Uzmanlar yaşıtlarından farklı üstün özellikler gösteren çocuklarını dikkatli gözlemlemeleri konusunda ebeveynleri uyarıyor. Özel eğitim verilmeyen üstün özellikli çocukların eğitim ihtiyaçlarının karşılanmaması durumunda yeteneklerinin zamanla körelebildiği belirtildi.
Doğuştan gelen üstün zihinsel özellikleri ve yetenekleriyle yaşıtlarından farklı özellikler sergileyen üstün çocuklar, kendilerini farklı kılan özellikleri olumlu yönde geliştirebilmeleri için özel bir eğitim programına ihtiyaç duyuyor.
Hiperaktiflikleri (aşırı etkinlik) nedeniyle ebeveynleri ve çevresi tarafından ‘haşarı’ olarak nitelendirilebilen üstün özellikli çocuklar, karşılaştıkları baskı nedeniyle doğuştan gelen üstün özelliklerini çoğu zaman geliştirme imkanı bulamayabiliyor.
Sakarya Bilim ve Sanat Merkezi’nde psikolojik danışman olarak görev yapan Yıldıray Çamdeviren, AA muhabirine yaptığı açıklamada, üstün çocukların zihinsel, görsel, işitsel ve sportif yetenekleriyle akranlarından ayrıldığını söyledi.
Üstün özellikler taşıyan bireylerin sergiledikleri farklı davranışlarla fark edilebileceğini ifade eden Çamdeviren, şunları söyledi;
Her yaş grubunda üstün diyebileceğimiz bireylerin farklı özellikleri var. Genelde bu çocuklar erken konuşmaya başlar. Gelişimleri akranlarına göre çok hızlı olur. Sosyal çevreyi algılamaları da üst düzeyde, empati (duygudaşlık) yetenekleri çok yüksek. Karşı taraftakilerin hislerini ve düşüncelerini anlayabiliyorlar.
Zihinsel hesap becerileri de yüksek oluyor. 4 yaşındaki bir çocuk rahatlıkla 2. sınıf düzeyindeki zihinsel matematik becerilerine sahip olabiliyor. Hiçbir çevre faktörü olmasa bile ekseriyeti okuma yazmayı öğrenebiliyor ya da okuma yazma düzeyine gelebiliyor. Bu şekilde karşımıza çıkabiliyor. Çok hareketli oluyorlar ve sürekli merak ediyorlar, araştırıyorlar.”
Toplumda hiperaktif çocuklarla ilgili yanlış bir kanı bulunduğuna dikkati çeken Çamdeviren, hiperaktif olarak tabir edilen hareketli çocukların üstün özellikli olarak algılanmasının yanlış olduğunu vurguladı.
Yapılan araştırmalara göre toplumda 15 yıl önce her 100 erkekten 4’ünün hiperaktif olduğunun belirlendiğini kaydeden Çamdeviren, şöyle konuştu:
Günümüzde bu oranın arttığını görüyoruz. Farklı fiziksel etkenlerin ve çevre faktörlerinin verici mesajlarının çok fazla olması nedeniyle hiperaktif çocukların oranında da bir artış var. Şu anda erkek çocuklar için yüzde 12, kız çocukları için yüzde 8 düzeyinde ifade ediliyor.
15 yıl önce kız çocuklarında yüzde 2 düzeyindeydi, araştırmalar bu yönde. Genelde aileleri ve toplumu yanıltan bir şey de hareketli çocuğun zeki çocuk olarak düşünülmesi. Bu, halen devam ediyor. Aslında hareketli çocukların tamamı zeki değildir.
Nöro biyolojik bir rahatsızlığı olabileceği gibi, üstünlüğü itibariyle devam ettiği öğretim programının kendisine çok basit gelmesi ve dikkati üzerine çekebilmek ya da farklı uğraşı alanları oluşturabilecek hareketlenme yaşıyor da olabilir. Bunların çok iyi ayırt edilmesi gerekiyor.
Çocuklarının üstün özellikleri olabileceğinden şüphelenen ailelerin rehberlik araştırma merkezlerine ya da hastanelerdeki psikologlara başvurmaları gerektiğini ifade eden Çamdeviren, üstün zihinsel özelliklerin psikometrik testlerle doğru şekilde belirlenebileceğini belirtti.
Kaynak: Hastane.com.tr