Bunama Belirtileri ve Alzheimer
Zihinsel işlevlerde bozulma
Belirgin unutkanlık, sık tekrarlar, olayların silinmesi, karıştırma veya uydurma
Kelime bulma güçlüğü, konuşurken takılma, anlama güçlüğü
Dikkat ve konsantrasyonda bozulma
Yer ve zaman yöneliminde bozulma, kaybolma
Görsel algılamada bozulma
Planlayabilme, öngörebilme ve iç görüde bozulma
Davranışsal Belirtiler
Kişilik değişiklikleri, içe kapanma, ilgi azalması, sessizleşme veya çabuk sinirlenme
Yanlış yorumlama veya inanışlar (hezeyan)
Olmayan şeyleri görme veya duyma (halüsinasyon)
Sözel veya fiziksel hırçınlık, saldırganlık (agresyon)
Yerinde duramama (ajitasyon)
Uyku bozuklukları (dalamama, sık veya vakitsiz uyanma)
Takıntı veya tutturmalar, inatlaşma
Toplum içinde uygunsuz davranışlar
Günlük Yaşam İşlevlerinde Bozulma
İş yaşamında güçlükler
Sosyal yaşamda zorluklar ve geri çekilme
Para kavramı ve para hesaplarında, banka ve fatura takiplerinde güçlük
Temizlik, ev düzeni ve vücut bakımını ihmal
Giysi seçiminde güçlük, yazlık-kışlık, pis-temiz karıştırması
Yemek yapmada güçlük
Zamanla giyinme, yıkanabilme, yemek yeme gibi temel işlevlerde bozulma
Kafatası ile beynin arasında nasıl oluyor da kan birikiyor?
Sıkılıkla düşmeler, çarpmalar sonucu. Örneğin hasta düşer, kafasını bir yere çarpar, bu esnada kafatası ile beyin arasındaki ince damarlardan bir tanesi kopar ve hafif kan sızdırmaya başlar. Sızan kan miktarı az olduğu için başlangıçta sorun yaratmaz. Ama bu sızıntı giderek artınca, kafatası ile beyin arasında kan toplanmaya başlar. Bu biriken kan-pıhtı kitlesi kafatasını itemediği için beyni itmeye başlar, beyin baskı altında kalınca da çalışması bozulur. Bir başka örnek ise “normal basınçlı hidrosefali” dediğimiz durum. Hepimizin beyninin içinde normalde olan boşluklar var ve içleri “beyin omurilik sıvısı” dediğimiz özel bir sıvıyla dolu. Bu sıvı sürekli yapılıp tekrar emilen, devirdaimi olan bir sıvı. Eğer geri emilmesinde bir engel varsa -ki bazen yaşlı insanlarda yaşla gelen değişikliklerden dolayı ya da travmalardan dolayı, bu emilme işlemi kesintiye uğramaya başlıyor- emilemeyen beyin omurilik sıvısı geriye doğru birikiyor, beyin içindeki boşlukları genişletiyor, beyne basmaya başlıyor.
Semptomatik bunamaların üçüncü grubu ise beyne destek sağlayan sistemlerle ilgili. Beynin normal çalışabilmesi için yeteri kadar kana ihtiyacı var. Kanın bileşiminin, içeriğinin de doğru olması lazım. Kalp iyi çalışmazsa kanı iyi pompalayamaz. Kanın içinde atık madde oranı veya örneğin şeker oranı yüksekse beynin çalışması bozulur. Beynin iyi çalışabilmesi için hormon seviyeleri de önemli. En öncelikli olanlardan birisi de “tiroit hormonları” düzeyi. Bu düzeyin çok düşük veya çok yüksek olması, beyin için iyi değil. Beynin düzgün çalışması için gerekli belli vitaminler de var; B vitaminleri, özellikle B-12 vitamini, “folik asit” gibi. Yaşlı insanlarda eksik beslenme ya da daha sık olarak mide-bağırsaktan emilim güçlüğü olması dolayısıyla bu oranlar düşebiliyor, örneğin B-12 vitamin düzeyinin aşırı düşmesi bunamaya yol açıyor.
100 bunama vakasının 70’inden Alzheimer sorumlu
Yani tekrar vurgularsak bunamaya çok sayıda hastalık sebep olabiliyor?
Evet aynen öyle. Ancak bunamaların en sık sebebi, birinci gruptaki hastalıklar. Alzheimer, tüm bunama vakalarının yaklaşık üçte ikisinden sorumlu. Eğer yüz tane bunama hastası ile karşılaşırsanız, bunların altmış beş ila yetmiş tanesinin altında Alzheimer hastalığı yatıyor.
Geri kalanı?
Geri kalanı biraz önce saydığım kategorilere dahil. Bir kısmı birinci gruptaki diğer hastalıklar, Alzheimer hastalığına benzeyen, onun akrabası olan hastalıklar. Ama beyinde farklı yerleri tutuyorlar. Alzheimer, ilk olarak bellek bölgelerini tuttuğu için ilk belirtisi de hafıza bozukluğu, unutkanlık. Buna karşılık yine hücre kaybıyla, hücre dejenerasyonu ile giden başka hastalıklar var ki bunlar beynin diğer bölgelerini etkiliyorlar. Mesela Alzheimer hastalığından sonra en sık gördüğümüz bir başka dejeneratif hastalık “Pick hastalığı.” Bu hastalık, bellek bölgelerini değil de kişinin kendisinin, güdülerinin kontrolünü sağlayan ve dil işlevlerini sağlayan bölgeleri tutuyor. Onun için bu tip bunaması olan hastalarda da ilk ortaya çıkan belirti, kişilik değişiklikleri oluyor. Mesela çok kontrollü olan bir insan inanılmaz derecede kontrolsüz davranmaya başlayabiliyor. Sokakta rahatlıkla bir kadına sarkıntılık edebiliyor, tuvaletini ortalığa yapabiliyor. Dil bölgesini etkilediğinde belleği iyi olmasına rağmen konuşamıyor, kelime bulmakta zorlanıyor, konuşurken takılıyor.
Bir başkası “yaygın Lewy cisimcikli hastalık’ diye adlandırdığımız bir hastalık. Bu da özellikle dikkati, konsantrasyonu ve uyanıklığı etkiliyor, aynı zamanda hareketlerde de yavaşlama yapıyor. Bunların tümü, beyin hücrelerinin kaybıyla giden hastalıklar grubunda bulunuyor. Bu hastalıkları birbirinden ayıran özelikler beyinde etkiledikleri bölgelerin farklı olması. Böyle olunca da farklı belirtiler ile ortaya çıkıyorlar.