Aileler, kimi zaman 2-5 yaşındaki bir çocuğun isteklerini hırçınlıkla dile getirmesini bir problem olarak algılayabilir. Fakat bunun çocuk gelişiminde normal bir davranış olduğunu bilmelisiniz. Bu gelişim dönemi tamamlandığında bebeğin beyin gelişimi ile beraber bu sıkıntının da biteceğini bilmeli ve bu konuda sıkıntı yaşamamalısınız.
Özellikle bebeğin bakıma en çok ihtiyaç duyduğu ve psikolojik gelişimi için kritik bir dönem olan 12-24 ay aralığı duygusal gelişim için çok önemlidir.
Duygu, bebekte doğduğu andan itibaren görülmeye başlar.
Bebeğin, duygusal anlamdaki ilk tepkisi ağlamaktır.
Bebek, altı ıslandığında, üşüdüğünde, sancılandığında ve acıktığında sıkıntısını ağlayarak belli etmeye çalışır. Görünen bu tür duygusal davranışların belirtileri daha çok öfkeye benzer. Bu yüzden ikinci yaşın sonuna doğru, bebeğin sıkıntı veren durumlara karşı öfkelenmesi belirginleşir. Bir-iki yaşındaki bebek, elinden oyuncağı alındığında ya da istediğini yapması engellendiğinde de ağlar, tepinir. Bu davranış, kızgınlık duygusunu ne kadar sıklıkla ortaya koyup koymayacağını öğrenmesi açısından oldukça önemlidir.
Ebeveyn, bebeğin ağlama davranışını sonlandırmak için her istediğini yapacak olursa eğer, bebek bundan sonra isteklerini ağlayarak ifade etmeye devam edecektir. Ebeveyn bunun yerine, bebeğe ağlaması bittikten sonra isteğini yerine getirmeyi taahhüt ederse, bebek bu davranışının pekiştirilmediğini görecek, isteklerini ifade etmek için mutluluk duygusunu ve ifadesini geliştirmeyi öğrenecektir.
Çocuğun duygularını ve duygusal gelişimini tanımadan, onu eğitmek olası değildir.
Duygusal gelişimde annenin rolü çok büyük.
Duyguların gelişmesinde çevre de önemli rol oynuyor.
Örneğin, öfke hisseden bir çocuğun annesinden bir şey talep ettiğinde, annenin çocuğunun öfkesini dindirmek için yapacağı isteği, çocuğun bundan sonraki isteklerini de öfke ve kızgınlıkla ifade etmesine neden olur. Böylece çocuk öfkeli davranışlarının ödüllendirildiğini öğrenir. Aynı şekilde, isteklerini sakin ve mutlu şekilde ifade ettiğinde isteklerinin yerine getirildiğini gören çocuk da, ödüllendirilen davranışının öfke yerine sevinç ve mutluluk ifadesi olduğunu öğrenecektir.
Korku, bebekte bir yaşından sonra görülmeye başlar.
Korku duygusunun altında güvensizlik duygusu vardır. İki yaşına kadar bebek, korktuğunda, ya annesine sarılarak ya da yürümeye başladıktan sonra bir eşyanın arkasına saklanarak kendini güven altına almaya çalışır. Çocuklarda masa altı ya da dar yerlere saklanıp oynama yaygındır.
2-3 yaş, soru sorma dönemidir.
3-6 yaş döneminde olumsuz duygular ön plandadır.
Çocuklar ana babalarının kendilerine ayrıcalıklı sevgi ve sevecenlik gösterdiklerini sezerler. Bu yüzden kardeşler arasında fazla sevgi gösterilene karşı öbürlerinin düşmanlık ve öfke duyguları gelişebilir. Annenin oğluna, babanın kızına karşı daha çok sevgi göstermesi doğaldır. Öbür yandan kız, oğlana bakarak, büyüklerden daha çok ilgi toplayabilir. Fakat bu sevgi gösterilerinin oldukça açık ortaya konması çocukta hem daha fazla sevgi ve şefkat ihtiyacına neden olacaktır hem de ileride geliştireceği özgüven duygusunda zedelenmelere yol açacaktır.
Çocukta bütün duygu türlerinin ortaya çıktığı dönem, okul öncesidir.
Bu dönemde çocukta öfke, kıskançlık, yabancı ve bazı kişilere karşı nefret gibi savunucu, kaçırıcı davranışlara yönelten tüm duyguları ve coşkuları doğar ve yerleşmeye başlar. Yine bu basamakta çocuk tüm sevindiren duyguların tadını tadar. Aile çevresinin bu tür duyguları oluşturmasında ve yerleşmesinde büyük etkisi vardır. Bu yüzden çocuklar arasında oldukça bireysel ayrılıklar görülür.
Çocuk, öfke gösterisiyle istediklerini elde etmeyi öğrenince, öfke çocukta yerleşmeye başlar. Çocuk öfkelenince istenilmeyen bir davranışı yapmasına izin verilir ise, gelecek kez öfke yoluyla bu davranışını yeniler. İstenilmeyen davranışını yinelemesine izin verilirse çocuk, öfkelenme yoluyla istediklerini elde etmeye koşullanır ve bunu pekiştirir. Öfkeye koşullanan çocuk, bunu genelleştirerek, isteklerini öfkelenme yoluyla sağlamaya çalışır. İstekleri yerine getirilmediğinde de öfke, saldırıya dönüşebilir.
HEPİNİZE SAĞLIKLI YAŞAM DİLERİZ.
KAYNAK:www.babystar.com.tr