Boyun Ağrıları, Boyun Fıtığı Ağrısı
Boyun omurganın en hareketli bölümüdür. Boyun bölgesinin başı taşımanın yanında baş ile gövde arasında geçiş bölgesi olma görevi vardır. Boyun bölgesinin içinden beyinden çıkan sinirler ve omurilik ile beyine giden damarlar bulunmaktadır. Özellikle omurilik boyunda dar bir kanalda bulunmaktadır. Boyun bölgesinin üst kısmı az hareketli alt kısmı ise daha hareketlidir. Boyun bölgesi 7 adet omurdan oluşur. Bu omurlar arasında disk denilen yastıcıklar bulunur. Bu yastıkcıklar ve boyun omurlarının özel yapıları sayesinde boyun değişik yönlere hareket edebilme yeteneği kazanmıştır. Ayrıca boyunda kemiklerin özel yapısı ve disklerin ön kısımlarının alçak olması nedeniyle hafif bir çukurluk bulunmaktadır. Hassas ve çok hareketli bir bölge olan boyun pek çok sebebe bağlı olarak etkilenebilir.
Boyun Ağrısı Nedenleri
1- Doğuştan olma şekil ve yapı bozuklukları
2- Travmalar, duruş bozuklukları, çevre faktörleri
3- Kireçlenmeler
4- Kas romatizması (fıbrozit)
5- Boyun fıtıkları
6- Ütihabi romatizmal hastalıklar
7- Enfeksiyonlar
8- Tümörler
9- Sinir ve damarların sıkışmaları
10- Metabolik hastalıklar
11- Sistemik hastalıklar 12-Yayılan ağrılar
Erişkin insanlar hayatlarının herhangi bir döneminde mutlaka bir boyun ağrılı dönem geçirmişlerdir. Boyun ağrısı boyuna lo-kalize olabileceği gibi omuzlara, sırta veya kollara yayılabilir. Sanayide ve tarımda çalışan işlerde boyun ağrısı görülme ihtimali daha yüksektir. Boyun ve kol ağrısı olanların yaklaşık % 70’i 1 ay içinde düzelir. Yaklaşık 1/3’ü tekrarlar. Bel ağrısına kıyasla daha az görülmekle birlikte boyun ağrısının sakatlık yapma ihtimali daha yüksektir.
Baş Boyun Ağrısı
1- Doğuştan olma yapı ve şekil bozuklukları:
Boyun bölgeside doğuştan bazı şekil bozuklukları olabilmektedir. Bu yapı ve şekil bozuklukları boyun kaslarında ve bağlarında zorlanmalara, boyun kemikleri arasındaki disklerde yüklenmelere yol açarak boyun bölgesinin hareketliliğini azaltır. Sonuçta günlük yaşamda boyun zorlanmaması gerekirken zorlanarak incinir ve boyun ağrıları ortaya çıkar. Hatta orta dereceli zorlanmalarda boyun fıtıkları gelişebilmektedir. Bu şekil bozuklukları bazen kollara giden damar ve sinirlerinde sıkışmasına yol açabilir. Hastalık doğuştan olmakla birlikte şekil bozuklukları genellikle ileri yaşlarda kemik ve kaslar yaşlandıkça çoğu zaman belirti vermektedirler.
2- Travmalar, duruş bozuklukları ve çevre faktörleri:
Boyun bölgesine yönelik darbeler, düşme, delici ve kesici bıçakla yaralanmalar boyundaki kaslarda, bağlarda, sinirlerde, dalarlarda, veya kemik ve disklerde hafif veya orta dereceli zedelenmelere yol açar. Bu zedelenmenin ağırlığına göre boyun bölgesinde lokal veya kollara, sırta yayılan ağrılar ortaya çıkar.
Günlük hayatta sıklıkla dikkat etmediğimiz oturma, ayakta durma ve yürüme gibi faaliyetlerimiz esnasında boyun bölgesi zorlanmaktadır. Özellikle uygun olmayan pozisyonlarda uzun süre oturma, çalışma, biçimsiz bir pozisyonda uzun süre uyuma, öne eğik uzun süre çalışma gibi faaliyetlerden sonra boyun bölgesinde ağrılar ortaya çıkabilir.
Ayrıca olumsuz çevre faktörleri diyebileceğimiz soğuk, rutubet, nem ve rüzgar gibi nedenlerde boyun kaslarında sertleşmelere yol açarak ağrıya neden olurlar.
Boyunda Ağrı
3- Kireçlenmeler
Boyun kireçlenmesi, ileri yaşlarda beklenilen kaçınılmaz bir olaydır. Boyun bölgesini oluşturan kemikler, diskler ve bağların dejenere olması sonucu ortaya çıkan kireçlenmede damar ve sinirler etkilenebilmektedir. Disklerde incelme, boyun kemiklerinde yeni kemik çıkıntılarının oluşması, kaslarda sertleşme ve elastikiyetlerinin azalması boyun kireçlenmesinin belirtileridir.
Yaşlılık yanında, günlük hayatın stres ve gerginlikleri, aşıı tekrarlayan ve zorlayıcı boyun hareketleri, boyuna yönelik küçük ve büyük travmalar boyundaki disklerin yapısını bozarak dejenerasyona yol açarlar. Kalıtımla ilgili bazı faktörler ve geçirilen bazı iltihabi hastalıklarda disklerin dejenere olmasına yol açan nedenlerdir. Doğuştan olma boyun şekil bozuklukları da kireçlenmeye sebep olabilir. Özellikle boyun kemiklerinin altta olan 5. ve 6. kemiklerinde kireçlenme daha sık görülür. 50 yaşın üzerindeki kişilerden boyun kireçlenmesi olmayan hemen hemen yok gibidir. Ancak çoğu zaman kireçlenme herhangi bir belirti vermez. Olayın üzerine binen ikinci bir olay (üşütme, cereyanda kalma, stres vb.) kireçlenme olan eklemde ağrıya yol açar. Boyun kireçlenmesinin klinik belirtileri kireçlenmenin olduğu kemik bölgesine, kireçlenmenin ağırlığına, hastanın yaşına ve psikolojik durumuna göre değişebilir.
En sık rastlanılan belirtiler boyunda ağrı, boyun kaslarında sertleşme ve zayıflama, boyun hareketlerinde sınırlılık, boyun bölgesinde hassasiyettir. Eğer kola giden sinirlerde sıkışma oluşursa kollarda uyuşma, karıncalanma, kuvvetsizlik ve incelme gibi belirtiler ilave olur. Bazen de beyine giden damarların boyunda kireçlenme nedeniyle sıkışması dolayısıyla baş dönmesi, yutma güçlüğü, kulak çınlaması, baş ağrısı, bulanık görme gibi değişik belirtiler ortaya çıkabilir.
4- Kas romatizması (Fibrozit):
Boyun bölgesindeki kaslarda sertleşme, spazm ve hassasiyetle karakterize olan kas romatizması özellikle orta yaştaki kadınlarda görülür. Gergin, hassas ve çalışan kadınlar daha sık etkilenir. Gergin kişilerde mevcut olan kas gerginliğine ilave olan yeni bir stres, soğuk, yorgunluk gibi ilave faktör kaslardaki gerginliği daha da artırarak kas sertleşmesini ağrı oluşturacak seviyeye getirir. Muayenede boyun bölgesinde üzleşme, kaslarda sertleşme ve hassasiyet, boyun hareketlerinde değişik yönlere ve değişik derecelerde sınırlanma ile kollarda uyuşma gibi belirtilere rastlanır. Hastalar şikayetlerinin soğuk, stres ve yorgunlukla arttığını, masaj, sıcak ve egzersizle azaldığını ifade ederler. Çoğu zaman bu kişilerde psikolojik sorunlar ve bazen de depresyon tespit edilir.
e- Boyun fıtıkları, Boyun Fıtığı Ağrısı
Boyunda özellikle alt kemiklerin arasında boyun fıtıkları gelişmektedir. Fıtıklaşma boyun kemiklerinin arasındaki disk denilen yastıkçıkların arkaya ve yana doğru taşması demektir. Boyun fıtıkları yaşlılığa bağlı olabilir. Bazen ters bir hareketle veya boyuna yönelik bir darbeden sonra (trafik kazası vb.) gelişebilir. Boyun fıtığı her zaman klinik belirti vermez. Bazen tesadüfen çekilen filmlerden sonra boyun fıtığı görülebilir. Hafif fıtıklar nor-°»al Alimlerde görülmeyebilir.
Boyun fıtığının belirtileri fıtığın ciddiyeti ile her zaman pare-lellik göstermeyebilir. Boyun fıtığı olanlarda boyunda ağrı, boyu-nun bazı yönlere hareketinde sınırlanmalar, boyun hareketi esnasında kola yayılan ağrılar, kollarda tek veya çift taraflı uyuşma, karıncalanma, kuvvetsizlik gibi sinir sıkışma belirtileri ve öksürme ve hapşırma ile boyunda veya kollara yayılan ağrılar gibi belirtiler vardır. Bu belirtilerin bir kısmı veya tamamı birlikte bulunur. Hasta çoğu zaman hastalığın başlangıcı olarak boynunu zorladığını veya ters bir hareket yaptığını hatırlar.
6- İltihabi (yangılı) romatizmal hastalıklar, Boyun Ağrı
Yangılı bazı romatizmal hastalıklar da boyun bölgesindeki yapıları etkileyebilir. Özellikle romatoid artrit ve çocuklarda görülen romatoid artrit ile ankilozan spondilit boyun bölgesini etkileyebilir. Bazen sadece boyunda ağrı, hassasiyet ve tutukluk ile kendini belli eden romatizmal hastalıklar bazen omurilikte sıkışma yaparak ciddi rahatsızlıklara hatta felçlere yol açabilmektedir.
7- Enfeksiyonlar:
Boyun bölgesinde yerleşen iltihaplanmalar da boyun ağrısı yapabilirler. İltihaplanma, kemikte, kaslarda, bağlarda sinirlerde veya omurilikte olabilir. Genellikle o bölgede ağrıyla birlikte şişlik, kızarıklık gibi iltihaplanma belirtileri yanında genel olarak ateş, halsizlik gibi belirtilerde vardır.
Ayrıca boğazdaki enfeksiyonlar (bademcik iltihabı, farenjit vb.) boyun ağrısı yapabilirler.
8- Tümörler:
Boyun bölgesine yerleşen iyi ve kötü huylu tümörlerde zaman zaman boyun ağrısı ile hekimin karşısına hastayı getirir. Tümörler genellikle yavaş ve ilerleyici bir seyir göstermeleri ile tanınırlar. Tümörler bazen boyundan başlayabilir. Bazen de başka bir bölgedeki kötü huylu tümör boyun bölgesine yayılabilir. Hastalığın klinik belirtileri tümörün cinsine ve yayılma derecesine bağlı olarak değişebilir. Özellikle ileri yaşlarda inatçı boyun ağrısı olanlarda tümör ihtimali unutulmamalıdır.
9- Sinir sıkışma hastalıkları:
Boyundan kola giden damar ve sinirler boyun bölgesinde sıkışabilir. Sıkışma nedeni doğuştan olabilen kemik ve kas şekil bozuklukları, yanlış kaynamış kırıklar, şiddetli kas spazmı, bazı meslekler veya sinir ve damarların şekil bozuklukları olabilir. Sinir sıkışması olanlarda boyun bölgesinde ağrı ile birlikte kola yayılan ağrılar kolda uyuşma, kuvvetsizlik, damarda sıkışmışsa solukluk, morarma gibi belirtiler ortaya çıkar. Genellikle bazı hareketlerde hastaların şikayetleri daha da artar.
10- Metabolik hastalıklar ve boyun kol ağrıları
Bazı metabolik hastalıklar boyun ağrısı nedeni olabilir. Özellikle ileri yaşlarda hanımlarda sık görülen osteoporoz denilen kemik zayıflığı boyun ağrısı yapabilir. Osteoporoza bağlı boyun ağrısı olanlar genellikle yaşlı hastalar olup boyun haretlerinde aşırı sınırlılık, ağrı ve boyun kaslarında sertleşme ile kendini belli ederler.
11 – Sistemik hastalıklar:
Bazı ateşli sistemik hastalıklarda tüm vücut gibi boyun bölgesinde etkilenir ve boyun ağrısı ortaya çıkabilir. Ayrıca hipertansiyon, hipotansiyon, uzun süreli uykusuzluk, gerginlik ve yorgunluklar da boyun ağrısı yapabilirler.
12- Yayılan ağrılar, boyun kas ağrısı
Boyun ağrısının nedeni her zaman boyun bölgesi olmayabilir. Bazen boyuna komşu bölgelerin romatizmal ağrıları boyuna yayılabilir. Özellikle omuz ağrüarının bazıları, bazı iç organ hastalıkları (mide, safra kesesi vb.) ve kalp hastalıklarının ağrıları boyuna yayılabilir. Bu nedenle boyun ağrılı hastalarda mutlaka komşu bölgelerinde değerlendirilmeleri gerekir.
Boyun Ağrısı Tedavisi
Boyun ağrılarında tedavi bazı yönleri ile ortak olmakla birlikte sebeplere göre kısmen değişiklik gösterir. Tedavi prensipleri şöyledir.
a-Hastanın eğitimi: Boyun bölgesi özellikle stres ve gerginlikten çok etkilenir. Bu nedenle boyun ağrılı hastalarda hastanın hastalık konusunda bilgilendirilmesi ve ikna edilmesi çok önemlidir. Hastanın kafasındaki sorulara cevap verilmesi gerekir. Hastanın rahatlaması gerginliğinin azaltılması ağrıları bariz bir şekilde azaltır. Hastanın hekime güveni sağlanır. Hastanın hekime güvenmesi çok önemlidir.Zira hekime güvenmezse sık sık doktor değiştirerek tedavinin yarım kalmasına sebep olur.
b- İstirahat: Boyun ağrılı hastaların ağrılı dönemde kesin istirahatını sağlamak gerekir. İstirahat için en ideali yatak istirahatıdır. Böylece başın ağırlığı boyuna taşıtılmamış ve boyun hareketleri bir süre sınırlanmış olur. Yatak istirahatı yapamayan hastalarda boyun korsesi önerilir. Boyun korsesi çok uzun süre verilmemelidir. Yaklaşık 2-3 hafta çoğu zaman yeterlidir. Uzun süre boyun korsesi kullananlarda boyun kaslarında zayıflık, sertleşme ve psikolojik bağımlılık gelişmektedir.
c- Boyun Ağrısı İlaç tedavisi: Özellikle ağrılı dönemde yan etkisi olmayan romatizma ilaçları, ağrı kesici ve kas gevşetici ilaçlardan hastalar fayda görürler. Sıkıntı ve gerginlik giderici ilaçları çoğu zaman vermek gerekmektedir. Özellikle akut ve şiddetli ağrılı vakalarda 1-2 ampul kortizon benzeri ilaçlar kalçadan veya boyun bölgesine kaslar içine yapılırsa hastalar çok fayda görürler. Ancak hangi ilaç verilirse verilsin olabilecek yan etkiler konusunda mutlaka hastanın uyarılması gerekir.
d- Boyun Ağrısı Tutulması ve Fizik tedavi programı: Boyun ağrılarında fizik tedavi araçları oldukça etkilidir. Yüzeysel ve derin ısıtıcı araçlar, elektrik akımları, masaj ve egzersizler hem hastanın şikayetlerini giderirler hem de hastalığın tekrarlama ihtimalini azaltırlar. Çünkü boyun kaslarında genellikle uzun süren boyun ağrılarını takiben güçsüzlük gelişmektedir. Fizik tedavi ve egzersiz ile boyun kaslarının güçlendirilmesi boyun ağrılarında çok önemlidir. Kaplıca önerilebilir.
e- Cerrahi tedavi: Tedavilere cevap vermeyen boyun ağrılarında gerekirse cerrahi girişim yapılarak mevcut rahatsızlık giderilir.