Dünyanın her yerinde, her ırkta ve kültürdeki birçok insan bu semptomlardan hayatları boyunca şikayet ettiler. Sebebinin her gün yedikleri ekmek, kemik sağlıkları için bardak bardak içtikleri süt, maçlarını izlerken yudumladıkları birkaç şişe soğuk bira ya da yedikleri/içtikleri başka herhangi bir gıda olduğunu bilselerdi… Sizce suçlunun kim olduğunu bulmak istemezler miydi?
Bazı besinlerin tüketiminin hassas/duyarlı bünyeli bireylerin fiziksel ve zihinsel sağlığını büyük ölçüde etkileyebildiği uzun zamandır bilinmektedir. Bu durum, şuan tüketmekte olduğumuz işlenmiş besinlerin çeşitliliği ile günümüz dünyasında daha da belirginleşmiştir.
“Nüfusun %2’sinden daha azı besin alerjilerinden şikayetçiyken, %45’ine yakını çeşitli besin hassasiyeti (intöleransı) türlerinden şikayet etmektedir”
Besin intöleransı, besin alerjisiyle karıştırılmamalıdır. Besin alerjileri küçük miktarda besinle bile tetiklenebilir, o besin her alındığında kısa sürede ortaya çıkar ve bazen çok küçük bir miktar, kısa bir sürede ciddi durumlara yol açabilir. Besin alerjisi olan kişilerin, o besinlerden uzak durmaları gereklidir. Buna karşılık besin intoleransları daha çok dozla ilişkilidir ve besin alındıktan belirsiz bir süre sonra ortaya çıkabilir.
Semptomlar besin tüketildikten belli bir süre sonra belirginleşebildiğinden, hangi besin ya da besinlerin bu semptomlara sebep olduğunu belirlemek zordur. Örneğin; o gün içilen süt ya da yenilen ekmek ortak ağrılara sebep olabilir. Besin ilişkili semptomların birçoğu bağışıklık sistemiyle ilişkiliyken, bazıları enzim yetersizliği ya da kimyasal hassasiyetle bağlantılı olabilir.
Birçok besin intöleransı türü, bağışıklık sisteminin (vücudun savunma sisteminin) belli bir besine ya da besinlere karşı geliştirdiği uygunsuz immün (bağışıklık sistemiyle ilgili) yanıtla ilişkilidir. Antikor (vücudun savunma hücreleri) oluşumu, bağışıklık sisteminin kendisine karşı etkide bulunan maddelerin varlığında gösterdiği reaksiyon (tepki) türlerinden biridir. Besin intöleransının araştırılmasında kan örneğindeki besin antikorlarının miktarını/seviyesini belirlemek yardımcı olacaktır.
Antikor oluşumunu arttıran problemli besinlerin çıkarılacağı bir beslenme programı, semptomların başlamasını engelleyecektir. İşin zor kısmı ise bu besinleri tanımlamaktır. Cambridge Nutritional Sciences’ın Besin İntoleransı Testi (CNS Test), bu süreçteki ilk adımınız.
Testin yüksek oranda antikor miktarına sebep olan spesifik bir besini göstermesi durumunda, bu besini beslenme programınızdan en az 3 ay çıkarmanız uygun olacaktır. Semptomlar azaldığında, çıkarılan besinler yeniden diyet e tek tek ve yavaş yavaş eklenerek etkileri gözlemlenebilir.
CNS, Omega Diagnostik Grup PLC’ye bağlı, yaklaşık 100 ülkedeki hastane, klinik ve labaratuvarlara, teşhis kolaylaştırıcı olarak kullanılan ürünleri sağlamaktadır. CNS, immunodiagnostikler (bağışıklık sistemiyle ilgili sorunlara teşhis koymaya yardımcı araçlar) konusunda uzmanlaşmıştır. CNS’in amacı, müşterilerine yüksek kalitedeki ürünleriyle, üstün standartlarda hizmet ve teknik destek vermektir. CNS’in kalite yönetim sistemleri ISO9001:2000 ve ISO13485:2003 sertifikalıdır. CNS, aynı zamanda British In Vitro Diagnostics Assosciation (BIVDA)’a üyedir.
Not: Besin İntöleransı Testi sadece hamileler ve 2 yaş altı çocuklara yapılamamaktadir…
Kaynak: www.GebelikveAnnelik.com