Canlıdan organ nakli standartlarına Türkiye imzası
Avrupa Birliği’nin (AB) canlıdan nakillerde ortak standartları belirlemek amacıyla belirlediği 8, şeffaflık ve kalite yönetimi için tercih ettiği 12 merkez arasına Medical Park Antalya Hastanesi de davet edildi.
Medical Park Antalya Hastanesi Organ Nakli Merkezi Başkanı Prof. Dr. Alper Demirbaş, Dedeman Oteli’nde düzenlediği basın toplantısında, organ nakli bekleyen hastaların sayısına bakıldığında, kadavradan organ bağışının çok yetersiz olduğunu belirtti. Demirbaş, Avrupa ülkelerinde de canlıdan nakillerin arttığını kaydetti. Bu nedenle AB sağlık departmanının canlıdan nakillerde ortak standartların belirlenmesi ve şeffaflık ile kalite oluşumu açısından iki ayrı proje başlattığını vurgulayan Demirbaş, her iki proje için de Medical Park Antalya Hastanesi’nin davet edildiğini açıkladı.
Demirbaş, canlıdan nakillerde ortak standartların belirlenmesi için yapılan projeye Barcelona ve Berlin Üniversiteleri’nin de aralarında bulunduğu 8, şeffaflık ve kalite arayışı için düzenlenen projeye de 12 merkezin katıldığını vurguladı. Demirbaş, ”Canlı verici naklin artması gerektiği ve bunun için standartların bu nakillerin en iyi yapıldığı merkezlerce belirlenmesi amacıyla devam eden iki projeye biz de davet edildik” dedi. Medical Park Antalya Hastanesi’nde geçen yıl organ naklinde, tüm zamanların kayıtlı en yüksek rakamına ulaşarak rekor kırdıklarını dile getiren Demirbaş, hastanede nakil yaptıkları toplam 863 hasta ile ilgili hazırlamakta oldukları 10 bilimsel yayın bulunduğuna değindi.
‘Organ nakli yapılan hastalar diyalize girenlerden daha çok yaşıyor’
Demirbaş, organ nakli yapılan hastaların diyalize girenlerden 3 kat daha fazla yaşadıklarını söyledi. Organ nakli gerçekleşen hastalardan hayatlarını kaybedenlerin oranının yüzde 1.5 olduğunu belirten Demirbaş, diyalize başlayan her 100 kişiden 11,5’inin ise bir yılda kaybedildiğini vurguladı. Demirbaş, ”Bu, diyalize bugün başlayan hastaların tamamının 10 yıl sonra kaybedilmiş olacağı demektir” dedi. Türkiye’de kadavradan organ bağışının 3 milyon 600 bin nüfusta bir olduğunu dile getiren Demirbaş, 2005 yılında kadavradan organ bağışının 153, geçen yıl ise 261 olduğuna dikkati çekti. Buna karşın Türkiye’de organ bekleyen 60 bin kişi olduğunu belirten Demirbaş, 2008 verilerine göre böbrek hastalarının yüzde 85’inin diyaliz tedavisi gördüğünü, sadece yüzde 15’inin nakil şansı bulabildiğini söyledi.
Türkiye’de 48 böbrek nakli merkezi olduğunu dile getiren Demirbaş, geçen yıl gerçekleşen 2 bin 453 böbrek naklinden 500’ünün Medical Park’ta yapıldığını kaydetti. Bu yıl 1 Ocak-29 Haziran tarihleri arasında 266 böbrek nakli gerçekleştirdiklerini belirten Demirbaş, bu yıl 500’ün üzerinde nakil yapmayı amaçladıklarını kaydetti. Ekip olarak canlıdan nakillere ağırlık vermekle suçlandıklarını anlatan Demirbaş, ”Organ vardı da biz mi takmadık? Kadavradan organ yok ki” diye konuştu. Organ nakli merkezlerine en büyük sıkıntıyı akraba olmayan nakillerin yaşattığını ifade eden Demirbaş, geçen Eylül ayında ortaya çıkartılan organ mafyasının bu tür nakilleri kullandığını, ancak Sağlık Bakanlığı’nın etik kurullarla ilgili değişikliğinin bu sorunu çözerek merkezleri rahatlattığını söyledi. Demirbaş, ABD’de geçen yıl bin 263 nakilin akraba dışı bağışlarla yapıldığını belirterek, ”Bu durum bir ucu organ mafyasına dayanan bir ucu da insan ömrünü bir yılda 10 kat uzatacak iki ucu keskin bir bıçak” diye konuştu.