Daha ‘iyi’ bir hayat sürmeniz için çevrenizle ilgili yapmanız gereken değişiklikleri, ilişkilerinizde dikkat etmeniz gereken konuları biliyor muydunuz? Osman Müftüoğlu anlatıyor…
Çevrenizi iyileştirin
İyi ve güzel bir hayat sürmenin sırlarından biri çevrenizde gizlidir. İçinde yaşadığınız çevre, ilişkide bulunduğunuz kişiler, nefes alıp verdiğiniz ortam, kısacası gördüğünüz, duyduğunuz, dokunduğunuz her şey hayatınızı etkiler. Yaşadığınız, çalıştığınız, uyuduğunuz, eğlendiğiniz yerler, duyduğunuz sesler, soluduğunuz havanın nemi, kokusu, kulağınıza gelen gürültü, ses kirliliği ve daha pek çok şey duygularınızı (ve davranışlarınızı) derinden etkiliyor.
Çoğu başarılı cerrahın iyi ameliyat sırlarından birinin dinledikleri müzikte yattığını biliyor muydunuz? Uzmanlar müzik dinlemenin cerrahların çalışma kalitesi ve verimliliğini, dikkat ve başarısını etkilediğini gösteriyor. Yani müzik sadece “boş zamanları değerlendirmek için başvurulan bir eğlenme aracı” değil.
Sosyalleşin
Hayata daha sıkı tutunmanın bir yolu da sosyal bir kelebek olabilmek! Güvenilir birçok çalışma başkalarıyla birlikte hoş zamanlar geçirmenin, keyifli sohbetlerin yaşamın güzelliğini artırdığını, hayat kalitesini yükselttiğini göstermiş. Sosyal ilişki alanı zayıf ve dayanışma organizasyonlarınız güçsüzse endişe ve korkular sizi daha kolay etkiliyor. Bu durumda kaygı artıyor, kavgacı, güvensiz, stresli bir kişilik ortaya çıkıyor. Sosyal yanları güçlü olanlar daha az hastalanıp, daha kolay iyileşiyor. Acılarını daha kolay atlatıyor. “Ait olma” duygusu kendinizi iyi hissetmenin en etkili yollarından biri olarak gösteriliyor.
Ver coşkuyu
Geçen yıllarda çok moda olan bir deyimi aslında hayatımızın kalıcı bir parçası haline getirmemizde fayda var: “Ver coşkuyu”. Birbirine övgüler düzmede cömert, eleştiri yöneltmede kıskanç olanların mutlu olma, kendini iyi hissetme olasılığı artıyor, hastalanma ihtimali azalıyor. “İltifatın marifete tabi olduğu” düşüncesini bir kenara atmalı, marifet olmayan küçük başarıları bile övmeye, desteklemeye, büyütmeye çalışmalısınız. Kısacası başkalarına coşku yüklemekten de, verilen coşkuyu içinize çekmekten de korkmamalısınız.
Empati iyi gelir
Empatiye önem vermek de önemli noktalardan biri. “Olaylara bir başkasının penceresinden bakmak, onun o konudaki duygu ve düşüncelerini anlamaya çalışmak süreci”, “empati kurmak” olarak biliniyor. Empati bizi de çevremizdekileri de yalnızlıktan kurtarıyor. Birlikte beraber düşünme, başarma, üretme, dayanma, direnme gücümüzü arttırıyor. Sevgiyi, dostluğu, yakınlığı inşa etme süreçlerini ise oldukça kısaltıyor. Eğer bu yeteneğinizi geliştirebilirseniz acılarınızla, kayıplarınızla baş etmeniz de, sevinçlerinizi, keyiflerinizi, coşkularınızı derinleştirmeniz de kolaylaşıyor.
Kalabalıklaşın
“Kalabalıklaşmak”, eş, dost, sevdik insanların içinde daha sık bulunmak da hayatı iyileştirmenin kolay bir yoludur. “Tek kişilik masalar”ın sıkıcı ve bunaltıcı olduğunda bütün uzmanlar hem fikir! Yeni arkadaşlar edinmek, bekârsanız evlenmek, emekliyseniz bir köşeye çekilmemek, spor etkinliklerine, sosyal toplantılara katılmak, yeni gönül ve ruh bağları oluşturmak bedeni ve ruhu gençleştiriyor.
Yalnızlığı yenmenin yollarından biri de evcil hayvan edinmektir. Çoğumuz evcil hayvanların sahipleri için birer “mutluluk bastonu” olduklarından habersiziz. Evcil hayvan besleyenler daha çok hareket ediyor. Daha sakin ve huzurlu oluyor. Bu durum kilo kontrolü, tansiyon ve kolesterol gibi sorunları kontrol altına almayı kolaylaştırıyor. Hayvan beslemenin ruhsal faydaları ihmal edilmeyecek kadar çok gibi görünüyor.
Sadece kendinizi iyi hissetmek ve “kalabalıklaşmak” için değil, bir görev olduğu için de değil, daha iyi bir hayat sürmek ve çocuklarınıza gelecekte sizinle ilgili daha doğru davranış kalıpları vermek için de “ana babanızı ihmal etmeyin”. Ana babasının bakımının sorumluluğunu üstlenenler kısa vadede daha çok yoruluyor olsalar bile orta ve uzun vadede kendileri ve ailelerine kalıcı bir yatırım yapıyorlar. Anne babalarının sorunlarıyla ilgilenenlerin kendilerini daha iyi hissettikleri, daha iyi ve güvenilir ilişkiler kurdukları belirtiliyor.
Bilgi kirlenmesine dikkat edin
“Bilgi kirliliğinden korunmak” da önemli bir nokta. Aşırı bilgi yüklenmesi zamanla huzurlu bir hayatın tehdidi haline gelebiliyor. Teknoloji yalnızca manyetik dalgaları, gürültüsü, patırtısı ile değil, yarattığı bilgi bombardımanı, bilgi kirliliği ve “aşırı bilgi yüklemesi” sorunu nedeniyle de hayatı zorlaştırıyor. Aşırı bilgi özgüveni azaltıyor, dağınıklığı artırıyor. Uyku bozukluklarına, yorgunluk dalgalarına hatta bazen depresyona neden olabiliyor. Biz uzmanın dediğine bakılırsa New York Times gazetesinin bir Pazar sayısı yüz yıl kadar önce bir kişinin yaşamı boyunca karşılaştığı bilgiden daha fazlasını aktarıyor. Yine aynı uzmana göre (Dr. Garry Small) “Çok fazla bilgi insanları duyarsızlaştırıyor, kararsızlaştırıyor, hayal kırıklığına uğrama ihtimalini artırıyor. E-posta kullananların yüzde 60’ı günde bir kez gelen postaları kontrol ediyor. Blackberry bir bağımlılık haline gelebiliyor.”
Bilgi kirliliğinden korunmak öyle kolayca başarılacak bir iş gibi de görünmüyor. Dr. Garry Small’a göre e-posta adresinizi kontrol altına almanız, haber gruplarına hayır demeyi başarmanız, Web’de kaybolmamayı başarmanız, telefon görüşmelerine ayırdığınız zamanları sınırlandırmanız bu işi başarmanın en etkili yolları.
İlişki detoksu şart
İyi bir hayat için “kalabalıklaşmak” tabii ki önemli ama kalabalıklaşacağım derken çevrenizi kirletmemeye de özen göstermeniz gerekiyor! Gereksiz ilişkileri sonlandırmak -ilişki detoksu da deniyor-, anlamsız ilişkileri temizleyip ayıklamak zaman zaman yapacağınız birikmiş evrak temizliği kadar önemli bir uygulama olmalı. Sizi aşağı çeken sorun, stres, kavga, gerginlik yükleyen ilişkileri temizlemezseniz duygusal bagajınızı da boşaltmanız mümkün olmuyor.
Daha sık seyahate çıkmak, yeni ve farklı ortamlar, yaşamlar, mutfakların farkına varmak değişimin önemli araçlarından biri. Sürekli aynı yerlere gitmek yerine farklı yerlere yolculuk yapmaya özen gösterin. Bunu yaparken de güvenlik ve konfor gibi temel faktörleri gözden kaçırmayın.
Yaşlanmayı kabullenin
Önemli bir nokta da iflah olmaz bir “yaşlanma düşmanı gibi davranmamak”tır. Yaşlılığı hayatın olması gereken bir bölümü gibi kabul etmek, onun ruhsal ve fiziksel değişimlerini kabullenmek, hatta kazanılmış bir servet gibi görebilmek önemlidir. Abartılmış estetik girişimler, tekrarlanan kozmetik prosedürler, dalga geçilecek boyutlara ulaşan kas geliştirmeler, ölçüsünü yitirmiş antrenman, egzersiz tutkuları bedeni değilse bile ruhu kesinlikle yoruyor. Gençleştirmek bir yana daha erken yaşlandırıyor. Yaşlanmaktan değil, sağlıklı yaşlanamamaktan korkmak, iyi ve güzel, huzurlu ve keyifli yaşayamamaktan endişe etmek en doğru yaklaşımlar olarak gösteriliyor.
Bağışlayın
Biri bana en sevdiğin ilk on cümleyi yaz dese “bağışlamak unutmaktır” bunların içinde mutlaka yer alırdı. İyi yaşlanmak istiyorsanız affetmeyi de öğrenmek zorundasınız. Bununla da kalmamalı, affettiğiniz şeyi-kişiyi daha o anda unutmalısınız. Kin tutanlar, öfke duygusundan sıyrılamayanlar kalp damar hastalıkları, kanser, depresyon ve benzeri sorunlarla daha çok ve sık yüzgöz oluyorlar.
Hürriyet gazetesinde yayınlanan, Osman Müftüoğlu tarafından yazılan, ‘Daha iyi bir hayat için’ yazı dizisinin makalelerinden derlenerek hazırlanmıştır.