Bu kistlerin sebebi genellikle dalak travması veya daha az sıklıkla orak hücreli anemi gibi bir hematolojik olaya bağlı dalak enfarktüsüdür. Travmatik dalak hematomları ile enfarktüsleri zamanla eriyebilir ve geriye düzgün kapsüllü üniloküler bir kist kalır. Bu lezyonlar sıklıkla asemptomatiktir, fakat gerçek dalak kistlerindekine benzer belirgin olmayan sol-üst kadran semptomları bulunabilir.
Dalak travmalarının nonoperatif tedavisindeki artışın bir sonucu olarak son yıllarda dalak psödokistlerinin oranı artmıştır. Dalak psödokistlerinin spontan olarak gerilediği gösterilmiştir ve takip ultrasonografisi veya BT’sinde büyüme belirtisi yoksa gözlem yeterli görülmektedir.
Bununla birlikte, semptomatik veya hızla büyüyen psödokistlerde yada çapı 10 cm’den büyük olanlarda cerrahi girişim düşünülmelidir. Dalak psödokistleri genellikle dalak kapsülü veya paramkimi içindedir ve parsiyel yada total splenektomi yapılmalıdır.
Dalak dışına rüptürde kist duvarı pankreas, mide veya kolon gibi komşu yapıları içerebilir ve beraberinde aşırı yapışıklıklar bulunabilir. Bu durumlarda kist rezeksiyonu zor olabilir ve kist duvarının basit olarak çıkarılmasını takiben yapılacak internal marsupializasyon veya eksternal drenaj akılcı bir tedavi seçeneği olabilir.
