Uyku, bebekler için beslenmeden sonra gelen çok önemli bir ihtiyaçtır. Bir bebek daha doğmadan yani aydınlık, karanlık tecrübesi olmadan, gece – gündüz farklılıklarını annesinden geçen bir takım hormonların sayesinde öğrenmektedir. Annenin kanındaki melatonin düzeylerindeki artma ve azalma, plasentadan geçerek bebeğin beynindeki biyolojik saatin düzenlenmesine yardımcı olur.
Uyku dönemleri
Beynin elektriksel faliyetlerinin incelenmesi ile iki temel uyku dönemi olduğu saptanmıştır:
REM:
Rüyaların görüldüğü, hızlı göz hareketleri (Rapid Eye Movements) kelimelerinin baş harfleri ile ifade edilen dönemdir.
Non-REM:
Rüyaların görülmediği; sakin, sessiz uyku dönemdir. 3–4 yaşın üstündeki büyük çocuklarda ve erişkinlerde Non-REM uykusunun art arda seyreden dört fazı vardır.
I. Faz: İlk 3–5 dakikayı kapsar. Bu dönemde bir dalgınlık halinden uykuya geçiş gerçekleşir. Kapalı göz kapaklarının altında, gözler hızlı hareketlerle sağa sola devinirken beyin faaliyetleri yavaşlar.
II. Faz: 10 – 45 dakika süren hafif uyku dönemidir.
III. Faz: Derin uykuya geçiş dönemidir. Bu dönemde metabolizma yavaşlar. Kalp hızı, solunum yavaşlar ve kaslar gevşerken belirgin bir terleme ile vücut soğur. Beyin dalgaları iyice yavaşlar.
IV. Faz: En derin uyku dönemidir. Faz III ve IV toplam 60 dakika sürer ve bu dönemlerde kişinin uyandırılması zordur.
REM:
Faz I’den IV’e kadar olan non-REM dönemlerinden 1-2’si tamamlandıktan sonra REM uykusu başlar. Rüyalar; bu sırada kapalı olan göz kapakları altında gözler hızla hareket ederken görülür. Kaslar iyice gevşer, kalp ve solunum düzensizleşir. Gecenin ilk REM uykusu kısa iken ilerleyen saatlerde REM uykusu uzamaya başlar.
Bebek uykusunun farkları
Yenidoğan bebeğin uykusu erişkin veya daha büyük bebeğinkinden oldukça farklıdır. 24 saatlik ritim oluşmadan önce yenidoğan bebekler her defasında 2–3 saat uyur, uyanır, beslenir ve tekrar uykuya dalar. Gece ve gündüze eşit olarak dağılan, toplam 16 – 18 saat uyumaları beklenir.
Her ne kadar yenidoğan bebeğin uykusu rastgele olsa da bebeğin daha doğmadan gelişen, kendi içinde bir düzeni vardır. Çalışmalar, gebeliğin yaklaşık 7. ayında bebeğin REM uykusu yaşamaya başladığını, izleyen 1 ayda da non-REM uykusu geliştirdiğini göstermektedir.
Doğumdan sonra da bu farklılıkları gözlemlemek mümkündür. REM uykusu sırasında bebeğinizin el kol hareketlerini ve göz kapaklarının altında gözlerinin gidip geldiğini gözleyebilirsiniz. Non-REM uykusunda ise yenidoğanlar yetişkinlerdeki gibi sakin uyurlar.
Bebekler ilk aylarda REM, sonrasında ise non-REM uykusuna geçerler.
Erişkinlerden farklı olarak, bebekler doğrudan REM uykusuna dalarlar. Bu 3 aya kadar sürer. Zamanla REM uykusunun süresi azalıp, non-REM uykusu hakim olur. Bebeklerin uykusu 2. aya doğru değişmeye, gece uykuları uzamaya ve derinleşmeye başlar. 3. aydan itibaren gündüz uykuları azalıp, gece uykuları daha uzun ve aralıksız olmalıdır.
Yetişkinler yatar yatmaz uykunun hafif döneminden derin dönemine hızlı şekilde geçebiliyorlar. Oysa bebeklerin derin uykuya geçebilmeleri biraz zaman alıyor. Bu nedenle bebeğinizi emzirip, sallayarak uyuttuğunuzda hemen yatağına yatırmak isterseniz büyük olasılıkla uyanıp ağlamaya başlayacaktır. Onu yatağına yatırmak için yaklaşık 20 dakika beklemelisiniz. Bunun nedeni bebeklerin derin uykuya geçebilmeleri için ortalama 20 dakika gerekmesidir.
Bebeklerin ihtiyacı olan uyku süreleri
Yenidoğan:
Çoğu yenidoğanlar 16 – 18 saat uyur. Bazıları sık sık uyanırken bazılarının 4 – 6 saati bulan uykusu vardır.
1.5 – 2 ay:
Bebek 14 – 15 saat uyur. Gece gündüz farkları gözlenmeye başlanır ve beslenme aralıklarının da uzamasıyla gece uykusu uzamaya başlar.
4 ay:
Bu dönemde bebeğin gece tam 7 – 8 saat aralıksız uyuması beklenir. Bebek gün içinde toplam 14 saat uyumalıdır.
6 ay:
Bu ayda bebek, kesintisiz gece uykusu yanında öğleden önce ve sonra birer kez olmak üzere toplam en az iki gündüz uykusu uyumalıdır. Uyumasa bile, bu saatleri yatakta kendi başına geçirmesinde yarar vardır. Toplam 13 – 14 saat uyumalıdır.
6 – 12 ay arası:
Gündüz toplam 3 – 4 saat uyuyan bebeğin gece aralıksız 11 saat uyuması beklenir. Ama çoğu ebeveyn bu kadar şanslı değildir. Çünkü bu aylarda bebeklerin, gündüz edindikleri dönme, tırmanma, emekleme gibi yetenekleri gece yatakta devam ettirmek istedikleri ve uykuya dalamadıkları görülür.
Ayrılık kaygısı (Seperasyon anksiyetesi) nedir?
Bebeğin 6 – 12 ay arasında; birden yabancılardan, hatta bakıcı veya amca, dayı gibi o zamana kadar tanıdık olan yüzlere karşı tepkili olmaya başladığını fark edeceksiniz. Tanıdık olmayan ortamlarda da kendisini huzursuz hissedecek ve size daha sıkı sarılacaktır. Bu duygusal tepkiye ayrılık kaygısı denir.
Bebeğinizin, duygusal gelişiminde önemli olan bu dönemde aslında bebeğin sizden farklı bir birey olduğunu anlamaya başladığını ve sizden ayrılmanın kaygısını yaşadığını bilmelisiniz. Bu dönem, uyku bozukluklarının nedeninin anlaşılmasında önemlidir. Bu dönemde bebeğin gece karanlığında uyandığında hiçbir şey göremeyince sizi kaybettiğini sanıp ağlayabileceğini unutmayın.
HEPİNİZE SAĞLIKLI YAŞAM DİLERİZ.
KAYNAK:www.babystar.com.tr