Bu ağrılarda aspirin ve ağrı kesici kullanmayın!

Her türlü ağrıda hemen Aspirin ya da elimizin altındaki diğer ağrı kesicilerle ağrılardan kurtulmaya çalışırız. Baş, diş, adele, eklem, mide ağrısında ağrı kesicilerden medet umarız. Ancak uzmanlar uyarıyor. Her ağrı için aspirin kullanmayın. Özellikle mide ağrılarında aspirin ve ağrı kesici kullanılmamalı.

Avusturya Sen Jorj Hastanesi İç Hastalıkları Uzmanı Dr. Metin A. Telli, neden mide ağrısında aspirin ve ağrı kesici kullanılmaması gerektiğini şöyle açıklıyor. Telli, ani başlayan mide ve karın ağrılarında mide asidi ilaçları veya şurupları öneriyor.  

Mide ağrısında aspirin ve ağrı kesici kullanmayın!

Dr. Metin A. Telli, “Kesinlikle mide ağrılarında ağrı kesici romatizma ilaçları ve aspirin alınmamalıdır. Bu ilaçlar acil bir durumda sorunun gizlenmesine neden olacağı gibi hastalığı şiddetlendirerek mide ve barsak delinme ve kanamalarına yol açabilir.” dedi.

Telli, erişkin toplumda sık görülen hazımsızlık problemi hakkında bilgiler verdi. Hazımsızlık ani başlayan, kronik sürekli olabilen karında ağrı veya sıkıntı hissi veren bir sorundur. Aşırı miktarda ve hızlı yemek yeme, aşırı-yağlı besinler, stres, aşırı alkol veya kahve kullanılması, aspirin, ağrı kesici anti-romatizmal ilaçlar, bazı antibiyotikler, çeşitli ilaçlar, antidepresanlar, doğum kontrol hapları, vitaminler özellikle kansızlık için kullanılan demir içeren ilaçlar, kortizon içeren ilaçlar bu şikayete neden olabilir. Muayene sırasında herhangi bir sebep bulunamayan hastaların 2/3’si kronik hazımsızlık grubuna girer.

Hazımsızlık çeken hastaların yüzde 5-15’inde mide veya oniki parmak barsağı ülseri, yüzde 20’sinde ise mide-yemek borusu reflü hastalığı olduğunu kaydeden Telli, şöyle devam etti: “Diyabet, tiroid hastalıkları, kronik böbrek yetersizliği, kalp damar hastalıkları, karın içi tümörler, mide fıtıkları, gebelik gibi durumlarda hazımsızlık görülen diğer durumlardır. Çoğunlukla hazımsızlık ve mide ağrısından şikayet eden hastalarda gastrit veya ülser görülmektedir. Mide ağrısı gastritte de ülserde de hazımsızlık görülür. Klinik olarak onikiparmak bağırsağı ve mide ülserini ayırt etme çok zordur. Açlıkta mide kazınması olan ve anitiasit çiğneme tabletleri veya yiyeceklerle şikayetleri geçen hastaların yüzde 50’sinde onikiparmak bağırsağı ülseri saptanır. Bu tip ülserde şikayet 2-4 saat sonra tekrarlar. Ülser hastalarının yüzde 20’sinde kanama ilk bulgu olabilir. Bu dönemde süt ilk anda rahatlattığı için tercih edilir. Ancak sonra yağlı olduğu için daha fazla asit salgılanmasına sebep olarak şikayetleri arttırır. Soda ve gazlı içecekler de reflü hastalığına yol açarak ayrıca yemek borusunun da tahrişine ve hastalığa katılmasına sebebiyet verir.” şeklinde konuştu.

Telli mide ve karın ağrılarında antiasit tablet veya şuruplar önerirken şunları kaydetti: “Kesinlikle ağrı kesici romatizma ilaçları ve aspirin alınmamalıdır. Acil bir durumda tabloyu gizleyebilecekleri gibi hastalığı şiddetlendirerek mide ve barsak delinme ve kanamalarına yol açabilirler. Anti asitlere cevap vermeyen durumlarda en kısa sürede doktora başvurmak hayat kurtarıcı olabilir.”