Bel Ağrısında Risk Faktörleri, Bel Sırt Ağrısı
Meslekle ilgili olanlar
Sportif aktivitelerle ilgili olanlar
Kişisel risk faktörleri
Psikolojik risk faktörleri olarak dört ana grupta toplanabilir.
Meslekle ilgili risk faktörleri
Ağır fiziksel aktivite ve ağır kaldırma gerektiren meslekler
Devamlı öne eğilme, eğilerek dönme veya dönerek öne eğilme gerektiren meslekler
Araba, otobüs, kamyon kullanma gibi vücudu devamlı titreşime maruz bırakan meslekler
Statik çalışma pozisyonu gerektiren meslekler
Ağır kaldırma, özellikle dizler düz durumda iken ağır kaldırma ciddi bir risk faktörüdür. 15 kg ve daha fazla yüklerin bu pozisyonda günde 25 defa veya daha fazla kaldırılmasının disk hernisi riskini 7 defa artırdığı tespit edilmiştir. Cisimlerin asimetrik olarak kaldırılması, tek elle kaldırma, cisimleri bel hizasından daha yukarı kaldırma gibi hareketlerde bel ağrısı riski artar. Ellerde 5’er kilo yükle dönerek kaldırma hareketinin 20 defa tekrarlanması ile bel bölgesindeki ekstra yüklenme 40 kiloyu aşmaktadır. Araştırmalar kaldırma, itme, çekme gibi hareketlerin yapıldığı işlerde ve devamlı oturarak çalışma veya ayakta çalışma, sık eğilme, dönerek eğilme gibi hareketleri gerektiren mesleklerde bel ağrısına daha sık rastlanıldığını göstermektedir. Burada disk üzerinde asimetrik yüklemenin rolü kadar bel kaslarında aşırı zorlanma, kas geriliminin artması ve kas yorgunluğu gibi faktörlerin de etkisi vardır.
Araba, otobüs, kamyon ve benzeri araç kullananlarda ise kişi omurganın normal frekansı olan 4.5-5 Hz’lik frekanstan daha yükseğine maruz kalmakta ve bu titreşimler omurga sistemini büyüyerek etkilediğinden kas yorgunluğuna, diskin bozulmasına ve fıtıklaşmasına yol açmaktadır. Yaşam boyu titreşime maruz kalma süresinin uzunluğu ile bel ağrısı sıklığı arasında olumlu bir ilişki bulunmuştur.
Uzun süre ayakta durma veya oturma gerektiren mesleklerde ise bel kaslarında artan gerilim veya yorgunluk hem fıtık sıklığını artırmakta hem de halk arasında kulunç denilen kas ağrılarına yol açmaktadır.
Sportif aktivitelerle ilgili risk faktörleri
Amatörce yapılan sporların bel ağrısında risk faktörü oluşturmadığı tespit edilmiştir. Buna karşın futbol, halter, kürek ve güreş sporlarının profesyonellerinde bel ağrısı sıklığı artmaktadır.
Kişisel risk faktörleri:
Yaş
Cinsiyet – Duruş
Kas gücü
Fiziksel uyum
Sigara içme alışkanlığı
Bu faktörlerden boy uzunluğu, kilo ve vücut yapısı ile bel ağrısı arasında güçlü bir ilişki vardır. Yaşla bel ağrısı arasındaki en güçlü ilişki 40-60 yaş grubundadır ve kadınlarda yaşlanma ile bel ağrısı sıklığı artmaktadır. Buna karşın disk ameliyatları erkeklerde en fazla 40 yaşlarında ve kadınlardan iki kat daha fazla olarak yapılmaktadır. Duruş bozuklukları arasında yalnız 60 dereceyi geçen ileri skolyozun bel ağrısında risk faktörü olduğu bulunmuştur. Kronik bel ağrılı hastalarda karın ve bel kaslarında güç kaybı sıklıkla görülmektedir. Bu olay bel ağrısına bağlı olarak gelişir. Buna karşın bel ve sırt kaslarında güç azalması özellikle sanayi kesiminde çalışanlarda bir risk faktörüdür.
Fiziksel uyum bozukluğu ise bel ağrısının ortaya çıkmasından çok bel ağrılı hastanın iyileşmesini yani, uzun vadede sonucu etkilemektedir. Sigara içme ise, risk faktörü olarak yılda elli paketten fazla sigara içme öyküsü olanlarda ve bu kişiler 45 yaşın altında iseler önem kazanmaktadır. Sigaranın etkileri sık öksürme ve disk içi basıncın artışı, sağlıksız yaşam tarzı ve osteo-poroza bağlanmıştır. Sigara; diskte beslenmeyi bozarak onu dış etkenlere daha duyarlı hale getirir. Diskte beslenmenin bozulması ise, karbondioksitin kanda daha fazla birikmesine, nikotine bağlı olarak damarların büzüşmesine, kan damarlarında kireçlenmeye ve kan akışkanlığının değişmesine bağlanmaktadır.
Psikolojik risk faktörleri
İşinden memnun olmama, işini sevmeme veya takdir edilmeme gibi durumlar bel ağrısında risk faktörleri arasında sayılmakta ve araştırmalar bel ağrısı nedeni ile hekime başvurma oranının bu kişilerde işini sevenlere göre iki kat daha fazla olduğunu göstermektedir. Psikolojik stres nedeni ile dikkati toplayamama özellikle sanayide iş kazalarından oluşan bel ağrılarına yol açmaktadır. Hipokondri, depresyon ve anksiyete gibi psikolojik bozuklukların bel ağrısının nedeni değil, sonuçları olduğu kanısına varılmıştır.