Beynimizde bulunan açlık ve tokluk merkezlerinin kilo alımında rolü nedir?
Beynimizin hipotalamus bölgesinde arkuat nukleus denen bir bölge vardır. Bu bölge vücudumuzdan gelen uyarı veya sinyalleri alarak bunları beynin diğer merkezlerine yönlendiren ve beslenmeyi düzenleyen bir doyum merkezidir. Vücudumuzdan salgılanan leptin ve insülin gibi hormonlar beynimizin bu bölgesine kan yoluyla giderek iştah üzerinde etkili olurlar. Hipotalamusun yan bölümleri ise bir yemek yeme merkezidir ve bu merkezin hasara uğraması durumunda açlık, aşırı yeme ve sonunda şişmanlık ortaya çıkar.
Hormonlarla ilgili yeni keşifler, insanların nasıl acıktığını veya nasıl tokluk duyduğunu daha iyi anlamamızı sağlamıştır. Bununla birlikte insanların neden yemek yediği, bu hormonlarla ancak kısmen açıklanabilmektedir. İnsanlar vücut ihtiyaç duyduğu için, psikolojik nedenlerle veya bilinmeyen başka nedenlerle yemek yerler.
En azından bir düzine hormon açlık ve tokluk hissi yaratmaktadır. Son yapılan keşifler kalınbağırsaktan salgılanan “PYY3-36” isimli bir hormonun doygunluk hissi verdiğini, mideden salgılanan “ghrelin” isimli hormonun yemek öncesi kanda hızla artarak yemeyi başlattığını göstermiştir. Yağ hücrelerinden salgılanan leptin hormonu ise iştah konusunda ve kilo alıp vermede insülin hormonuyla birlikte kilit bir rol oynamaktadır. Bu hormonları kontrol edebilirsek kilo vermede veya şişmanlığın tedavisinde büyük adımlar atılmış olacaktır.
Buraya kadar konuştuklarımızda leptin hormonunun şişmanlıktaki etkisini özellikle vurguladınız. Bunu biraz daha açar mısınız?
Leptin hormonu 1994 yılında keşfedildi ve çoğunlukla beyaz yağ dokusundan salgılandığı ortaya kondu. Normal kişilerde, leptin hormonu yağ dokusundan salgılandıktan sonra kana karışarak beyne ulaşır ve iştahı azaltır. Şişmanlarda ise kanda leptin hormonu yüksek olmasına rağmen, iştah azalması ve zayıflama olmamaktadır. Yani şişman kişilerde leptin hormonu çalışmamaktadır. Bunun nedeni araştırıldığında, leptin hormonunun beyne yeterli oranda geçemediği ortaya konmuştur. Şişman kişilere cilt altından yapılan sentetik leptin hormonu tedavisiyle başarılı sonuçlar elde edilememiştir. Hayvanlarda yapılan yeni bilimsel çalışmalar, leptin hormonunun damar yerine burundan verilmesinin leptinin beyne geçişini artırdığını göstermiştir. İleride insanlarda yapılacak çalışmalarda burundan verilen leptinin etkili olması durumunda şişmanlık tedavisinde büyük bir adım atılmış olacaktır.
Genetik olarak leptin yetmezliği varsa bu hastalarda leptin tedavisi faydalı olmaktadır. Bizim saptadığımız leptin gen bozukluğu olan bir Türk ailesi, leptin tedavisinden fayda gördü, ancak bu tür genetik bozukluklar toplumda görülen şişmanların ancak yüzde 4 ila 6’sında bulunmaktadır.