Bunamaya Sebep Olan Hastalıkları, Bunama Nedenleri
Beyinde seçici hücre ölümüyle oluşan hastalıklar
Sadece bunamayla (demans) seyreden hastalıklar
Alzheimer hastalığı
Pick hastalığı (fronto-temporal demans)
Yavaş ilerleyen dil bozukluğu (primer progressif afazi)
Yavaş ilerleyen görsel algılama bozukluğu (primer progressif agnozi)
Bunama tablosu yanında diğer nörolojik bulgular da olan hastalıklar
Yaygın Lewy cisimcikti demans (dementia with Lewy bodies, diffuse Levvy body disease)
Parkinson hastalığına bağlı demans
Huntington hastalığı
İlerleyici göz hareketleri felci (progressif supranükleer parezi)
Kortikobazal ganglionik dejenerasyon
İkincil sebepli bunamalar
Beyin dokusunda doğrudan harabiyet yaratan sebepler
Damar tıkanmaları sonucu oluşan bunama (vasküler demans)
Beyin enfeksiyonları (mikrobik-iltihabi) sonucu oluşan bunama
Beynin beslenme ve hormonal dengesini bozan hastalıklar
Hormonal bozukluklar: örneğin, tiroid bezinin çok veya az çalışması
Metabolik hastalıklar: örneğin, üremi (böbrek yetmezliği)
Vitamin eksiklikleri: örneğin, B-12 vitamini eksikliği
Kafa içinde basınç artması sonucu oluşan bunamalar
Beyin tümörleri
Beyin içindeki boşluklarda basınç artması (normal basınçlı hidrosefali)
Kafatası ile beyin arasında kan birikmesi (subdural hematom)
Ailede olması, riski 3 kat artırıyor
Sanırım en çok sorulan sorulardan bir tanesi hastalığın ailevi olup olmadığı…
Alzheimer hastalığının ailevi yönünü iki şekilde irdelemek mümkün. Birincisi, ailevi yatkınlık. Bu şu demek: Eğer bir insanın birinci derece akrabalarından bir tanesinde, annesinde, babasında, kardeşinde Alzheimer hastalığı varsa, o insanın Alzheimer hastalığına yakalanma riski ailesinde hastalık olmayanlara kıyasla 2-3 kat kadar artıyor. Mesela 65 yaşına gelen bir insanda hastalığın oluşma riski yüzde l’dir. Eğer annesinde, babasında, birinci derece akrabalarında Alzheimer varsa, bu risk yüzde 2 ila 3 civarına çıkıyor. Yani bu göreceli bir artış. Mutlak olarak baktığınız zaman hâlâ düşük, ancak diğerlerine kıyasla göreceli olarak artmış durumda. Bu ailevi yatkınlık olarak nitelendirdiğimiz durum.
İkincisi ise, gerçek anlamda, “ailevi Alzheimer hastalığı” dediğimiz, genetik bozukluklar sonucu ortaya çıkan durum. Bugüne kadar ailevi Alzheimer hastalığına sebep olan 3 değişik gen tanımlandı, henüz tanımlanmamış olanlar da var. Bu tip hastalar ailevi olmayan Alzheimer hastalarına göre biraz farklı belirtiler gösteriyorlar: Örneğin genelde daha erken yaşta başlıyorlar, 30’lu yaşlarda dahi başlayanlar var. Genellikle daha hızlı ilerliyorlar ve bazen tipik olmayan bulgular da ortaya çıkabiliyor.
Ailevi Alzheimer hastalığının görülme sıklığı nedir?
Bütün Alzheimer hasta grubu ele alındığında gerçek anlamda ailevi Alzheimer hastalığı yüzde 5 ila 10 civarında görülüyor. Yani her on veya yirmi hastadan birinde ailevi Alzheimer söz konusu.
Alzheimer adı nereden geliyor, bu hastalık nasıl keşfedilmiş?
Bu hastalığı tanımlayan ve hastalığa adını veren kişi, bir Alman nörolog ve patologu Alois Alzheimer. Dr. Alzheimer 1906 yılında 5-6 yıl boyunca bunama belirtileriyle izlediği hastası vefat ettikten sonra beynini inceliyor ve beyinde oluşan değişiklikleri tanımlıyor. 50’li yaşlarının başında hastalanan ve 57 yaşında vefat eden bu kadın hastanın adı Augusta D. Dr. Alois Alzheimer, bu hastanın beynini inceliyor, Alzheimer hastalığı için özgün olan klasik belirtileri net bir şekilde tarif ediyor. Tam yüz yıl önce yaptığı bu tarifin üstüne bugüne kadar pek yeni bir şey ekleyebilmiş değiliz. Önceleri Alzheimer hastalığının nadir bir hastalık olduğu, bu hastalığın daha genç yaşlarda ortaya çıktığı düşünülüyor. Bunda Augusta D.’nin genç yaşta hastalanmış olması etkili olmuş olmalı. Yaşlılarda olan bunamanın ise, farklı bir bunama olduğu varsayılıyor. Ama son yirmi sene içinde bu iki grup hastanın hem klinik belirtileri, hem de beyinleri incelendiğinde görülüyor ki arada hiçbir fark yok. Yaşla gelen bunamaların da çok büyük kısmı aynı Augusta D.’nin beyninde olan değişiklikleri gösteriyor. Onun için artık tümüne Alzheimer hastalığı deniliyor ve bu hastalığın yaşlılarda daha sık olarak ortaya çıktığı, bunamanın altında yatan en sık sebep olduğu anlaşılıyor.
Tetiği çekeni bulamadık
Alzheimer hastalığının sebebi biliniyor mu?
Alzheimer hastalığında deyim yerindeyse suç mahallini iyi anlamış durumdayız, yani beyinde ne olup bittiğini oldukça iyi biliyoruz, ancak bütün bu değişiklikleri neyin başlattığını henüz bilmiyoruz. Bir başka deyimle suç mekanı anlaşılmış durumda, ama tetiği çeken meçhul. Alzheimer hastalarının beyninde belirli bölgelerde hücre kaybı var, hücreler arası bağlantıların kopması söz konusu. Bunun yanında hastaların beyninde gördüğümüz iki tane çok tipik belirti var: Birincisi hücreler arasında biriken, adına amyloid dediğimiz, protein nitelikli bir madde. Bu madde, normalde hücre çeperinde bulunuyor. Alzheimer hastalığında bu maddenin bir parçası kopuyor, kopan parçalar birbirleriyle birleşip hücreler arasında birikerek “plak”ları oluşturuyor. Bunlara “amyloid plak” adını veriyoruz. İkincisi ise, hücrelerin içinde çöken bir protein. Bu proteinin adı ise, tau. Alzheimer hastalığında tau proteinleri birbirleriyle anormal bağlantılar kurup hücrelerin içinde çökmeye başlıyorlar. Bu noktada, iki farklı hipotez ortaya çıkıyor.
Bunamaya Benzeyebilen veya Bunama İle Karıştırılabilen Durumlar
Yaşa bağlı hafif unutkanlık
Hafif zihinsel bozukluk (mild cognitive impairment)
Depresyon veya maskeli depresyon
Takıntı hastalığı veya yaşlılık psikozu gibi psikiyatrik hastalıklar
Bedensel hastalıklar veya ilaçlara bağlı ani başlayan kafa karışıklığı (akut konfüzyon)
Geçici genel bellek bozukluğu (transiyent global amnezi)