Cinsel İsteksizliğin Neden Olur?

Toplumumuzda cinsel soğukluk dendiğinde ilk akla gelen kadınlar olsa da erkeklerin %20’sinde de bu sorun görülmektedir ve cinsel isteksizliğin neden olur sorusunun sorulmasına neden olmaktadır. Cinsellikle ilgili her türlü aktiviteden uzaklaşma durumu cinsel isteksizlik olarak tanımlanır. Bu durum sadece cinsel ilişkiden kaçınmak değildir, kişi kendi fantezilerinde bile cinsellik barındırmamaktadır. Bu yaşananlara cinsel isteksizlik tanımı konabilmesi için sorunun en az altı ay devam etmesi ve kişide psikolojik bir rahatsızlık olmadığının saptanması gerekir. Erkeklerde görülen cinsel isteksizlik büyük oranda psikolojik kaynaklıdır ve çok az bir kısmında fiziksel sorunlar görülmektedir. Evli erkekler bu sorunu yaşadıklarında çift bazında değerlendirilmelidir. Psikolojik kökenli cinsel isteksizliklerde çift dinamiği büyük önem taşımaktadır. Evlilikte dinamiklerin değişmesi ve rol farklılıklarının görülmesinin cinsel hayat üzerinde büyük etkileri vardır. Ayrıca çiftin kişisel bakımlarına verdiği önem de cinsel arzu duyulmasını etkilemektedir.

Cinsel İsteksizlik Türleri Nelerdir?

Erkek ya da kadında görülen cinsel isteksizlik nedenleri primer ve sekonder olarak sınıflandırılır. Primer yani birincil cinsel isteksizlik süreklilik taşımaktadır ve hayat boyu görülebilir. Sekonder yani ikincil cinsel isteksizlik ise sonradan ortaya çıkmış bir durumdur. Eğer cinsel isteksizliğin neden olur sorusunun cevabı durumsal ise bu kişinin partnerinden kaynaklanan bir durum nedeniyle yaşanıyor demektir. Bunda çiftler arasında yaşanan geçimsizlik, ten uyuşmazlığı ve evlilik sorunları etkili olmaktadır ve bu durumda sadece partnere karşı bir cinsel isteksizlik duyulmaktadır. Genel cinsel isteksizlik ise tamamen kişinin kendisinden kaynaklanan bir sorundur.

Cinsel İsteksizlik Sorunu

Kültürel ve geleneksel yapılar cinselliği erkek egemen bir konuma sokmaktadır. Her ne kadar kadınların cinsel istek problemleri yaşadığı düşünülse de her beş erkekten biri cinsel isteksizliğin neden olur sorusunu sormaktadır. Bir erkeğin her durumda cinsel ilişkiye girmeye hazır olduğunun düşünülmesi son derece yanlıştır. Oysa erkeğin de cinsel ilişkiye hazır olması en az kadın kadar önemlidir. Toplumsal yapılar kadını cinsellik konusunda sürekli bastırmış ve bu nedenle cinselliğin sadece erkeklere has bir ihtiyaç olarak düşünülmesine yol açmıştır. Cinsel organların fiziksel yapısı farklılık gösterse de cinsel ilişkiden alınan haz konusunda bir farklılık söz konusu değildir.