Bebeklerde Çocuklarda Göz Hastalıkları, Çocuk Göz
Yeni doğanda baş/vücut oranı 1/3, çocuklarda 1/4 ve erişkinde 1/8 oranındadır. Bebeklerin yüz ifadesi ise genelde sorar gibidir Bebeklerin burun kökleri geniş ve basık, gözkapağı aralığı geniş ve erişkine göre göz kırpma azdır. Türki kökenlilerde ve sarı ırkta sık olarak iç kenarı kaplayacak şekilde dik inen deri kıvrımı (epikantus) mevcuttur. Bu görünüm gözlerde kayıyormuş izlenimi verir (yalancı şaşılık psödostrabismus: Eski fotoğrafların tetkiki ve Hirschberg testinde merkezi refle saptanması ile tanı konur). Gözyaşı salimim ikinci ayda başladığı için bebekler ağlarken gözyaşı dökmezler. Gözyaşı kanalında bulunan Hasner kapakçığı doğumda %50 oranında kapalı iken ilk haftalarda %95 oranında açılır. Açılmaz ise rüzgarda yaşarma (epifora), kese enfeksiyonu (dakriosistit) ortaya çıkar. Konjonktivalarda folliküler yapı zengin olduğu için sık allerjik konjonktivit görülür. Doğumda 10 mm olan kornea çapları bir yaşında 12 mm’ye ulaşır. Kornea çapı 12 mm’dir ve büyük ise doğumsal glokom (buftalmus) yönünden incelenmelidir. Erişkine göre kornea daha yassıdır ve 1,5 yaşında normal kırıcılığına ulaşır. Doğuşta göz rengi açık iken iris stromasında kromatoforların zamanla yoğunlaşması sonucu iki yaş civarında tam rengini alır. Pupillalar ışığa zayıf cevap verir ve sikloplejiklerle geç büyür. Pupillanın beyaz görünmesi (normalde siyah) lokokori düşündürmeli ve acilen araştırılmalıdır.
Gözdibi normale göre daha pembe ve papilla daha soluktur (yanlış yorumlama). Yeni doğanın göz dibinde ise %20 ile 25 oranında doğum travmasına bağlı hemorajiler gözlenebilir. Zamanla geçer. Foveanın reflesi ise dördüncü ayda belirginleşir.
Çocuklarda Görme ve Değerlendirilmesi Yenidoğan
İnsanın görme sistemi doğumda henüz gelişimini tamamlamamıştır. İlk yıllarda çok hızlı bir gelişim ve gelişimin merkezi sinir sistemi ile paralellik gösterir. 4 yaşına kadar bu gelişim devam eder. Bu gelişim dönemi sırasında özellikle ana karnındaki 3 aylık dönemde araya giren görsel engeller olur ise kalıcı etkiler; nistagmus (göz titremesi), mental retardasyon (zeka geriliği) ve yürüyememe problemleri ortaya çıkar.
Yeni doğanda görsel dikkat zayıf olmasına karşın fiksasyon ve yakın objeler izleme mevcuttur. Gözün ön-arka uzunluğu 16 mm (erişkinin %70’i) ve hacmi erişkinin %50’si kadardır. %75 oranında ve ortalama +3 dioptri hipermetroptur (insanların yaşamlarının ilk döneminde yakını iyi görmemesi nedeni ile emeklemeleri buna bağlanabilir – hayvanlarda bebek doğar doğmaz 1-2 saat içinde yürümeye başlar). Düz bir bakış yoktur. 4 ile 5 aya kadar gözlerde hafif dışa kayma vardır. Başı hareket ettirerek bakar. Foveal fiksasyon 3. ayda başlar ve 6. ayda sabitleşir. Parlak veya renkli objelere 2. ayda bakar ve takip edebilir. 4. aydan sonra objeleri yakalarlar. 0-2 ay arasında konjenital katarakt gibi nedenle görme engellenir ve neden ortadan geç kaldırılır ise görme genellikle 0,l”i geçmez; nistagmus, mental retardasyon eşlik ederek derin ampliyopi yerleşir (kritik dönem).
0 – 2,5 Yaş arası Muayete
A) 1. Basamak muayene yapılır
B) Fotoskiaskopi ve özel otorefraktometre ile kırılma gücü tayini, optokinetik nistagmus (BARANY TAMBURU İLE) yaratılarak ve VER TETKİKİ ile görmenin varlığı araştırılır. Daha derin araştırmalar için ZORLA TERCİHLİ BAKIŞ veya Teller’in görme keskinliği kartlarıyla değerlendirilmelidir.
C) Göz bebekleri büyütüldükten sonra (midriatiklerle) baş her iki kol arasında tutulur. Bacaklar ve kollar anne veya hemşire tarafından sabitleştirilir. Mümkün olmuyor ise sedasyon ile tam ve sağlıklı bir muayene için genel anestezi altında; göz dibi (oftalmoskopi), kırılma kusurunun saptanması (skiaskopi) ve göziçi basınç ölçümü (Schiötz tonometrisi ile) yapılabilir.
2.5 Yaş Sonrası Muayene, Çocuklarda Göz Muayenesi
Erişkin göz muayenesi gibidir. Çocuk ifade etmeye başladığı için görme keskinliği Snellen’in E veya şekilleri ile ölçülebilir. 2 yaş civarında görme keskinliği 0.65, 3 yaşında 0.8 ve 5 yaşında tama ulaşır. Kırılma kusuru mutlaka siklopleji yapılarak değerlendirilmelidir.
Görme esnekliği 12 yaşına kadar devam eder. Bu nedenle az gören gözdeki görme ortoptik yöntemlerle arttırılabilir. Genelde 12 yaşından sonra görme artmaz. Her iki gözdeki görme kalite ve kantite açısından eşit olduğu takdirde beyinde örtüşür (füzyon). Sonucunda derinde ve tek görme (stereopsis) ortaya çıkar. Eğer gözlerden birinde kırılma kusuru nedeni ile az görme mevcut ise beyinde üst üste örtüşemez ve ikili görülür (konfüzyon). Bu bağlamda beyin iyi gören gözle fıkse ederek karışıklık yaratan zayıf gören gözün görüntüsünü siler ve bastırır (supresyon). Bu devamlı bir hal alır ise derinleşir ve görme düzeltme ile artmaz (tembel göz – ambliopi). Göz bütünü ile normal olmasına karşın görme azdır. Bugün dünyada 500 milyona yakın kişinin bu nedenle tek göz görmesi ile yaşamlarını devam ettirdiği tahmin edilmektedir. Zayıf görmesi olan göz üst kontrol merkezlerinin etkisinden kurtulur ise (yüksek ateşli hastalık, kafa travması vs. sonucu) kayar. Genelde 2-3 yaş civarında çocukların çoğunluğu hipermetrop olduğu için (sonucu daha çok akomodasyon ve daha çok konverjans) içe kayma (esotropia), 7-10 yaşından sonra ortaya çıkan miyopi nedeni ile dışa kayma (eksotropia) eğilimi ile sonuçlanır. Ortaya çıkan kayma (şaşılık -strabismus) durumunda tedavide esas kırılma kusurunun tam düzetilmesi ile kaliteli görme, görmesi az olan gözde görmenin ortoptik yöntemlerle (örtme, cam, penalizasyon) arttırılarak iki gözde tek görmenin dolayısıyla stereopsisin oluşturulmasıdır. Bunlarla kayma ortadan kalkmıyor ise 6 yaşından önce cerrahi yolla kaymanın estetik olarak düzeltilmesi ile psikolojik dengenin (kayması olan çocuklar ya çok utangaç (içe kapalı tip) veya çok hırçın (dışa dönük tip) psikolojiye sahiptir) sağlanması gerekir.