Bel Fıtığı, Bel Ağrısı ve Siyatikle İlgili Tıbbi Terimler
Teşhiste izah edilmesi gereken birkaç tıbbi isim vardır.
Spondiloz: Bu kelime, belkemiğindeki bozulmalar (aşırı yıpranma ve yırtılma) anlamına gelir. Bunu, omurgadaki eklemlerin iltihaplanması olan “spondilit” ile karıştırmamak gerekir. Boyun spondilozu, boyun bölgesini etkileyen ve sıkça rastlanan bir durumdur. Boyun omurları arasındaki eklemlerde ve omurgadaki disklerde bozulmalar görülür. Bel spondilozu belkemiğinin alt ucunda ortaya çıkar.
Buna ilaveten, kıkırdakların etrafındaki kemikler, yaşlandıkça pekişip, kuvvetlenip kalınlaşır. Aynı zamanda bu süreç içinde sertleşir. İnsan bu durumu, hareketleri gittikçe kısıtlanan yaşlı insanlarda her gün görür. Örneğin, boyun fonksiyonunu hâlâ yerine getirmesine rağmen, biraz daha kalınlaşır ve sertleşir. Ancak, omurilikten çıkan ve boyun omurlarındaki kemiklerin küçük kanalları (foramina) arasından geçen sinirler bu yeni durum ile basılır ve yer değiştirebilir. Bu durumda boyundan kollara doğru inen ağrılara rastlanabilir. Boyundan başın tepesine doğru meydana gelen baş ağrıları, çoğu kez boyun spondilozu veya boyundaki “aşınma ve yırtılma” olayı yüzünden ileri gelir. Boyun, kol ve başın arkasındaki bu ağrılar keskin (akut) olabilir ve hastayı bir süre yatağa düşürebilir. Ancak sevindirici olan husus, bunların birkaç hafta içinde geçmesidir.
Gece acayip bir pozisyonda uyurken boyun burkulması sonucu, uyandığımızda sert ağrılarla karşılaşabiliriz. Ancak gündüz zamanla hafifler bu ağrılar. Sanırım, Mark Twain yatağın dinlenmek için en tehlikeli yer olduğunu söylemiştir, çünkü insanların çoğu orda ölmüştür. Ama boyun ve bel söz konusu olduğu sürece, yatak öyle değilse bile omurganın herhangi bir yerinde ağrıların vuku bulabileceği bir yerdir. Özellikle yatak, yastık ve destekler uygun değilse
Osteoporoz nedir: Bu hastalık kemik dokularının incel-mesidir. Kemik dokusu, kemiğe sert ve sabit niteliği veren kalsiyum ve fosfat tuzlarının bulunduğu canlı maddelerin bir ağından veya ona benzer bir biçimden ibarettir. Ama yaşlandıkça iskelet sertliğini kaybeder. Bu durum da özellikle belkemiğinde görülebilir. Yaşlanma sürecinde, insanların iskeletini meydana getiren kemik dokularında incelme görülür. Erkeklere göre kadınlarda bu daha çok olur, çünkü erkek hormonu kendi türünü bir dereceye kadar açıkça korur. Kemik incelmesi kadınlarda özellikle menopoz dönemi ve sonrasında görülür. Ağrısız olmasına rağmen, kaldırımdan sekme veya küçük bir şeye basıp kayma gibi önemsiz kaza ve yaralanmalar sonucu meydana gelen basit ezilme ve kırıklardan sonra, haftalarca sürecek kuvvetli ağrılar ortaya çıkabilir. Hareketsizlik psteoporoz’u artırabilir. Kemiğin sağlamlığını ve gücünü koruması için onu kullanmak ve hareket ettirmek gerekir. Hafif hareketler omurgayı harekete geçirir ve güçlendirir. Oysa aşırı dinlenme ve uzun süreli hareketsizlik onu inceltir ve zayıflatır. Şiddetli sarsıntı veya ani gerginlik (stres) kırıklara neden olabilir. Bu durumlarda osteoporoz ortaya çıkar ve sırt ile belde şiddetli ağrılara yol açabilir.
Spondylolisthesis nedir: Belkemiğinin herhangi bir yerinde, üstteki omur alttaki omura göre biraz öne kayabilir. Tuğlalardan yapılmış bir sütun düşünelim. Tuğlalardan biri, alttaki tuğla üzerinden biraz ileri doğru kaymıştır ve üstündeki tüm sütunu da beraberinde öne doğru kaydırmıştır. Bu durum, çocukluk-
ta doğuştan (konjenital) bir kusurdan ortaya çıkabilir. Yetişkin veya çocuklarda, omurgaya yapılan sarsıntı veya şok gibi durumlar bazen hafif hasarlardan da ortaya çıkabilir. Ancak bazı olaylarda, bu durumdan önce kusur mevcut olmuş olabilir. Söz konusu hasarlar, kusuru ortaya çıkarmış olur veya yeni bir kusura neden olabilir. Spondylolisthesis, bazen ağrısız da olur ve hiçbir belirti (semptom) göstermez. Bir müddet için büyük rahatsızlıklara neden olabilir. Ancak zamanla, ya kaybolarak veya küçük sakatlıklara neden olup körelerek ortadan kalkar.
Aktif ve sağlıklı insanların günlük çabalamalarında, sadece önemsiz bir bel ağrısından şikâyet etmesi, oysa röntgenlerinde omurgada kemik kaymasının görünmesi gerçekten çok şaşırtıcıdır. Romatizma hastalıklarında olduğu gibi, önemli olan röntgenin gösterdiği değil, eğer varsa, ortaya çıkan rahatsızlık ve sakatlıktır. En kötü röntgenler bile hastalık belirtisi (semptom) göstermeyebilir. Hatta hasta tamamen normal bir hayat sürebilir. Eski hale kavuşmak için gayret etmeye gerek ve ihtiyaç yoktur. Hastalık belirtileri yok oldukça kuşaklar ve yardımcı kemerler kaldırılır.
Fibrozit nedir: Bir zamanlar bu çok yaygın bir hastalıktı. Genellikle omuz ve kürek kemiği (skapula) civarındaki kaslarda ağrılara ve sızılara neden olur. Ancak bu ağrılar can sıkıcı olmalarına rağmen, insanın sigorta politikasını etkileyecek ciddiyette değildir. Günümüzde fibrozit, doktorların gözünde pis bir hastalıktır. Çünkü omuz kuşağındaki yumuşak dokular fazla iltihap belirtisi göstermezler. Bu ağrıların ve sızıların nedenleri çok çeşitli olmasına rağmen, en yaygın olanı, omuza bitişik sırt omurlarında ortaya çıkan bozulmalardır. Hastaya, kürek kemiği ve omurganın üst kısımlarında olduğu hissini veren bu omuz kuşağı rahatsızlığı, sıkıcı ve ağrılı olmasına karşın, daha ilerde sakatlığa ve kusurlara yol açmaz. Büyük rahatsızlıklara neden olsa bile, murdar olmaktan ziyade, can sıkıcı bir şeydir.
Osteomalasi: Vitamin yetersizliğinden ileri gelen, omurgadaki kemik dokularının incelmesi ve zayıfla-masıdır. Raşitizm buna bir örnek teşkil eder. Kraliçe Victoria döneminde sıkça rastlanmasına rağmen, zamanla diyet geliştikçe büyük çapta kayboldu. Yokluğu raşitizme yolaçan D vitamini, güneşe çok bağlıdır. Güneşin çok parladığı Hindistan, Pakistan veya başka ülkelerde tedavi altındaki insanlar, daha az güneşli Uzakdoğu ülkelerine göç ettiklerinde, yeni yurtlarında D vitamini yetersizliğiyle karşılaşırlar.
Belkemiği arteriti (iltihapı): Omurgadaki eklemlerle ilgili bir hastalıktır. Çoğu kez, daha ziyade yaşlanmaktan ileri gelen kemik aşınmaları ve omurga ek-lemlerindeki kıkırdakların sürekli zarar ve ziyana uğraması sonucu ortaya çıkan
oşteoartrit yüzünden görülür. Osteoartrit kemik ve buna yakın eklemin iltihabıdır. Kıkırdakların elastikiyetini kaybetmelerine ve incelmelerine neden olur. Eklem kıkırdağının her iki yanındaki kemikler daha kalınlaşır ve kuvvetlenir ama azalan hareket yüzünden daha fazla sertleşir. Bu tarz aşınma ve yırtılma değişiklikleri daha büyük hasarlar da söz konusu olunca daha da artar. Ama genellikle, keskin ağrılardan ziyade, sadece azalan devingenlik ve kısıtlı hareketle, küçük rahatsızlık ve sertleşmelere, dolayısıyla da küçük ağrılara neden olur.
Romatizmai arterit: Boyunu ara sıra, omurganın geri kalan kısmını da ender etkiler. Oysa ankilozlu spondilit temelde bir eklem iltihabıdır. Kadınlardan ziyade 18-32 yaşlardaki erkeklerde daha çok görülür, büyük sertleşmeye ve rahatsızlığa neden olur. Belli bir vücut dokusu tipine sahip olan hastaların bu hastalığa eğilimi olduğu gözlenmiştir. Belli kan gruplarına sahip insanların, diğer insanlara göre, bazı hastalıklara karşı daha çok eğilimleri olduğu gibi. Ankilozlu spondilite daha ziyade savaş zamanlarında çok rastlanılır. Çünkü askere alınan erkeklerin çoğu tam bu hastalığa yakalanabilecek uygun yaştadır. İlk kez, son Dünya Savaşı’nda silahlı kuvvetlere katılma muayenelerinde çok miktarda teşhis edilmiştir. Omurgada, tüberküloz hastalığı veya diğer belkemiği enfeksiyonları gibi başka tip eklem iltihaplarına günümüzde daha ender rastlanır.