Genetik ve ruhî olarak insanlarıükemmelleşirme ve biyonik insan yetişirme imkanları vardır. Sadece “kader” noktasında bir şey yapma imkanı yok.
Genetik ve ruhî olarak insanlarıükemmelleşirme ve biyonik insan yetişirme imkanları vardır. Sadece “kader” noktasında bir şey yapma imkanı yok.
Uluslararası kuruluşlar, ABD, Rusya, İsrail ve güç sahibi diğer ülkeler kadrolarını bu usulde yetişirme gayreti içindeyken, Türkiye’deki yöneticiler bu konuyla ilgilenmiyorlar. Yeri gelmişken bu projenin sahibi, bu sistemin önce “necip bir milletin cihangir evlatlarına” anlatılmasını istemişir. Bunun sebebini sorduğumuzda “onların atalarının Yaratıcı’ya hizmetinden dolayı” cevabını vermişir.
Gelin bu ülkenin geleceğine ve düşen o bayrağı tekrar yerine koymaya talip olan gönül erleri, Alp-erenler bu işleri yapabilecek “insan”ı biz yetişirelim.
Biz birikimimizle ve size anlattığımız bu fikirlerimizle hazırız ve varız. Sizler de varız diyorsanız gelin bir olalım… ilimde, fende ve doğrularda… ve O’na kul olmakta… Dünyada insanca yaşamak için…
[ Bugün için sadece merkezimizin uygun gördüğü şahıslar her yönü ile korunmaya alınmaktadır. Bunların içinde dünyada başbakanlar, bakanlar, dünyada barışın adaletin devletin bekasına faydalı kişi ve kuruluşlarla ilim erbabı ve masum çocuklarda yer almaktadır…
[ Bunların sayıları dünya insanlığına hizmete göre çok sayılı ve sınırlı olmaktadır ve denemeler devam etmektedir.
[ Mistik açıdan bütün bu menfi enerji etkilerinden ve bizlere yapılan uygulamalardan kurtulmak için aklımızı ve irade-i cüziyemizi, kaide ve kurallara uyup gelişirerek fiiliyata geçirmemiz lazım. Kısaca emirlerin yapılıp yasaklardan kaçınılması bir kurtuluşa vesile olabilir. Yani menfiler atılıp müspetler arttırılabilir.
[ Yine mistik açıdan meseleye bakıldığında bir yönü itibariyle bu kaideler, düsturlar “Yaratıcı’nın bildirdiği ilahi kurallardır.” denilebilir.
Huzurlu bir dünya ve insanlık için “Yaratıcı Güç”le, düşünce gücümüzle vicdanımızı bağlantılandırılıp, oluşurulan bu rabıtanın kopmamasını sağlayarak huzurun artmasını temin edebiliriz.
“Hayattan zevk alabilen dünya insanının mutluluğu” ancak ve ancak O’nunla olan ilişki ve rabıtasının gücüyle ve enerjisiyle doğru orantılı olacaktır.
Kozmik bilinç doktrinimiz; geçmişi olduğu gibi kabul edip kader noktasında geleceğe “irade-i cüziyemizden” istifade noktasında bakmaktır.
Kadere itiraz noktasında her sözü ilahi emir ve yasak süzgecinden geçirerek söylemeli, istikbale yönelik faaliyetleri de yine aynı süzgeçten geçirerek “geçmişen ders alarak” hayata geçirmeyi planlamalıyız.
Başarımız ve yeni keşifler için fiiliyatımızda da insan olarak “Keşşaf” isminin enerji boyutundan istifade ederek farklı bir boyut yakalamaya yani “perdeyi aralamaya” cehd etmeli ve “öteleri ve daha öteleri” düşünce ufkumuzda hayal etmeli ve bu ruhla yaşamaya devam etmeliyiz.
Bütün ilimler kainatta mevcut olup âlimlerin görevi, ancak ve sadece bu ilimler üzerindeki perdeyi kaldırmaktan ibarettir.