Dalış kazaları Denizaltı dalış
Bu olay, spordan da öte, bir bilim dalıdır. Fizik kondüsyon kadar, kusursuz teknik bilgi gerektirir. Bunlardan başka kişi, oksijen tüpü, maske ve ayaklarında pedallarla yüzmeyi bilmelidir. Gözlerini suyun temasına alıştırmalı, solunum yolları yeni bir ortama ayak uydurabilmen, deniz altında başkalarıyla nasıl temas kurabileceği hakkında yetiştirilmelidir.
Atmosfer basıncı altında insanoğlunun hava tüketimi dakikada 20 litre ise, on metre derinlikte, bu dakikada 40 litreye ve 40 metre derinlikten sonra da, dakikada 100 litreye çıkar.
Bünyesindeki fazla gazların tasfiyesi, yukarı çıkış sırasında paletlerin ayakta tutulmasını gerektirir. Kandaki azotun yok-olması, dalıcının su yüzeyine çıkmasından saatlerce sonra gerçekleşir.
Dalıcılar, sorunlarının bilincindedir. Çalışmalarının büyük bir bölümünü de zaten güvenlik alıştırmaları oluşturur. Dalıcı, asla tek başına dalmaz. Kendi güvenliği kadar, arkadaşlarının güvenliği de ona bağlıdır.
Dalma kazası kurbanlarının çoğu, tatillerini deniz kıyısında geçirmeye gelen amatörlerdir. Tek başına dalabilecek bir dalıcının donanımını edindikten sonra, deneyimleri olmadan dalmaya kalkışırlar. Bunu bitkinlik, sindirim bozuklukları, korku, soluksuzluk izler…
Amatör dalıcı da olsanız, önce tıbbi kontrolden geçmeniz, sonra da bu işin “ilkokul eğitimi”ni yapmanız gerekir.
Diğer dalış kazaları
Dalışlarda dramatik sonuçlar yaratan ve sık rastlanan kazalardan biri de, dibi tanınmayan yerlerde dalış yapmaktır. Küçük bir yüzme havuzuna pike dalış yapmak, aynı sonucu verebilir. Böyle bir dalış sırasında başını kayaya ya da beton zemine çarpan dalıcı, ya belkemiğini kırar ya da omuriliğini zedeleyerek, ne yazık ki, onarımı imkânsız bir felce maruz kalır.
Bu tür kazalardan kaçınmak için, dalıştan önce dalacağınız yerin dibini öğrenin.