Depresyondaki kişinin kendi dünyası ve geleceği hakkındaki düşüncelerinde farklılıklar vardır. İşinin ustası bir ev kadını ya da başarılı bir iş adamı, kendisini “işe yaramaz“, “yetersiz“, ya da “başarısız” biri olarak görebilir. Aranan özelliklere sahip olmadığına inandığı için, benlik saygısı ve kendine olan güveni de kötü bir biçimde etkilenmiştir. Karar vermede güçlük çekmeye başlar. Geçmiş hataları ve kusurları üzerine takılıp, çeşitli suçlar ya da bağışlanamaz günahlar işlediğini düşünebilir. Dünyayı, “acıdan başka bir şey getirmeyen“, “engelleyici“, “hayal kırıklığına uğratıcı…” bir yer olarak algılar. Tüm acılarının ve eziyetlerinin sonsuza dek süreceği gibi bir beklentisi olduğu için, umutsuzluğa kapılır.
Durumunu değiştiremeyeceğine inandığı için, intiharı bile bir çözüm olarak görebilir. İntihar olasılığı depresif rahatsızlıklarda oldukça yüksektir. Bu olasılık, bazen yalnızca bir ölme isteği olarak kalırken, çoğunlukla da ciddi intihar girişimlerine dönüşebilir. İntihar düşüncelerine eşlik eden diğer düşünceler şöyle olabilir: “Ailem için bir baş belasıyım. Ölseydim daha kolay yaşarlardı…”, ya da “Derdimi sona erdirecek tek yol ölmektir…” gibi. Bir çok intihar girişimi, bazılarının inandığı gibi “yalnızca bir yardım çağrısı” ya da “taşkın bir davranış” değildir. Bunlar, kişinin gerçekten ölmek istediği, ciddi intihar girişimleridir. İntiharlar ya da intihar girişimlerinin hepsinin, depresif rahatsızlıkla bağlantısının olmamasına karşın, depresyondaki umutsuzluk ve çaresizlik duygularının yoğunluğu nedeniyle, bu rahatsızlığı yaşayanlarda risk oldukça (30 kat daha fazla) yüksektir.
Depresyondayken bir çok sıkıntı yaşanabilir: Titiz bir ev hanımı ya da çalışkan bir işçi, kendisini yorgun hissederek işini yapamayabilir. Zevk aldığı pek çok şeye karşı ilgisini tümüyle yitirebilir. Daha önceleri arkadaş canlısı olan biri, arkadaşlarından kaçmak için karşı kaldırıma geçebilir, sosyal davetlerin tümünü reddedebilir. Böylece, yalnızlığı ve depresyonu gittikçe artan bir kısırdöngüye dönüşür. Kişi, sürekli bir endişe yaşar ve bu endişelere bağlı fiziksel belirtiler gösterir. Kalp atışları artar, aşırı terleme, mide bulantısı, titreme, ağız kuruluğu, ishal ya da kabızlık gibi belirtiler gösterebilir.
Düşüncelerde yavaşlama ve dağınıklaşma, dikkatinde zayıflama oluşabilir. Okumak, hatta konuşmak bile zor gelebilir. Bu nedenle, bu sıkıntıyı çeken kişi için herhangi bir girimde bulunmak çok zordur. Hatta kişi, kendisinin zihinsel bir sorunu olduğunu bile düşünebilir