Zinde olmak, sağlıklı olmak, yeni bir güne gülerek başlamak için deliksiz uyku uyumak büyük önem taşıyor. Ama uykunun vücudun dinlenmesinin dışında inanılmayacak kadar çok fonksiyonu bulunuyor. Vücut ısısı uykuda düşüyor, kalp hızı ve solunum sayısında azalma olurken büyüme hormonu salınımı artıyor.
Uykunun yeme, içme, dinlenme gibi insan vücudu için vazgeçilmez bir gereksinimi olduğunu belirten Nöroloji Uzmanı Prof. Dr. Önder Us, uykunun insan vücudunun restorasyonu için gerekli olduğunu vurguluyor. Uykunun circadian bir ritm izlediğini belirten Prof. Dr. Us, "Bu circadian ritm hipotalamustaki suprakiazmatik çekirdek tarafından kontrol edilir. Bu bölgeyi tutan hastalıklar, uyku-uyanıklık döngüsünde bozukluğa yol açar" diye konuşuyor.
Uyku süresinin yaş ile ilgili olduğunu söyleyen Prof. Dr. Önder Us, şu bilgiyi veriyor; "Yenidoğan döneminde bu süre 16-20 saat, okul öncesi dönemde 10-12, 10 yaş civarında 9-10, ergenlik döneminde 7-8, erişkin dönemde 6-7 saattir.
Bebekler, gece uykusundan başka, günde en az iki kez uyurlar. 1,5-2 yaş civarında sabah uykusu, 5 yaş civarında öğleden sonra uykusu kalkar.
Normalde uyku, REM (hızlı göz hareketlerinin olduğu dönem) ve non-REM (N-REM, hızlı göz hareketlerinin olmadığı dönem) dönemlerinden oluşur. N-REM dönemi de dört devreye ayrılır. Her uyku siklusu N-REM ile başlar, REM ile sonlanır. Her uyku siklusu 70-100 dakika kadardır.
İnsan organizmasının sağlığındaki rolü tartışılmaz olan uykuyla ilgili yaşanan en ufak bir sorun da yaşamı alt üst etmeye yetiyor. Uyku ile bozukluklar üç gruba ayrılıyor. Uykusuzluk (Insomnia), aşırı uyku hali ve parasomni adı verilen rahatsızlıklarla ilgili Prof. Dr. Önder Us, şunları söylüyor;
Uyku gereksinimi kişiden kişiye değişiklik gösterir. Sürekli olarak kişi için gerekli olan süre ve kalitede uyku uyuyamama durumunu, uykusuzluk olarak tarif edebiliriz. Uykusuzluk, kadınlarda erkeklere göre daha sıktır ve yaşla artış gösterir.
Uykusuzluk kendisini uykuya geçmede zorluk, uyuduktan sonra uyanma, sabah gereğinden erken uyanma şeklinde gösterebilir. Uykusuzluk durumu bazen geçicidir, birkaç hafta devam edip, sonra düzelebilir. Bazen ise kronik bir hal alabilir. Kronik uykusuzluk şu durumlarda görülebilir.
Mide ülseri, korner arter hastalığı, solunum bozuklukları eklem ağrıları gibi organik hastalıkların seyri esnasında görülebilir.
Anksiyete (bunaltı, sıkıntı durumu) ve depresyon gibi psikiyatrik hastalıklarla birlikte olabilir.
Uykusuzluk, bazı ilaçların kullanılıp kesilmesi sonrasında görülebilir. Uzun süreli yüksek miktarda alkol alımı veya uzun süreli alınan alkolün kesilmesi de uykusuzluğa neden olabilir.
Kaynak: Hastane.com.tr