Yaz gelince neredeyse her gün bir yerlerde “serinlemek için girdiği gölde, denizde, gölette boğuldu” şeklinde haberlere rastlıyoruz. Yüzme bilmeyen kişilerin boğulması, yüzme bildikleri halde girdikleri denizin dalgalı olması, göletin bataklı olması ya da çeşitli sebeplerden dolayı boğularak kurtarılamayanların sayısı oldukça fazla. Yüzme bilenlerin iyi tanımadıkları bölgelerde yüzerken dalga, akıntı ve girdap, kramp girmesi gibi nedenlerle boğulma tehlikesiyle karşılaşmaları muhtemeldir. Kişi yüzme bilmiyorsa veya girdiği suyu tanımıyorsa su kanalları, göletler ve havuzlarda boğulabilir.
Boğulma nedir? Boğulma çeşitleri nelerdir?
Akciğerlerin ihtiyacı olduğu havayı alamamaları dolayısıyla kalbin durmasından ileri gelen ölüm halidir. Yani çeşitli nedenlerden dolayı vücuttaki dokulara yeterli oksijen gitmemesi sonucu boğulma oluşabilir.
• Suda boğulma
• Bayılma ve bilinç kaybı sonucu dilin geriye kayması,
• Nefes borusuna sıvı dolması,
• Nefes borusuna yabancı cisim kaçması,
• Asılma, kendini asma
• Akciğerlerin zedelenmesi,
• Gazla zehirlenme,
Boğulmalar sebepleri bakımından ikiye ayrılır:
1 ) Çeşitli engeller, kaza yüzünden havanın solunum organlarına girememesinden ileri gelen boğulmalar. En çok suda boğulma kazası bu gruba örnek verilmelidir.
2) Solunuma elverişsiz havanın ciğerlere dolmasında meydana gelen boğulmalar. Bu durumda karbonmonoksit gibi gazdan zehirlenmelerdir.
Havasızlıktan boğulma:
Çeşitli sebeplerden dolayı havanın solunum organlarına girmesinin önlenmesinden kaynaklanan boğulmalardır. Suda boğulma, solunum yollarının sıkışması, akciğer kanamaları, boğaza bir şey kaçması, kendini asma gibi. Her hangi bir sıvının solunum organlarına girerek akciğer keseciklerini ve solunum yollarını tıkaması boğulmaya sebep olur. Bir insan normal şartlarda nefes almadan bir dakikadan fazla su altında kalamaz. Bu zamanın sonunda yada hemen panik ile derin bir soluk alır. Bu solukla solunum yolları su ile dolduğundan kan oksijensiz kalır. Solunum sistemine giren su bronşların fazla miktarda salgı yapmasına sebep olur. Su, müküs ve hava birbirine karışarak bir köpük meydana getirir. Bu yüzden solunum sistemine su dolan insan sudan çıkarılsa bile bu köpük yüzünden soluk alamaz.
Zehirli hava ile boğulma:
Canlılar atmosferdeki solunuma elverişli bileşimi solumaktadır. Bu bileşim oranlarındaki değişiklik vücuda zararlı etkiler yapar. Özellikle karbon monoksit ve karbon dioksit miktarının artması boğulmalara sebep olur.
Bu duruma en çok soba zehirlenmelerinde rastlanıyor. Şiddetli zehirlenmelerde başağrısı, kusma ve kıvranmalar görülür. Sobadan sızan karbonmomoksit gazı bayılma, ardında felce kadar ilerler. Hafif zehirlenmelerde ise insan kendini kaybetmez ancak bu zehirlenme sinir sisteminde bazı arızalar bırakabilir. Karbon monoksit ağır ağır ve devamlı alındığı takdirde sinir bozuklukları, kansızlık/zihni uyuşukluk yapar.
Odun veya kok kömürü açıkta yakıldığı zaman olduğu gibi havagazı ile de karbon monoksit zehirlenmeleri olabilir. Maden ocaklarındaki grizu patlamaları sonunda da karbon monoksit meydana gelir. Bu gazla ölüm soba, mangal, maltız gibi ısınma vasıtalarındaki kömürün iyi yamaması, havagazı borularında kaçak olması gibi sebeplerden oluşur.
Karbon dioksitin etkisi karbon monoksit kadar şiddetli değildir. Havadaki karbon dioksit % 8-9′u bulursa o zaman boğulma tehlikesi yaratır. Karbon dioksit daha çok çukur yerlerde toplanır. Yer altında, kuyu ve lağımlarda çalışan işçilerin karbon dioksitle zehirlenerek öldükleri görülmüştür.
Azot oksit, kükürt dioksit, metan, kükürtlü hidrojen de zehirlenmeye neden olan gazlardır.
Boğulmalarda boğulmanın nedenine göre hemen ilkyardım yapılmalı ve hasta en yakın sağlık kuruluşuna ulaştırılmalıdır.