğüs boşluğu, diş tedavisi sırasında ağız ya da lavaj yapılırken anüs gibi duyarlı bölgelere lateks temasıyla ortaya çıkar. Ama bazı vakalarda latekse dokunma ya da lateks tozunu soluma bile alerjik tepkiyi tetikleyebilir. Latekse çok duyarlı olduğunuzu biliyorsanız, belirtilerin farkına varır varmaz hekime başvurmalısınız.
Lateks alerjisine karşı en iyi çare yine sakınmadır. Ama bu her zaman sağlanamayabilir. Latekse değdinizse ve bir deri döküntüsü ortaya çıktıysa, sürülerek kullanılan kortikosteroitler belirtileri giderebilir. Vücuda yayılan tepkilerde, örneğin astım, hapşırma ya da burun akıntısında, hekiminiz antihistaminik almanızı ya da bir puf bronkodilatör kullanmanızı önerebilir. Çok duyarlı olduğunuzu biliyorsanız, hekiminiz anafilaksi tepkilerinin önüne geçmek üzere kendinize enjeksiyon yapabilmeniz için taşınabilir bir adrenalin kiti verebilir.
Fotoalerjik temas dermatiti
Alerjik deri tepkilerinin çoğu yalın bir çizgi izler: “Yanlış” bir şeye değer, bunun bedelini de ödersiniz. Ama bazen bir alerjene değmek döküntü için yeterli olmaz. Alerjenin sorun yaratabilmesi, güneş ışığının da devreye girmesine bağlıdır. Fotoalerjik temas dermatiti denen bu durum tıraş losyonu, parfüm, güneş yağı gibi koruyucuların ve deriye sürülen ilaçların yol açtığı özel bir sorundur. Bazen incir sütü ve ender durumlarda mango da benzer tepkilere yol açabilir.
Bu alerjik tepkiyi incelemek için genellikle bir yama testine başvurulur. Alerjen yamasının alınmasından sonra, deriye ayrıca kısa bir süre morötesi (ultraviyole) ışın verilir.
Her zaman olduğu gibi, fotoalerjik temas dermatitine karşı izlenecek en iyi yol alerjenden sakınmadır. Döküntüye yol açan tıraş losyonlarını kullanmayın. Güneşten sakmamadığınız durumlarda, koruma faktörü 30 ya da daha yüksek olan bir güneş sütü sürerek derinize morötesi ışınların gelmesini önleyin. Soruna doğrudan güneşten koruyucu yol açıyorsa, PABA içermeyen ürünleri kullanın. PABA, güneş yağı-sütü gibi koruyucu ürünlerdeki başlıca alerj endir.
Temas ürtikeri
Deri alerjilerinin çoğu kaşıntılı ve kötü görünüşlü bir döküntüye neden olur. Ama temas ürtikerinde bunlann yerini kurdeşenler alabilir. Deri pençe pençe kızarır. Lekelerin büyüklüğü 1 santimden yaklaşık 30 santime kadar değişir. Döküntü bir saatte geçebileceği gibi, günlerce de sürebilir. Kurdeşen çok sık görülür. Neredeyse her beş kişiden biri yaşamında bir kez kurdeşen döker.
Kurdeşenlere besin alerjisi, özellikle kabuklu deniz ürünleri, süt, kabuklu kuruyemiş ve yumurta gibi yiyecekler, ev hayvanlarının kıl-deri döküntüleri, toz ve polenler yol açar. Ama derinin doğrudan alerjenlere temas etmesiyle de kurdeşen gelişebilir. Her iki durumda da tepki aynıdır. Kurdeşenlerin histamin salınmasına bağlı olarak ortaya çıktığı sanılmaktadır. Bu durum kurdeşeni T hücresi tepkilerine bağlı çoğu deri alerjisinden ayıran bir özelliktir.
Kurdeşene yol açabilen başlıca alerjenler güneşten koruyucu ürünlerin içerdiği maddeler, saç spreyleri, nikel, parfüm, huş odunu, süt, mentol, tırnak cilası ve bazitrasin, neomisin, benzol peroksit gibi ilaçlardır. Hayvan proteinleri, besin proteinleri (un, tahıl ve baharatta bulunanlar) ve lateks proteinleri ile yakın temas halinde çalışanlarda alerjik temas ürtikerlerinin gelişme riski daha yüksektir.
Yineliyoruz, yama testleri bazen kurdeşen dökmenin nedenini ortaya çıkarabilir. Ama böyle bir durum gelişmeden önce derinize değen şeylerin bir dökümünü çıkarmak, nedeni bulmanıza yardım edebilir. Sorunu belirledikten sonra hekiminiz, deriye sürülen kortikosteroitli kremlerle ya da ağız yoluyla alınan antihistaminiklerle kurdeşeni tedavi edecektir. Ciddi vakalarda reçetenize prednizon gibi kortikosteroit hapları da ekleyebilir.