Rakamlara baktığımızda Türkiye’nin ağız ve diş sağlığı açısından sınıfta kaldığını görüyoruz. Çocuklukta edinilmesi gereken diş fırçalama alışkanlığı bizde hemen hemen hiç yok. 6-12 yaş grubu çocukların yüzde 90’ının ağzında birden fazla çürük var. Yetişkinlerin ağzına ise çürükten bakılmıyor bile! Durum böyle olunca da tedavi yöntemleri sürekli gelişiyor. Porselen dişler, son teknoloji implantlar, yeni diş beyazlatma teknikleri her geçen yıl daha da gelişerek problemli kişilerin imdadına yetişiyor. Diş çekmenin ise neredeyse tarihe karıştığını söyleyebiliriz. Çünkü diş hekimliğinde artık yeni yaklaşım, çürüyen dişi çekip kurtulmak değil, dişi ne kadar çürük olursa olsun mümkün olduğu kadar tedavi etmek.
Her dört kişiden biri diş doktoruna hiç gitmemiş
Türk Periodontoloji Derneği’nin yapmış olduğu araştırmaya göre hiç diş hekimine gitmeyenlerin oranı yüzde 26, kişi başına düşen yıllık diş macunu tüketimi 86 gram. Bu rakam Almanya’da 470, Çin’de 202, ABD’de 572 gram.Türkiye’de kişi başına yılda yarım diş fırçası, İsviçre’de iki diş fırçası düşüyor. Her dört kişiden biri diş doktoruna hiç gitmemiş, gidenlerin ise yüzde 51’i sadece bir sorun olduğunda diş hekimine başvuruyor. Diş hekimini rutin kontrol amacıyla ziyaret edenlerin oranı yüzde 10. Bu yüzde 10’luk kesim içinde ise yüzde 30’unun her yıl, yüzde 43’ünün de altı ayda bir diş hekimini ziyaret ettiği belirtiliyor.
Yılda en az bir kere diş hekimine kontrol amacıyla gidenlerin oranı yüzde 12. Beş-altı yaş grubunda çürük olmayan diş oranı yüzde 12, 20-24 yaş grubunda diş çürüğü nedeniyle kişi başına tedavi edilmesi gereken diş sayısı ise altı. Tedaviye muhtaç diş sayısı, 25-29 yaş grubunda yediye kadar çıkıyor. 12-13 yaşlarındaki her 100 çocuktan 84’ünde çürük var.30-34 yaş grubunda 100 kişiden çürüğü olmayan kişi sayısı üçken, 12 yaş grubunda eksik, çürük ve dolgulu diş sayısı ortalama dört buçuk.
“Estetik diş hekimliği önem kazanıyor”
Doç. Dr. Arzu Aykor (Yeditepe Üniversitesi Diş Hekimliği Fakültesi Diş Hastalıkları ve Tedavisi Ana Bilim Dalı Öğretim Üyesi)
Son yıllarda estetik diş hekimliği gittikçe önem kazanıyor. Burada öncelikle dişlerin beyazlatılması ve şekillerinin düzeltilmesi üzerinde duruluyor. Korkan hastalar için çeşitli tedavi seçenekleri var. Bu hastalarımıza lazer uygulamaları ile ağrısız ve anestezisiz diş tedavisi gerçekleştirip rahatlatıcı ilaçlarla korku ve endişeyi azaltarak her türlü diş tedavisini yapabiliyoruz. Lazer özellikle diş hassasiyetlerinin giderilmesinde, diş eti cerrahisinde ve estetik olarak diş etinin konturlarının düzeltilmesinde yoğun olarak kullanılıyor .
“Çarpık dişlere telsiz çözüm”
Dr. Erhan Aydınlar (Acıbadem Hastanesi)
Dişlerde çarpıklık sorununu tel takarak veya takmayarak çözüyoruz. Telsiz yöntemlerle uygulanan tedaviye “invisaling” deniyor. Hastadan belirli aralıklarla ölçü alınıyor. Ardından ağza şeffaf plaklar takılıyor. Bu yöntem estetik endişe taşıyanların tercih ettiği bir yöntem. İkinci yol olarak dişlerin görünmeyen yüzlerinden (iç taraftan) teller takılabiliyor. Ayrıca normal braketler yanında diş renginde porselen braketler de var. Bunlara estetik braketler diyoruz, dışarıdan daha az görünüyor, daha estetik oluyorlar. Günümüzde 45 yaşındaki hastaya da ortodonti yapabiliriz ve ortalama sekiz ay ile bir yıl arasında sorunu çözebiliriz.
“En büyük enfeksiyon kaynağı diş”
Diş Hekimi Dr. Alper Çıldır (Acıbadem Hastanesi)
Ağız hijyeni birçok hastalığın tedavisinde çok önemli. Mesela kalp ameliyatı yapılacak hastaların önce ağız hijyenini sağlıyoruz. Çünkü ağız hijyeni sorunlu olan kişilere takılan kapakta bazı problemler olabiliyor. Kalça ya da diz protezi takılacak hastaların da kesinlikle enfeksiyon riski taşımaması gerekiyor. En büyük enfeksiyon kaynağı da diş. Bu tür hastaları da muhakkak önceden görüp enfeksiyon oluşturacak problemleri ortadan kaldırıyoruz.
“Koruyucu diş hekimliği çok önemli”
Prof. Dr. Turhan Atalay (İstanbul Dişhekimleri Odası Denetleme Kurulu Başkanı) Türkiye’de özellikle koruyucu diş hekimliği üzerinde durulması gerekiyor. İstanbul Dişhekimleri Odası olarak sık sık hekimleri ve halkı bilinçlendirme etkinlikleri düzenliyoruz. Özellikle de ilkokul çağındaki öğrencileri ve ilkokul öğretmenlerini bilgilendirme konusunda çalışmalar yapıyoruz. 6-12 yaş grubu çocukların yaklaşık yüzde 90’ında birden fazla çürük var. Dünyada diş hekimliği neredeyse, Türkiye’de de orada. Artık ülkemizde de yeni yaklaşım, dişi çekmek değil, dişi kurtarmak. Çürük ne kadar ilerlerse ilerlesin, iltihaba bağlı diş köklerinde büyük hasarlar yoksa, dişi kurtarmak üzere bir çaba harcanıyor. Dişin tedavisini yapıp üstünü mükemmel dolgularla doldurup gerekirse dişi tamamen de kaplayabiliyoruz.
Şimdilerde diş hekimliğinde ağza olabildiğince metal girmemesi için, metalsiz porselen dişler, kaplamalar yapılıyor. “Lamineyt” olarak adlandırılan yöntemde ise sadece dişin ön bölümlerine, yani görünen kısımlarına porselen kaplanıyor. Metal destekli köprüler de yapmıyoruz artık. İmplant konusu da 20 yıl öncesine göre her geçen yıl biraz daha mükemmelleşiyor. Yeni implantlar çok daha kolay uygulanabilir hale getirildi. Hem tek diş hem de daha çok diş eksiklerinde, hatta hiç diş olmayan ağızlarda bile implant uygulamaları yapılıyor. Ancak implantların maliyeti yüksek. Tek bir dişin maliyeti 1000-1500 avro civarında.