Domuz Gribi virüsü insanlara nasıl bulaşır?
Hastalık; virüslü kişinin öksürmesi, konuşması, hapşırması ile havaya saçılan virüslerin havada asılı kalması ve damlacık enfeksiyonu şeklinde o havayı soluyan kişilere bulaşması ile yayılır.
Eğer hasta kişi elini ağzına götürür ve etrafına dokunursa, virüs dokunduğu yerlere de bulaşır. Bu da hastalığın yayılmasında büyük bir etkendir.
Grip hastaları yoğun olarak 4-5 gün süreyle virüs saçmaya devam eder ama özellikle çocuklarda bu süre 2 haftaya kadar çıkabilir. Pratikte, hastanın ateşinin düşmesinden itibaren 24 saat sonra virüs saçılmasının durduğu kabul edilir.
Dolayısı ile bu kişiden uzak durmanız, eşyalarını kullanmamanız, 24 saat içersinde iyi havalandırılmamış bir ortak mekanda yer almamanız ve hastalık tanısı konulduktan sonra ortalama 1 hafta boyunca maskesiz -ve hatta mümkünse eldivensiz- temasta bulunmamanız gerekir.
Eğer çocuğunuz veya sürekli yanında bulunmanız gereken bakıma muhtaç bir kişiyse, bulunduğu odayı düzenli olarak havalandırmaya, yediği / içtiği tabak / bardak vs.nin, diğer bulaşıklarla beraber yıkanmadığına, kıyafetlerinin başka kişilerce giyilmediğine, el, vücut vb. havlularınızın ayrı olduğuna ve hergün sıcak su / deterjan ile dezenfekte edildiğine, hasta kişinin evcil hayvanlarınızla temas etmediğine dikkat edin.
Hastalıktan korunmanız önemli ama hastanın psikolojisi de önemli… Hastaya, “dokunulmaması, aynı odada bulunulmaması gereken ve karantina altına alınmış ölümcül bir vaka” gibi davranmayın. Kişiye moral verin, sürekli sıcak sıvı, çorba ikramında bulunun ama yemek / içmek istemiyorsa zorlamayın, eşya alışverişlerinizde direk temastan kaçının, örneğin eşyayı yatağının ucuna veya bir sehpanın üzerine bırakın.
Diğer mekanlarda Domuz Gribi’nden nasıl korunabiliriz?
* Mümkün olduğunca kapalı ve kalabalık mekanlarda bulunmamalı,
* Tokalaşma ve öpüşme yerine uzaktan selamlaşılmalı,
* Eller sık sık yıkanmalı ve mecbur kalınmadığı sürece toplu taşıma araçlarının tutamaçları ile kamusal alanların sıkça el temasına maruz kalan trabzan ve merdiven kenarlıklarına dokunulmamalı,
* Eller yıkansa da yıkanmasa da burun ve göze temas ettirilmemeli,
* Başkalarının eşyaları kullanılmamalı,
* Öksürürken ve hapşırırken ağız tek kullanımlık mendillerle kapatılmalı ve mendil hemen atılmalı, asla ceplerde ve torbalarda biriktirilmemeli,
* Suyun olmadığı yerlerde alkol bazlı jeller kullanılarak el temizliği yapılmalı,
* Kıyafetler klorlu su, sabun veya deterjanla dezenfekte edilmeli,
* İyot bazlı antiseptik hijyen malzemeleri kullanılmalı,
* Düzenli egzersiz ile bağışıklık sistemi güçlendirilmeli, her gün mutlaka 30 dk süreyle tempolu bir şekilde yürünmeli,
* Üşütecek kadar ince veya aşırı terletecek kadar sıkı giyinilmemeli,
* Tavuk suyu, sebze çorbası, taze ve hormonsuz bitkilerle yapılan mevsim salatası, taze ve oda sıcaklığında saklanan meyve gibi besinler hergün tercih edilmeli,
* Soğan ve sarımsak, küçük, şekilsiz ve kırmızı elmalar, Palamut, Hamsi gibi taze ve yüzey balıkları (Mezgit gibi dip balıkları tercih edilmemeli), pastörize ve günlük tüketime uygun süt, süt ürünleri, katkı maddesiz yoğurtlar, kefir ve yumurta ile beslenilmeli.
* Boğaz; Ihlamur, Adaçayı, Nane & Limon ve Papatya Çayı gibi bitkisel çayları sıcak tüketerek sürekli enfeksiyondan temizlenmeli,
* Her akşam yatmadan önce mutlaka tuzlu su ile gargara yapılıp, dişler fırçalanmalı,
* Şeker ve hazır katkı maddeli gıdalardan, asitli içeceklerden ve sigaradan kesinlikle uzak durulmalı,
* İç çamaşırları her gün değiştirilmeli ve genital bölge temizliğine en az el temizliği kadar özen gösterilmeli,
* Mecbur kalınmadığı sürece kamusal alanlardaki tuvaletlere girilmemeli, eğer dini inançlar gereği abdest alınacak veya namaz kılınacaksa kalabalık olmayan ve hijyene dikkat edilen ibadethaneler tercih edilmeli.