1 . Çağımızda insanın ruhsal yapısıyla ilgili sorunları
Çağımızda insanın ruhsal yapısıyla ilgili sorunları, diğer bedensel rahatsızlıkları gibi somut bir şekilde açık, bilimsel bir temele oturmuştur. Ne yazık ki, toplum içinde yine de soyut ve belirsiz kavramlar olarak değerlendirilmeye devam ederler. Ruhsal sorun yaşayan birçok kişi, bu durumunun tedavi edilebilir bir durum olduğunu aklına bile getirmez ve yaşamını, üstesinden gelinebilinecek bir rahatsızlıkla sürdürmeye çalışır. Oysa ruhsat sorunlarımız da tıpkı şeker hastalığı gibi tanımı, nedenleri, gidişi, tedavisi ve sonuçları belli durumlardır.
2 . Depresyon nedir?
Depresyon, kendine özgü belirtileri olan, çok iyi tanımlanmış ciddi ve ciddiye alınması gereken bir hastalıktır.
Herkes yaşamının bir döneminde hüzün, keder, mutsuzluk gibi duygulanımlar yaşayabilir. Bunlar, genellikle yaşanan olaylarla ilişkili ve geçicidir. Oysa bazen bu duygulanımlar daha aşırı boyutlarda ve daha uzun süre yaşanırlar. Hatta bazen buna yol açabilecek belirgin bir neden de yoktur veya neden vardır ama gösterilen duygusal tepkinin süresi ve yoğunluğu beklenenden fazladır. Artık bu duygulanımlar yaşamla, kendimizle, çevremizle ilişkimizi bozmaya başlamıştır.
3 . Eğer
Kendinizi, bir süredir hemen her gün, yaklaşık gün boyu süren bir biçimde üzgün, kederli, morali bozuk, mutsuz, dertli, çaresiz, sıkıntılı, zavallı, neşesiz, sinirli, çökkün, boşluktaymış gibi v.b. olarak tanımlıyor ve hissediyorsanız
Eskiden zevk aldığınız etkinliklerin çoğuna karşı ilginizde azalma varsa veya artık bunlardan eskisi gibi zevk almıyorsanız
İştahınızda azalma veya artma varsa ve istemediğiniz halde kilo veriyor veya alıyorsanız
Hemen her gün uykusuzluk çekiyorsanız ya da aşırı uyuyorsanız. Uykuya dalmakta güçlük çekiyor veya sabahları istemediğiniz halde erken uyanıyor veya gece sık sık uyanıyorsanız. Eskiye göre çok daha uzun süre uyumanıza rağmen kendinizi yorgun hissediyorsanız
Hemen her gün yakınlarınızın da farkettiği şekilde konuşmanızda, düşüncelerinizde ve davranışlarınızda bir yavaşlamadan yakınıyorsanız. Karar vermekte, etkinliklere başlamakta ve sürdürmekte güçlük çekiyorsanız
Yorgunluk, bitkinlik ve enerji kaybınız olduğunu hissediyorsanız
Cinsel isteğiniz azalmışsa
Bedeninizde nedeni bulunamayan ağrılar, nefes darlığı, yorgunluk, baş dönmesi, mide ve barsaklarda gaz, ishal-kabızlık dönemleri gibi yakınmalarınız varsa
Değersizlik, kendini beğenmeme veya küçük görme, kendini kınama, suçlama ya da suçluluk duyguları sizi rahatsız ediyorsa
Düşüncelerinizi belli bir konuya yoğunlaştırmakta güçlük çekiyor veya zihninizin karmakarışık olduğunu hissediyorsanız, en basit konuda bile karar vermekte güçlük çekiyorsanız
Yineleyen biçimde “ölsem de kurtulsam” diye düşünüyorsanız veya aklınıza intihar düşünceleri takılıyor veya intihar planları yapıyorsanız
Bunlardan birkaçı sizde varsa…
Depresyonda olma olasılığınız
Çok Yüksektir
4 . Şu anda dünyada 100 milyon insan depresyonda …
Depresif birey kendisini yalnız ve çaresiz hisseder. Oysa tüm insanların yaklaşık beşte biri yaşamları boyunca en az bir kez depresyon geçirirler. Bu oran kadınlarda daha da yüksektir. Dünya Sağlık Örgütü’nün verilerine göre herhangi bir anda dünyada 100 milyon insan depresyondadır. Görüldüğü gibi, depresyon oldukça sık görülen bir durumdur. Depresyon aynı zamanda, tedaviye çok iyi yanıt veren ve sonunda tam olarak iyileşebilen bir hastalıktır. Oysa depresyon geçirenlerin çoğu durumlarının tedavi edilebilir bir hastalık olduğunu düşünmezler ve bu nedenle tedavi arayışı içine girmezler. Özellikle bizim toplumumuzda depresyon büyük oranda tedavi gerektirir bir hastalık olarak değerlendirilmez; sanki normal bir yaşam biçimi, kader veya kişilik özellikleri gibi görülür. Oysa depresyonda tedavi yardımı almak için, soğuk algınlığında olduğundan çok daha fazla neden vardır. Depresyon, ne bir akıl hastalığı ne de utanılacak bir durumdur. Son yıllarda depresyonu tedavi edici ilaçlarda çok hızlı bir gelişme kaydedilmiştir. Bu ilaçlar kişinin sosyal yaşamını etkilemeksizin depresyonu tedavi eder. Birçok insanın kafasında, depresyon tedavi edici ilaçlarla (antidepresanlar) ilgili özellikle şu sorular vardır:
Bu ilaçlar üzerimde ağırlık yapar mı, beni uyuşturur mu?
Bu ilaçları alırsam okula / işe gidebilir miyim?
Sosyal yaşamımı sürdürebilir miyim?
Bu ilaçlar bağımlılık yapar mı, vücudum buna alışır mı?
Çok yan etkisi var mı?
İlacı bıraktığımda daha mı kötü olurum?
Bu ilaçlar (antidepresanlar) uyuşturucu değildirler, alışkanlık ya da bağımlılık yapmazlar. Özellikle yeni grup ilaçlar sosyal yaşamı etkilemeksizin depresyonu tedavi ederler. Uzman doktor denetiminde kullanılan antidepresan ilacın hemen hiçbir riski yoktur.
5 . Ne yalnız ne de çaresizsiniz.
Diğer tüm hastalıklar çeşitli yakınma ve belirtilerle kişinin kendini iyi hissetmemesine neden olurken, depresyonda, hastalığın kendisi başlı başına mutsuzluk, umutsuzluk ve kendini iyi hissetmeme halidir. Bu yanıyla depresyon, diğer hastalıklardan ne daha az önemsiz ne de daha az ciddidir. Kişinin hüzün ve umutsuzlukla dolan yaşamı en az kırık bir kol kadar engelleyici ve hatta çoğu kez ondan daha can sıkıcıdır. Kırık kolunuza gösterdiğiniz önem ve ilgiyi asla kendinizden esigemeyin.
Depresif yakınmalarınız varsa kendiniz, çevreniz ve geleceğiniz için bir psikiyatriste başvurun, hastalanma ve yardım isteme hakkınızı kullanın.
Umutsuzluk hastalığın kendisi olduğunda, umutsuzluğunuzu paylaşmak iyiliğe giden yolun ilk adımı olacaktır…