Allerji nedir? Nasıl ortaya çıkar?
Allerji, çoğu bireyin temas ettiğinde sorun yaşamadığı bir maddeye karşı vücudun anormal duyarlılık göstermesi olarak tanımlanabilir. Allerji çoğu zaman aile bireyleri arasında genetik (ırsi) bir geçiş göstermektedir. Anne ya da babadan birinin allerjik vücut yapısına sahip olması durumunda çocukta allerji gelişme riski % 25 iken, hem annenin hem babanın allerjik olması durumunda bu oran % 50’ye çıkmaktadır. Hem anne, hem babada aynı allerjik hastalığın bulunması durumunda ise çocukta aynı hastalık görülme riski % 70 olarak bildirilmektedir. Ancak ailesinde hiç allerji ya da astım öyküsü olmayan astımlı çocuklar da vardır.
Çocuklarda en sık neye karşı allerji gelişir?
Çevremizde var olan her tür maddeye karşı allerjik reaksiyon gelişebilir. Allerji yapıcı maddeler gıdalarla, hava yolu ile, vücuda dışarıdan enjekte edilmek yoluyla veya deri yolu ile alınabilir. İlk 3 yaşta gıdalara karşı (en sık inek sütü ve yumurta) allerji gelişimi ön planda iken, 3 yaştan sonra solunan hava ile alınan maddelere karşı olan allerjiler ön plana geçer. Hava yolu ile allerji yapabilen maddeler içinde ev tozu akarları, küf, hayvan cilt döküntüleri, salgı ve tüyleri, yabani ot, çimen ve ağaç polenleri sayılabilir.
Çocuklarda astım neden olur?
Çocukluk çağında astım % 90 oranında allerjik kökenlidir. Ev içi allerji yapıcı maddelerin bronşlarda yarattığı hassasiyet; soğuk hava, egzersiz, solunum yolu enfeksiyonları, kimyasal kokular, hava kirliliği ve sigara dumanı gibi uyaranlarla temas sonucu astım belirtilerinin ortaya çıkmasına neden olur. Bunun yanında alerjik olunan maddeye bir anda aşırı maruz kalmak da öksürük, hırıltı, nefes darlığı belirtilerine yol açabilir.
Çocuklarda astım nasıl seyreder?
Astım tanısı alan çocukların çoğunun hayatın ilk 2 yılında belirti verdiği bilinmektedir. İlk yıllarda öksürük ve hırıltı daha çok virüslerle olan solunum yolu enfeksiyonları sonucu ortaya çıkar. Bu yaşlarda akciğerlerin gelişiminin henüz tamamlanmamış olması, küçük hava yolu çaplarının dar, kıkırdak dokunun az olması, tekrarlayıcı bronş daralmasına katkıda bulunur. Dört beş yaşlarında akciğerlerin gelişiminin tamamlanması ile erken yaşlarda astım belirtileri gösteren birçok çocukta hastalık düzelmektedir. Düzelmeyen bir grup hasta ve daha geç astım tanısı almış çocukların bir kısmı da ergenlik çağında klinik bir iyilik dönemine girerler. Genel olarak çocukluk çağında astım tanısı almış hastaların yaklaşık %50-60’ı ergenlik döneminde iyileşirler. İyileşen olguların bir bölümü orta yaş döneminde tekrar hastalık belirtileri göstermeye başlayabilmektedirler. Allerjisi olan astımlı çocuklarda yaş ilerledikçe hastalığın kaybolması olasılığı daha düşüktür.
Çocuklarda astım nasıl teşhis edilir?
Astım tanısı koymada en değerli tanı aracı şikayetlerin hikayesidir. Öksürük, hırıltı, hışıltı ve / veya nefes darlığı belirtilerinin varlığı ve bu belirtilerin bronş acıcı tedaviyle veya kendiliğinden kaybolması, ancak bir süre sonra tekrar ortaya çıkması ön planda astımı düşündürür. Yattıktan sonra veya sabaha karşı yaklaşık 30 dakika süreyle devam eden ve bronş genişletici ilaçlara olumlu yanıt veren öksürük atakları da aksi ispat edilene kadar astım kabul edilmelidir. Doktor muayenesinde akciğerlerde bronş daralmasına ait bulgular gözlenmesi de tanıyı destekler.
Çocuklarda astım nasıl tedavi edilir?
Tüm allerjik hastalıklarda olduğu gibi astımda da birinci basamak tedavi allerjik olunan maddeden uzak durmaktır. Uygun öneriler doğrultusunda alınacak çevre önlemleri ile hastalık belirtilerinin ve bronşlardaki aşırı duyarlılığın belirgin derecede azalması mümkündür.
Çevre önlemlerinin yeterli olmadığı, ilaç tedavisinin uygun görüldüğü hastalarda havayolu ile akciğerlere çekilip bronşları tedavi eden sprey şeklindeki ilaçlar kullanılmaktadır. Bunlar, allerjinin yarattığı bronş hassasiyetini azaltarak atakları önleyici ilaçlar ve sadece hastalık alevlenmeleri sırasında kullanılan bronş gevşetici ilaçlar olarak ikiye ayrılabilir. Son yıllarda astım tedavisinde devrim niteliği taşıyan atakları önleyici ilaçların bir çoğunda düşük dozlu kortizon bulunmaktadır. Ancak bu kortizonlar kana karışma oranı çok çok düşük, uygun dozda kullanıldıklarında kortizona ait yan etkilere yol açmayan ilaçlardır. Allerjinin bronşlarda yapabileceği kalıcı hasarı önlemede tek seçenek olarak sunulan bu ilaçlarla astım belirtileri en aza indirilmektedir. Ancak bilinmelidir ki, bu ilaçlarla tedavi hastalığı kökten yok edememektedir. Çoğu çocukta spreyler verildiği sürece etkili olmakta, kesildiğinde ise yeniden belirtiler ortaya çıkmaktadır. Allerjik astımda hastalığı kökten tedavi edecek ve doğal seyrini değiştirebilecek tek tedavi yöntemi allerji aşı tedavisidir.
Aşı tedavisi nedir? Kimlere ve nasıl uygulanır?
Aşı tedavisi sadece alierjisi deri testinde veya kanda spesifik IgE yoluyla tespit edilmiş, 3 yaşın üzerindeki çocuklara uygulanır. Allerjik olunan maddenin artan dozlarda vücuda verilip, çocuğun o maddeye alıştırılması sağlanır. Uzun yıllar aşı tedavisi iğne şeklinde uygulanmıştır. Ancak, bu tedavi şeklinde görülebilecek allerjik yan etkilerin çok fazla olması ve çocuklarda iğneye bağlı yarattığı rahatsızlık nedeniyle; son yıllarda dil altı aşı tedavileri geliştirilmiştir. Bu tedavi yöntemi yaklaşık 10 yıldır uygulanmakta olup, yan etkilerinin azlığı ve hastanın kendi evinde tedavi olabilmesinin yarattığı rahatlık nedeniyle gün geçtikçe daha fazla tercih edilmektedir.