Hasta yakınları çoğu zaman ne yapacağını bilmez halde yardım için çırpınırlar. Öncelikle yapmaları gereken hastayı doktora gitmeye ve ona rahatsızlığını ayrıntılı bir şekilde anlatmaya ikna etmektir. Depresyon, tedavii mümkün olan bir hastalıktır ancak tedavi zaman ister. O sebeple sabırlı ve anlayışlı olmak gerekir. Hastalığın doğası gereği karamsar ve umutsuz olan depresyonlu kişiye umut verici sözlerle yaklaşılmalı, durumun detavisinin mümkün olduğu sık sık hatırlatılmalıdır. Tedavinin ilk haftalarında düzelme olmaması hastanın umutsuzluğun artırabilir. Psikiyatrik ilaç tedavilerinin etkilerinin çoğu zaman 2-3 haftadan sonra ortaya çıktığı gerçeği kibul etmelidir. İsteksiz hiç bir şeyden zevk almayan hastanın neşelenmesi onun hoşuna gitmesi için onu aktivitelere zorlamak doğru olmaz. Bu durumda planlanan aktivitaye enerji kaybı ya da isteksizlik nedeniyle gerçekleştiremeyen hasta, kendisini aciz ve beceriksiz hissedebilir. Onu yük altına sokmayacak kısa gezintiler gibi tekliflerde bulunun ancak ısrar etmeyin. Tedavisi ilerledikçe hastanızın enerjisi, isteği yerine gelecek, tekliflerinize daha sıcak bakacaktır.
Antidepresan ilaçlar yıllar boyunca kullanıldığından bile bağımlılık oluşturmazlar. Modern tıbbın kullandığı antidepresanlar uyutarak sorunları unutturan ilaçlar değildir. Beyindeki bozulan metabolizmayı dözülterek depresyonun belirtilerinin azalmasını sağlar. Depresyon, kişinin kendi kendine yenebileceği bir durum değildir. Bu sebeple “ilaçlar bağımlılık yapar, kullanma, kendi kendinin doktoru ol” gibi önerilerde bulunmanız hastanın durumun kötüleştirmekten başka bir işe yaramayacaktır. Çağdaş tıbbın sağladığı imkanlar sayesinde depresyon hastalarının başarıyla tedavi edilmeleri mümkün olmaktadır. Kullanılan tedavi hastaya uygun olduğu katdirde, depresyon birkaç hafta veya ay içerisinde düzelmeye başlar. Ancak bir gelişmenin sonucu olarak ortaya çıktığından, detavisi de elbette zaman ister. Sadece birkaç gün içinde çabucacık iyileşme ihtimali olmadığı için sabırmı olmanız gerekir.