Canlılarda Gerçekleşen Biyokimyasal Olaylar
İster canlı isterse cansız olsun, bir sistemin düzenliliğini sürdürebilmesi için enerji kullanması zorunludur. Yaşayan her canlı, çeşitli moleküllerin belirli şekillerde, en ince noktalarına kadar düzenlenmesiyle ortaya çıkmış bir sistemdir. Bu sistemin organizasyon derecesi arttıkça sistem için daha çok enerji gereklidir. Canlıların temel yapı birimi olan hücre değişik moleküllerin düzenlenmesi sonucu oluşur. Bu moleküllerin büyümesi ve bölünebilmesi için enerji gereklidir. İnsan; çok karmaşık ve ileri düzeyde organize olmuş molekül sistemlerine iyi bir örnektir.
Canlılar; büyük ve karmaşık molekülleri yapmak, bu molekülleri özel yapılar halinde düzenlemek, bu düzenin sürekliliğini sağlamak, yeni kuşaklarda aynı organizasyonu sürdürmek için enerji harcarlar.
Enerji kaynağı olarak kullanılan organik bileşikler
Enerji kaynağı olarak kullanılan organik bileşikler; karbonhidrat, yağ ve protein molekülleridir. Bütün canlılarda, en önemli enerji kaynağı karbonhidratlardır. Karbonhidratlar nişasta ve glikojen olarak depolanır. Her iki molekülün temel yapı taşı glikozdur. Çok önemli şeker olan glikoz, canlıların birçoğu tarafından öncelikli olarak kullanılan enerji kaynağıdır. Canlıların enerji kaynağı olarak kullandığı diğer organik molekül ise yağlardır. Eğer hücrede yeterli miktarda karbonhidrat ve yağ yoksa, bu durumda gerek duyduğu enerjiyi proteinlerden sağlar. Ancak proteinlerin canlılardaki asıl görevinin yapısal ve fonksiyonel olduğu unutulmamalıdır. Organik moleküller-deki kimyasal enerji 02’li ve 02’siz olmak üzere iki yolla açığa çıkarılabilir. Açığa çıkan enerji, birçok hayatsal faaliyeti yönlendirmek için kullanılır. Örneğin, glikozun parçalanmasından açığa çıkan enerji, protein sentezine kaynak oluşturur. Kısaca ifade etmek gerekirse hücrede enerji gerektiren olaylarla enerji üreten olaylar yan yana yürür.