Korkular yaş dönemlerine göre değişkenlik gösterir: Bebekken ani seslere karşı ağlayarak tepki veren bir bebek 2-3 yaşında elektrik süpürgesinden korkabilir. 3 yaşında anneden ayrı olmak ve yalnız kalmak yoğun endişeler yaratabilir. 4-5 yaşlarında gelişen hayal gücü ile hayaletler, canavarlar ve karanlıktan korkular ortaya çıkar. 5-6 yaşında artan hayalleme becerileri ile masallar , çizgi filmler ve televizyon programları korkuların pekişmesine neden olur.
Korkmuş olan bir bebek ağlama, çığlık atma ve anne babaya sarılma şeklinde tepki gösterir. Anne babanın yanından ayrılmak istemez.
Yürüme becerileri kazanan bir çocuk bir eşyanın arkasına saklanabilir. Dil gelişimi yeterli düzeyde olan bir çocuk nelerden korktuğunu sözel olarak ifade edecektir. Bu durumda nelerden korktuğunu öğrenebilir ve korkularını ona tanımlayarak rahatlamasını sağlayabilirsiniz.
Bazı çocuklar korktuklarında kekeleyebilir. Sizinle akşamları birlikte yatmak isteyebilir. Mide bulanması, kusma, kalp ritminde artma gözlemleyebilirsiniz. Yanından ayrıldığınızda endişesi artar. Gece korkulu rüyalar görmeye başlayabilir. Ağlayarak uykudan uyanabilir. İştahsızlık görülebilir.
Öncelikle çocuğun neden korktuğu tespit edilmelidir.
Korktuğu şeyi tanımlamasını isteyin. Yaşadığı duyguları paylaşarak onu ve korkularını önemsediğinizi hissettirin.
Onu dinlerken endişeli olmayın. Korkmuş olan bir çocuk sizin korktuğunuzu hissederse endişe düzeyi daha da artacaktır.
Yalnız olmadığını, yanında olduğunuzu, güvende ve her şeyin yolunda olduğunu hissettirin.
Korktuğu şeyle ilgili açıklamalar yaparak ona güven vermeye çalışmalısınız. Örneğin; canavarlardan korkan bir çocuğunuz söz konusu ise aslında canavar diye bir şey olmadığını, bunun sadece masallarda olabileceğini açıklayın.
Odasını birlikte gezerek, dolapların içine bakarak hiçbir şeyin olmadığını gösterip onun içini rahatlatabilirsiniz.
Korktuğu şeyin yavaş yavaş üzerine gitmesini sağlayın. Her aşamayı ona güven vererek ve onayını alarak yaparsanız daha sağlıklı olacaktır.
Örneğin; köpekten korkan bir çocuğunuz varsa önce köpek kahramanı olan güzel hikayeler ve masallar anlatın. Önce düşünsel ( bilişsel ) olarak köpeklerin kötü hayvanlar olmadığını öğretin.
Uysal bir köpeği uzaktan izlemesini sağlayın, zarar vermediğini görmesi gerekir. Biraz zaman tanıyarak yavaş yavaş yaklaşmasını sağlayın. Kontrolün onda olduğunu hissettirmelisiniz.
Korkulu masallar anlatmamalı ve çizgi filmler izlettirmemelisiniz.
Korkuların ortaya çıkması doğal bir süreç olsa da bir süre sonra doğru anne-baba yaklaşımları ile kontrol altına alınmalıdır. Kontrol altına alınmayan ve sürekli tekrar eden korkular çocukların psikososyal gelişimlerini olumsuz etkiler. Farklı davranış problemlerinin ortaya çıkmasına ve çocuğun günlük yaşantısını olumsuz etkilemesine neden olur.
Uzun süren korkular çocuğun kendine güvenini olumsuz etkiler. Uzun süre kontrol edilemeyen ve gittikçe artan korkular söz konusu olduğunda bir uzman desteği alınması çok daha sağlıklı olacaktır.
Psikolog Eda Gökduman
www.edagokduman.com
Kaynak: Hastane.com.tr