Çocuklarda Fobi Tedavisi
Çocuklardan bahsedecek olursak?
Bazı durumlarda çocuklarda da sıkıntı azaltıcı ilaçlar kullanılabilmektedir, ancak genellikle uzun süre verilmesi gerekmemektedir. Çocukla iletişim çok önemlidir tedavide. Çocuklar sorunları doğrudan anlatamasa da birlikte oyun oynama, resim çizdirme gibi araçlar yolu ile sıkıntılarının nedenlerini öğrenmek mümkündür.
Aile ve çocukla birlikte görüşme yapmak çoğu zaman geniş bilgi sağlar. Ancak, çocuğun dışında kalan ama onu etkileyen birçok konu olabileceğinden, anne ve baba ve gerekirse diğer aile üyeleri ile ayrıca da görüşmeler yapılır. Çocukların tedavisinde belirti üzerinde çok durulmaması fakat arkasında yatan etkenlere dikkatin yöneltilmesi, tedavi süresini kısaltacak ve başarı oranını yükseltecektir. Ancak pek çok ruhsal problem özellikle ergenlik çağı sonrasında tedavisi daha güç ve zahmetli hale gelir. Bu nedenle erken müdahalenin yararlan çoktur. Toplumumuzda bu yönde artan bir bilinç gözlenmektedir.
Gevşeme egzersizleri yararlı olur mu? Gevşeme egzersizleri yararlıdır. Yalnız fobilerde değil her türlü gerginlik ve anksiyete hallerinde kullanılabilir. Çünkü anksiyete, genellikle kas gerginliğine yol açmakta ve bu da ağrılar ve uykuya dalmakta güçlük yaratmaktadır. Gevşeme egzersizleri şu şekilde yapılmaktadır. Kişi önce bir kas grubunu seçmekte ve onu kasmaktadır. Daha sonra bunu gevşeterek aradaki farkı hissetmekte ve sonra aynısını tekrar tekrar yapmaktadır. Daha sonra aynısını başka kas grupları ile de yapmaktadır. Bu şekilde bütün vücudunu kasıp gevşeterek aradaki farkı tanımaktadır. Bu çalışmayı 5-15 dakika içersinde gün içersinde yapmak mümkündür. Önce kol ve bacaklarla başlanmakta ve sonra da kafa ve ense kasları ile devam edilmektedir. Bu çalışmayı bir terapistin öğretmesi mümkün olduğu gibi kişiye yardımcı olan ses kasetleri de bulunmaktadır. Ancak gevşeme egzersizleri tek başına duyarsızlaştırma tedavisinin yerini tutmaz. Ancak duyarsızlaştırma tedavisi ile kombine etmek mümkündür.
Tedavi edilemeyen fobiler var mıdır?
Çoğu fobik insan çok kısa zamanda tedavi edilmeyi beklemektedir. Bu nedenle birkaç kez terapiye gittikten sonra doktorunun kendisini tedavi edemeyeceğine inanır ve tedavisini yarım bırakıp bir başka doktora gider. Birkaç kez ona da gider ve yine bırakabilir. Başka kişilere de gidip tedavisi bitmeyince artık kendisinin tedavi edilemeyeceğine inanmaya başlar. Bu tarz kişilerin tedavisi çoğu zaman uzar. Bazı kişiler ise bunun için bir doktora gitmekten utanır, bazıları ise kendince geçici önlemler alır ve fobik davranışının ortaya çıkma ihtimalini azaltarak kontrol etmeye çalışır. Fakat bu vakalar bir dönem sonra tedaviye dirençli bir hale dönüşebilir. Öte yandan psikiyatride her hastalığın dirençli olanına rastlanır. Bununla kastedilen normal standart tedaviler uygulanıldığı halde beklenilen iyi sonucun bir türlü alınamamasıdır. Dirençli depresyon ya da dirençli obsesyon gibi dirençli fobiler de vardır. Bir psikiyatrik rahatsızlığı dirençli kılan en büyük etken stres etkenlerinin devam ediyor olmasıdır. Kişi bir yandan aile bireyleri ile problemli bir ilişki içindeyse ya da iş hayatında çözümsüz sorunlar içersinde bulunuyorsa kolay kolay sıkıntısı yatışmayacağından fobilerinden de kurtulmakta güçlük çekebilir. Böyle bir durumda tabloyu dirençli hale getiren etkenler üzerinde de çalışmak ve konuşmak gerekecektir. Fobi tedavisinin yanı sıra genel olarak psikoterapiden yararlanmak gerekir böyle durumlarda. Dirence neden olan etkenlerden biri de “sekonder kazanç” olarak bilinir. Bu ise kişinin psikiyatrik rahatsızlığı nedeniyle bazı kazanımları olmasıdır. Örneğin agorafobisi olan bir ev kadınının belki iş hayatını düşünebilecekken, bu şekilde daha rahat etmesi gibi. Bu tür sekonder kazançların fark edilmesi ve kişiyle konuşulması önemlidir. Çünkü pek çok sekonder kazanç aslında uzun vadede bir kazanç değildir kısa vadede kişiyi rahatlatsa bile. Kişiye uzun vadede gördüğü zararlar fark ettirilebilirse bu tutumundan vazgeçecektir. Sekonder kazancı olan kişiye de bu tutumundan dolayı öfkelenmemelidir, çünkü onun da bir şeyleri fark etmeye ihtiyacı vardır.
Tedaviden sonra hayat Fobilerinden kurtulan insanlarda ne gibi değişiklikler oluyor?
Her türlü nevroz, ister fobi olsun ister başka bir türde bir sorun olsun, kişinin belirli bir ruhsal durumda takılı kalması, donması, statükoyu sürdürmesi anlamına gelir. Çoğu zaman kişi zaten değişiklikten korkar, içinde bulunduğu durumu şikayetçi de olsa sürdürmek ister. O nedenle tedaviye gelen hastalarımız daima ikirciklidir. Tedaviyi hem sürdürmek hem de bırakmak isterler. Biz de sürdürmeleri yönünde motive etmeye çalışırız. Fobi ya da benzeri bir semptom kişinin ruhsal dünyasında kapladığı yerle çoğu zaman yeni düşünce ve duyguların önünü kapatır. İşte ister ilaç tedavisi, ister psikoterapi ile olsun, fobi yani şikayet konusu belirtiyi düzeltmenin, gidermenin bir yolu bulunduğunda kişi de kendisini yeniden farklı bir konumda bulur. Daha önce hissetmediği duyguları hisseder, görmediklerini görür, düşünmediklerini düşünür. Bu da onu değişime açık hale getirir. Bu nedenle fobileri olanlarda da şikayetlerinin düzelmesini takip eden günlerde kişinin o zamana kadar ertelediği bazı kararları aldığına, yapmadığı ama yapması gereken birtakım müdahaleleri yaptığına, tepkileri verdiğine tanık oluruz. Bu da kişinin tedavide esas kazancıdır.