Citara 20 mg 28 film tablet uyarıları ve önlemleri:
MAO inhibitörleri ile etkileşim potansiyeli: Bir MAOİ ile serotonin geri-alım inhibitörlerinin kombine kullanımında hipertermi, rijidite, miyoklonus, vital bulgulardaki olası hızlı dalgalanmalarla seyreden otonom instabilite ile deliryum ve komaya ilerleyebilen ajitasyonu içeren mental durum değişiklikleri gibi ciddi ve bazen fatal olabilen reaksiyonlar bildirilmiştir. Bu tür reaksiyonlar, yakın geçmişte SSRİ tedavisini bırakıp bir MAOİ ile tedaviye başlayan hastalarda da görülebilmektedir. Bu nedenle sitalopramın bir MAOİ ile kombine veya bir MAOİ ile tedavinin bırakılmasından sonraki 14 gün içerisinde kullanılmaması önerilmektedir. Benzer şekilde, sitalopram tedavisinden bir MAOİ ile tedaviye geçileceğinde de en az 14 gün ara verilmelidir. Hiponatremi: Sitalopram tedavisi ile ilişkili olarak çok sayıda hiponatremi ve UAHSS (Uygunsuz Antidiüretik Hormon Salınım Sendromu) vakası bildirilmiştir. Bu tür problemleri olan hastalar, ilacın bırakılması ve/veya tıbbi girişimlerle iyileşmişlerdir. Mani/Hipomani aktivasyonu: Bir kısım bipolar bozukluk vakalarını da içeren plasebo kontrollü çalışmalarda, sitalopram uygulanan 1063 hastada % 0.2 oranında mani/hipomani aktivasyonu saptanmıştır. Diğer tüm antidepresanlarla olduğu gibi sitalopram da mani hikayesi olan hastalarda dikkatle kullanılmalıdır. Konvülsiyonlar: Sitalopram, konvülsiyon hikayesi olan hastalarda sistemik olarak değerlendirilmemiştir. Diğer antidepresanlarda olduğu gibi, sitalopram da nöbet hikayesi olan hastalarda dikkatle uygulanmalıdır. İntihar: Depresif hastalarda intihar girişimi olasılığı her zaman vardır ve bu olasılık anlamlı remisyon görülünceye kadar devam eder. Yüksek riski olan hastalar ilaç tedavisinin başlangıcında yakından takip edilmelidir. Araç ve makine kullanımı üzerine etkisi: Psikoaktif ilaçlar; karar verme, düşünme ve motor yetileri etkileyebileceğinden, otomobil de dahil olmak üzere, dikkat isteyen araçları kullananlar, sitalopram tedavisinin bu tür yetileri olumsuz etkilemediğinden emin oluncaya kadar dikkatli olmaları konusunda uyarılmalıdırlar. Eşzamanlı hastalığı olanlarda uygulama: Sistemik hastalığı olanlarda sitalopram kullanımı ile ilgili klinik deneyim sınırlıdır. Metabolizma veya hemodinamik cevabı etkileyen hastalığı veya durumu olan kişilerde sitalopram dikkatle uygulanmalıdır. Sitalopramın yakın zamanda miyokard enfarktüsü geçirmiş veya stabil olmayan kalp hastalığı olanlarda kullanımı sistematik olarak değerlendirilmemiştir. Bununla birlikte, ilacın anlamlı EKG değişiklikleri ile ilişkili olmadığı yönünde veriler elde edilmiştir. Karaciğer fonksiyon bozukluğu olan hastalarda sitalopram klirensi azalmış ve plazma konsantrasyonları artmıştır. Karaciğer fonksiyon bozukluğu olan hastalarda sitalopram dikkatle kullanılmalı ve maksimum dozajı düşük tutulmalıdır. Sitalopram yüksek oranda metabolize edildiğinden, değişmemiş ilacın idrarla atılımı minör bir eliminasyon yoludur. Kronik sitalopram tedavisi uygulanan yeterli sayıda ağır böbrek yetmezliği hastasının sonuçları değerlendirilmedikçe, ilaç bu tür hastalarda dikkatle uygulanmalıdır. Pediatrik kullanım: Sitalopramın pediatrik hastalardaki etkinliği ve güvenilirliği ortaya konulmamıştır. Geriatrik kullanım: Klinik çalışmalarda ilaca cevap bakımından yaşlı ve genç hastalar arasında bir fark saptanmamakla birlikte, bazı yaşlı hastaların ilaca daha duyarlı olabileceği unutulmamalıdır. Klinik çalışmalarda sitalopram ile tedavi edilmiş yaşlı hastaların çoğuna uygulanan doz 20 ve 40 mg/gün’dür. Gebelikte kullanım: Gebelik kategorisi C’dir. Gebe kadınlarla yapılmış yeterli ve iyi kontrollü çalışmalar yoktur. Bu nedenle gebelikte sitalopram yalnızca, anneye sağlaması beklenen yararı fetus üzerindeki olası risklerden fazla olduğunda kullanılmalıdır. Emziren annelerde kullanım: Diğer birçok ilaçta olduğu gibi, sitalopram da anne sütüne geçer. Emziren annelerde emzirmenin mi, sitalopram tedavisinin mi kesileceğine karar verirken, ilacın bebekte yol açacağı riskler ile birlikte anneye sağlayacağı faydalar gözönüne alınmalıdır.