Eğitimde çelişkili davranmak
Eğitimde anne ve babanın ayrı ayrı ve çelişkili fikir ve kanaate sahip olmaları ve ayrı ayrı yöntemler uygulamaları çok sakıncalar doğurur. Aile eğitiminin her safhasında birlikte hareket etmek olumlu sonuçlar doğurur. Ortak çelişkili davranışlar kadar, bireyin çelişkili davranması da o derece sakıncalı sonuçlar doğurur. Çocuğa kızıp bağırmak, ardından da hemen özür diler gibi davranmak eğitimde istikrarsızlığın en sakıncalı örneğini oluşturur.
Eğitimdeki çelişkiler ve istikrarsızlıklar, çocukların ruhsal dengelerinin bozulmasının da en etkili nedenleridir.
Eğitimde çocuğu emsaliyle kıyaslamak
Her çocuğun kendine göre yetenek ve zaafları vardır. Onu emsalleriyle kıyaslamak ve onlar gibi olmaya zorlamak çocuğun ruhsal dengesini bozacağından çok sakıncalıdır. Çocuğun kendi yetenek ve imkânlarına göre yönlendirilmesi esasî olmalıdır. Aksi halde çocuğun kendine güveni azalır, aile büyüklerine kin bağlamasına neden olur. Çocuğun genel ve özel yeteneklerini keşfetmek, o yönde gelişimini sağlamak, çocuğun nefsine güven kazandırmak eğitimin temel ilke ve amaçlarındandır.
Çocukların önünde tartışmak
Başta anne-babalar çocukların önünde tartışmaktan kaçınmalıdırlar. Anne ve babanın tartışabilecekleri konular olabilir. Ancak bu tartışmalar çocuklara hissettirilmemelidir. Öfke ile kavgalar çocukları ruhen perişan eden davranışlardır. Bilhassa anne çocuklar için en büyük ve en önemli güvence kaynağıdır. Tartışmalar sonucu çocuk annesini kaybetme duygusuna kapılır, annesinin peşinden ayrılmaz olur, hep anne için üzülür ve endişe eder. Daima yüreği buruk ve nefsine güveni azalmıştır.
Geçimsiz ve kavgacı ailelerin çocukları mutlu olamayacakları gibi, tüm korku ve kaygıları da küçük yüreklerinde taşırlar.
Yavruları için korkusuz, mutlu bir gelecek hazırlamak, birbirlerine sevgi, saygı ve güven bağlarıyla bağlanmak, yavrularına örnek olmak her anne ve babanın asli görevi olmalıdır.