Astım,duyarlılığı olan çocuklarda hava yollarının daralması sonucu nöbetler şeklinde öksürük, nefes alıp verme zorluğu, hırıltı solunum ve göğüste sıkışma hissi görülmesidir. Bu nöbetlerin şiddeti değişik olabilir, kendiliğinden veya ilaçla allerjik konjoktivit (göz nezlesi), ürtiker ve anjio ödem(kurdeşen), egzama(atopik, dermatit) gibi diğer allerjik hastalıklarla birliktedir.
Hırıltı solunum ve özellikle gece sabaha karşı, öksürük nöbetleri olan çocuklar aileyi ve çocuğun doktorunu astma yönünden uyarmalıdır.
Hırıltılı Solunum(Wheezing)
Çocukların yarısına yakınında en az bir defa görülür. Bu çocukların tümü astım hastası değildir, bir kısım geçici infantil wheezing sendromu olup, bronşiolit olarak tanımlanır.
1-Bronşiolit: Viral solunum yolu enfeksiyonları sırasında ortaya çıkar ve ataklar halinde seyreder. Bu çocuklar büyüdükçe solunum yolları geliştiğinden viral enfeksiyonlar sırasında hırıltılı solunum gittikçe azalır ve zamanla kaybolur. Bu çocuklar allerjik değildir. (Kanda IgE artışı görülmez) Fakat anne karnında veya doğumdan sonraki ilk yıllarda sigara dumanına maruz kalmışlardır. Bu çocukların aynı zamanda erişkin yaşlarda kronik akciğer hastalığı riski taşıdıkları düşünülmektedir.
2-İnfantil Bronşial Astım: Astma çocukların % 80’inde dört yaşından önce, % 20’sinde bir yaşından önce başlar. Tekrarlayan wheezingler astmaya bağlı olabilir. Astmalı çocukların çoğu atopik(allerjik) bünyedir. (Kanda IgE artmıştır). Bronşlarında duyarlılık vardır. Çocuğun ailesinde de astım ve diğer allerjik hastalıklar bulunabilir. Geçici infantil wheezingde çocuğun şikayetleri 4-5 yaşlarında kaybolurken infantil bronşial astmada septomlar ileri yaşlara kadar devam eder ve genellikle ergenlik döneminde kaybolur.
Astma Gelişimini Etkileyen Faktörler:
1-Genetik Yatkınlık: Anne ve babada astım ve diğer allerjik hastalıklar olması halinde çocukta astım gelişme riski artmaktadır.
2-Atopi: Çevremizde bulunan polen (ağaç ve çiçek tozları) ev tozu akarı, mantar sporları gibi antijen özelliği olan maddelere karşı IgE grubu antikor sentezleme yeteneğine atopi denmektedir. Bu özellikteki allerjik çocuklarda astma gelişme riski 10-20 kat yüksektir. Atopi çocukların bir kısmında gizli kalabilir, allerjik hastalık gelişmeyebilir. Diğerlerinde en sık görülebilen allerjik hastalıklar ise astma, rinit, konjoktivit ve atoptik dermatitdir.
3-Solunum yollarının gelişmesi: Gebelik sırasında ve doğumdan sonraki 2-3 yıl içinde akciğer gelişimi büyük oranda tamamlanmaktadır. Bu dönemde sigara dumanına maruz kalma ve viral enfeksiyonlar, solunum yollarının gelişimini etkileyerek, genetik yatkınlık olan çocuklarda astma riskini arttırır.
4-Prematüre: Erken doğan bebeklerde astma riski yüksektir.
5-Çok düşük doğum ağırlığı: Erken dönemde hırıltılı solunum nöbetleri riskini arttırmaktadır.
6- Cins ve ırk: Erkeklerde kızlardan iki kat daha fazladır. Daha erken yaşlarda başlar ve daha şiddetli seyreder. Ergenlik döneminde kız-erkek oranı eşitlenir.
7- Diyet: Anne sütüyle beslenen çocuklarda ilk üç yaşta hırıltılı solunum daha az görülmektedir.
8-Pasif sigara içiciliği: Gebelikte içilen sigaralar bebeğin solunum fonksiyonlarını azaltır. Doğumdan sonra sigara dumanına maruz bırakılan bebeklerde hem astma riski, hem de geçici wheezing risk artmaktadır. Ayrıca sigara dumanı soluyan bebeklerde seröz otit(orta kulak iltihabı), bronşit ve zatürre riski yüksektir.
9- Coğrafi Bölge: Allerjik hastalık görülme oranı gelişmiş toplumlarda daha yüksektir. Nem oranı yüksek merkezi sistem ısıtmalı, duvardan duvara halı kaplı, yeterli havalanma sağlanmayan evlerde oturma, beslenme ürünlerinde katkı maddesi kullanım fazlalığı, evde kuş, kedi, köpek gibi hayvan besleme ve aşırı koruma altında büyütülme nedeniyle çocukların daha az enfeksiyon etkeniyle karşılaşması bundan sorumlu tutulmaktadır.
Astmayı Tetikliyen Faktörler
1- Allerjenler: Ev içi ve ev dışı allerjenler astmayı tetikliyebilir. Polenler, ev tozu akarları, kedi ve köpek allerjenleri küf mantarları, sporları en önemli allerjendir.
2- Viral Solunum Yolu Enfeksiyonları: Çocuklardaki akut atakların % 80’i viral solunum yolu enfeksiyonlarını takip eder. Solunum yollarının duyarlılığını arttırır ve daralmasına sebep olur.
3- Egzersiz: Egzersize bağlı ağır astma nöbeti nadirsede astmalı çocukların çoğunda egzersizle şikayetler artar.
4- Allejik Rinit ve Sinüzit: Bu rahatsızlıklar tedavi edildiğinde astmaya ait şikayetlerde belirgin düzelme olur.
5- Gastro Özefageal Reflü: 8-19 yaş arasındaki astmalı çocuklarda yemek borusu fonksiyonunda bozukluklar gösterilmiştir. Bu nedenle mide içeriği akciğerlere kaçabilir, öksürük ve hırıltılı solunuma yol açabilir.
6- Non spesifik irritanlar: En önemlisi sigaradır. Ayrıca hava kirliliği, parfüm ve diğer aerosoller, boya ve temizlik malzemeleri, tebeşir tozu, soba ve şömine dumanı astma atağını başlatabilir.
7- İlaçlar: Çocukluk döneminde aspirin nadiren astma atağına neden olabilir.
8- Psikojenik Faktörler : Üzüntü, heyecan, sinirlilik, sıkıntı gibi duygusal değişiklikler atağı başlatabilir.
9- Hava değişikliği : Nedeni bilinmesede hava şartlarındaki değişiklikler sıcaklık, nem, ani yükseklik ve basınç değişimleri astma atağını başlatabilir veya cocuğun şikayetlerini artırabilir.
KLİNİK ÖZELLİKLER
Çocuklarda astma tanısı büyük oranda öyküyle konur. Bir çocukta viral enfeksiyon, egzersiz ve allerjen ile karşılaşma sonucu tekrarlayıcı özellikte wheezing (hırıltılı solunum) veya öksürük ortaya çıkıyorsa öncelikle astma düşünülmelidir. Çocuklarda astmanın başlangıçta wheezingden çok öksürük atakları ile seyrettiği unutulmamalıdır. Göğüste sıkışma hissi, nefes darlığı ve wheezing daha az rastlanır.
Öksürük ataklarının bir özelliği de genellikle gece olmasıdır. Yine viral solunum yolu enfeksiyonu geçirdikten sonra haftalarca öksürüğü devam eden çocuklarda daha öncelikle astma düşünülmelidir. Bu hastaların antibiyotik ve öksürük şuruplarından çok, astma tedavisine yanıt vermeleri tanı için ipucu kabul edilir. Hikaye her hastada bu anlatılan şekilde olmayabilir. Örneğin bir gurup hastada sadece kronik öksürük yakınması vardır, buna öksürük varyanı astma denir. Bu çocukların ailelerinde astma ve allerji öyküsü oranı yüksektir. Öksürük özellikle geceleri artmakta ve egzersizle tetiklenmektedir. Solunum fonksiyon testleri genellikle normaldir.
Egzersiz sırasında yapılan testler tanıya yardım edebilir. Bazı polen allerjisi olan çocuklarda hastalık mevsimsel özellik taşır, polen mevsimi dışında rahattırlar. Aile öyküsü tanıda önemlidir. Anne Baba ve birinci derecede akrabalarda allerjik hastalık sorgulanmalıdır.
Astmalı çocuklar çoğu daha önce akciğer enfeksiyonu bronşit başlangıcı, bronşit, pnömoni gibi tanılar olarak defalarca antibiyotik, antihistaminik ve öksürük şurubu kullanılmıştır. Bir çoğu gereksiz yere bademcik ve geniz eti ameliyatı geçirmiştir.
Sonuç olarak bir çocuk tekrarlayan öksürük atakları nedeniyle çok sık solunum yolu enfeksiyonu olmuş defalarca akciğer grafisi çekilmiş ve normal bulunmuş, birçok antibiyotik, öksürük şurubu kullanmışsa o çocukta astma olabileceği akla gelmelidir.
Teşhis ve Tedavi
Teşhis uzman bir doktor tarafından konulmalı, düzenlenecek tedavi, ailenin eğitimini ve iş birliğini de içermelidir.
Korunma:
Hastalık geliştikten sonra evde alınacak önlemleri kapsar.
1- Ev tozu akarları en sık rastlanan allerjendir. Buna karşı evde alınacak önlemler:
. Evde buhar yapmayarak, evin içinde çamaşır kurutulmayarak ve güneş gören evlerde oturarak yaşanan ortamın nem oranı % 50’nin altında tutulmalı.
. Oda sık sık havalandırılarak hava sirkülasyonu sağlanmalı.
. Yün yatak ve yastık kullanılmamalı.
. Yatak odalarındaki halılar kaldırılmalı.
. Tüylü Oyuncaklar kaldırılmalı.
. Yatak nevresim takımları haftada bir kez 60 derece ısıda yıkanmalı.
. Allerjen geçirmeyen kılıflar kullanılmalı.
. Çocuğun yanında toz kalkmasına neden olacak temizlik işleri yapılmamalı ve elektrik süpürgesi çalıştırılmamalı.
. Yatak odalarında az sayıda eşya bulundurulmalı.
2- Kedi, köpek, kuş gibi hayvan tüyü ve kepeklerine karşı allerjisi tesbit edilenlerde.
. Evcil hayvan evden uzaklaştırılmalı.
. Evde hayvan bulundurulması zorunlu ise yatak odası dışında ve çok temiz olarak bakılmalı ve akvaryumda balık tercih edilmeli.
3- Evde sigara içmeyin, içilmesine izin vermeyin.
. Aile bireyleri sigarayı bırakmalı veya ev içinde içmemeli.
4- Polen ve küflere karşı allerji tesbit edildiğinde
. Polen mevsiminde pencereler açılmamalı.
. Öğlen ve öğleden sonraları polen sayısı arttığından mümkünse dışarıda kalınmamalı.
5- Besinlere karşı allerjisi olan çocuklarda genellikle cilt lezyonu görülür. Bu nedenle astmalı çocuğun meşrubat içmesi, çikolata yemesi yada diğer hazır gıdaları tüketmesi engellenmeli.
6- Astmalı çocuğun yaşadığı ortamda klima kullanılması teşvik edilmeli.
Bu yazı http://www.ilaydakarabulut.com/ adresinden alınmıştır.