BESLENME
Beslenme rejimi sorunu eskisi kadar karmaşık değildir. Normal bir çocuğun beslenme rejimini düzenleyen birkaç ana ilke vardır:
— kadın sütünün, inek sütüne geleneksel üstünlüğü;
— sütten erken kesmenin ve çeşitli besinler vermeye erken başlamanın gerekliliği;
— akılcı ve düzenli biçimde vitamin vermenin önemi.
BESLENME ÖĞELERİ
Çeşitli sütler, Anne sütü
İnek sütünün niteliğini yükseltme alanındaki bütün çabalara karşın, bebeğin meme emmesi her zaman daha iyidir. Gerek içindeki maddelerin oranı, gerekse proteinlerinin yapısının çocuğun sindirimine daha uygun olması nedeniyle, her durumdaki çocuk anne sütü alabilir. .Öte yandan, anne sütü ciddi sindirim bozukluklarına karşı da gerçek bir sigortadır. Bu nedenlerle, annenin emzirmeye gerçekten karşı olduğu durumlarda (aşırı bir baskıya dönüşmemek koşuluyla), çocuğunu emzirme konusunda teşviki gerekir. Anne kararsızsa, hiç olmazsa ilk 2 ayda (gerekiyorsa,başka bir süt ya da mamayla birlikte) memeyle beslenmenin çocuk için çok yararlı olacağına inandırılmaya çalışılmalıdır.
Bebeklerin Beslenmesi
Mutlaka uyulması gereken kurallar şunlardır:
— yeni doğmuş bebek için 3 saat ara. ile günde 6 emzirme yeterlidir (2. ve 3. aylarda 5 emzirme);
— emzirme süresini 10 dakikadan uzun tutmak gereksiz, hattâ zararlıdır. Zorunlu olmamakla birlikte, her kez iki memeyi de vermek, özellikle başlangıçta süt az geliyorsa, memeleri çalıştırarak sütü artırmak bakımından yeğ tutulmalıdır;
— bebeği her- gün tartmak ve kilosunu düzenli biçimde izlemek gerekir;
— her emzirmeden sonra, meme başı, .kaynamış suya batırılmış ve biraz alkol eklenmiş bir pamukla temizlenmeli ve bir sonraki emzirmeye kadar, mikroptan arındırılmış bir gazlı bezle korunmalıdır;
— anne kuşkonmaz, pırasa, lahana, şalgam yemekten (bu sebzeler sütün tadını değiştirir), alkol, kahve, çay, ilaç kullanmaktan (bu zehirli maddeler süte geçer) kaçınmalı, protein bakımından zengin (et, sütlü besinler, vitaminler) dengeli besin almalı, ama çok yememelidir. Ayrıca yorgunluk ve heyecandan kaçınmalıdır;
— 3.-6. aya doğru sütü azar azar kesmeli, emzirmenin yerine yavaş yavaş çeşitli lapalar koymalı, bu işi hiç bir zaman 12. aydan sonraya bırakmamalıdır.
Annede ciddi bir hastalık varsa emzirmeden vazgeçmek gerekir. Enfeksiyon hastalıklarında, kalp hastalıklarında, meme hastalıklarında (meme iltihabı, apsesi; urlar) ve bütün ciddi hastalıklarda anne, meme vermekten kaçınmalıdır. Emzirme, sağlıklı kadınlara özgü bir ayrıcalıktır.
İnek sütü ve hasır mamalar
Eskiden kolayca sağlık bozukluklarına ve barsak enfeksiyonlarına neden olurlardı. Günümüzde süt üretiminin sanayileşmesi bu durumu değiştirmiştir.
Annenin bebeğini emziremediği durumlarda inek sütü, hazır mamalar kullanılır.
İnek sütü
Olanak varsa, kapaklarında şişelenme tarihi belirtilen pastörize sütler kullanılmalı, kullanırken bazı yalın kurallara uyulmalıdır: Kaynatılmalı, şişe açıldıktan sonra uzun süre bekletilmemeli, buzdolabında saklanmalıdır. Anne sütüne oranla protein oranı daha yüksek, karbonhidrat oranı daha düşüktür. Lipit (yağ) oranı aynıdır. Bununla birlikte yağ ve protein bileşenlerinin fiziksel özellikleri, kadın sütününkilerden farklıdır: Midede sindirim sırasında inek sütünün yağ ve proteinleri irice topaklar oluşturduklarından, sindirim salgılarıyla temas yüzeyleri azdır; bu nedenle etkinlikleri azalır. Ayrıca şeker eklenmesi ve sulandırılması gerekir. Pastörize süt bulma olanağı yoksa, kaynatılmış inek sütü kullanılabilir.
Hazır mamalar
Yakm denebilecek bir tarihte piyasaya sürülmüşlerdir. Özellikleri açısından anne sütüne yaklaşırlar: Kazein oranı aynıdır, aynı miktarda yağlı madde kapsar; içindeki şekerler nitelik ve nicelik yönünden anne sütündekiler gibidir; pH oranı (asitliği) aynıdır, vitamin oranları da anne sütü gibidir. Mideden geçiş süresi de anne sütününkine eşit olduğundan, kolay sindirilir; çocuğun günde 4-5 kez kaka yapmasını sağlar. Tek sakıncası pahalı olmasıdır.
Öteki besinler
Un
Besleyici ve sindirimi kolay olması için, kepek oranı yüksek olmalıdır. Çeşitli tahıllardan (buğday, mısır, arpa, çavdar, yulaf) unların ya karıştırılarak ya da sırayla verilmesi gerekir. Çok erken verilirse ( 3. aydan önce) sağlıksız şişmanlık yapabilir.
Sebze, et, meyve ve tatlılar
Değişik tadlı ve değişik kıvamlı bir besinle karşılaşan çocuk şaşırır; bu nedenle, azar azar ve alıştırarak verilmelidirler. Süt bebeklerine kuru sebzeler (kuru fasulye, bezelye, nohut, v.b.) vermekten kaçınmak gerekir; süt bebekleri, geleneksel besinleri olan yeşil sebzeleri (ıspanak), patates ve havuç püresini çok severler. Taze kıyma, hafifçe kavrulmuş olarak verilebilir. Süt bebeklerine küçük parçalar halinde kesilmiş beyaz etli balıklar (dil-balığı, mezgit), tavuğun beyaz etleri, rafadan yumurta da verilmelidir.
Elma, ayva kompostoları, muz püresi, genellikle bebeklerin sevdikleri besinlerdir. Bundan yararlanarak, bebeği kaşıkla yedirmeye alıştırmak denenebilir.
Vitaminler
Vitaminli oldukları belirtilmiş bile olsa, süt ve hazır mamaların çoğunun vitamin kapsamları yetersizdir. Bebeğin mutlaka alması gereken vitaminler şunlardır:
— C vitamini: İlk günden başlanarak 2-3 kahve kaşığı limon ya da portakal suyu biçiminde;
— D vitamini: Bebek en az 18 aylık oluncaya kadar, konsantre eriyik halinde, azar azar ve ölçülü miktarlarda (ilk günden başlanarak ya da az sonra, günde 4 damla) verilmelidir; öteki vitaminlerin yararı tartışılabileceğinden, yalnızca D vitamini içeren eriyikler tercih edilmelidir (gerek D vitamininin, gerekse ötekilerin fazla verilmesinin bazı sakıncaları vardır).