Kızımın “büyük parka gidelim” ısrarlarına dayanamayıp çantamızı uzun yolculuğa hazırlayarak çıktık yola. Benim de çok sevdiğim Bebek’e gittik. Ela yokken eşimle hafta sonları sahile yürüyüş yapmaya giderdik. Şimdi de kızımla gidiyoruz.
Esentepe’den yeşil otobüse binerek Etiler’e gittik. (orta kapısı bebek ve özürlü arabası için) Otobüse binerek bir yere gitmek Ela için çok heyecanlı oluyor.
Önce Akmerkez’e son haline bakmak için uğradık. Sonra da taksiyle Bebek Parkı’na gittik. Türkan Sabancı geçen yıl yeniledi bu parkı ve daha da güzel oldu. Çocuk parkının çevresinin korunaklı olması kedi köpeklerin gece girip içeriyi pisletmesini önlüyor. Bu da çocukların oynadığı alanların biraz daha sağlıklı olmasını sağlıyor.
Ela parkta çok iyi vakit geçirdi. Yaşıtlarına göre yapabildiklerini karşılaştırmamak için kendimi zor tuttum :)
Deniz kenarına gidip taş atmak ve dondurma yemek yapılması gerekenler arasında.
Parkın genelinde görevlilerin olması sizi rahatlatıyor. Ne pisleniyor ne de kural dışı hareketler oluyor.
Ve sadece keyif için yanında yem getirmiş bir amcayla beraber dakikalarca güvercinleri besledi. Bu durum onu öyle mutlu etmiş olacak ki; sonrasında “teşekkür ederim dedesi” deyip amcayı kolundan öptü.
Tabi gitme vakti yaklaşınca, bir çocuk olarak kum havuzuna girip baştan aşağı kendini kum yapması gerekiyordu. Yaptı da. Benim buna itiraz etmeyeceğimi bildiği için diğer çocuklardan daha rahattı.
Eve yine aynı taşıtlarla döndük ve Ela çok güzel bir gün geçirmiş oldu.
Hafta sonu İstanbul’da nerelere gidebililiriz diyorsanız;
İstanbul’da Çocukla Hafta Sonu yazıma ve Yıldız Parkı yazıma bakabilirsiniz.