Yaş grubu ve kullanılan besinin özellikleri günlük dışkı sayısını değiştirir. Bebekler anne sütü aldıkları dönemde günde 6-8 defa yumuşak dışkı yapabilirler. Bu durum ishal olarak algılanmamalıdır. Önemli olan bebeğin bu koşullarda büyümesini uygun ölçülerde sürdürmesidir. Ancak yine anne sütü alan bebeklerin günde bir defa veya iki günde bir defa dışkıladıklarını da biliyoruz. Bu nedenle kabızlık tanımında da dikkatli olmak gerekir.
Bebeğin alışılmıştan daha sert ve/veya ağrılı ve/veya seyrek dışkılaması kabızlık olarak düşünülebilir. Bebekler büyüdükçe tükettikleri besinler de değişkenlik göstererek artar. Genellikle günde bir veya iki günde bir dışkılamaları beklenir. Günde 3 defaya kadar dışkılaması normal karşılanmalıdır. Haftada 3’ten daha az dışkılaması, dışkılarken zorlanması, ağrı çekmesi ve sert dışkılaması durumunda kabızlık söz konusu olur.
Eğer kabızlık iki haftadan daha uzun sürecek olursa bu durumda kronik (uzun süreli) kabızlıktan söz edilir.
– Erken süt çocukluğu döneminde kabızlık görüldüğünde inek sütüne bağlı kabızlık öncelikle hatırlanmalı ve inek sütü proteini alerjisi araştırılmalıdır.
– Bazı çocuklar ise daha önce dışkı yaparken zorlandıkları durumda canlarının yandığını veya rahatsız olduklarını bilerek bekletirler. Sıklıkla bebeklerde bu durum çok görülür. Bu durumda dışkı daha da su kaybederek sertleşir ve çıkarılmaları sırasında daha çok sıkıntı yaratırlar.
– Süt çocuklarında kabızlığın en önemli nedeni yeterli sıvı ve lifli besin tüketmemeleridir. Tükettiği besinlerin liften zengin olması önemlidir. Sebze ve meyveler liften zengin besin gruplarıdır. Ancak çocuklar genellikle bunları sevmezler. Günde 2 porsiyon meyve, 3 porsiyon sebze yenilmesi ideal uygulamadır. Ancak çocuklarda bu miktarlarda sebze-meyve tüketimini sağlamak gerçekten çok zordur. Makul ölçülerde ve baskı yaratmadan tüketmeleri için gayret edilmelidir. Bol su içmelidir. Kuru erik veya kayısı kompostosu veya marmelatı da kabızlıkta mutlaka denenmeli ilaçtan önce doğal lifli besinlerden yararlanılmalıdır. Kabız olan bebeklere sıklıkla zeytinyağı içirilir. Ancak zeytinyağı ince bağırsaklardan geçerken emildiği için kalın bağırsaklardaki dışkıyı yumuşatamaz.
– Diğer bir önemli neden de dışkı yapmak için tuvalete gitmemeleri ve dışkılamayı ertelemeleridir. Çocuklar, sıklıkla kaka yapma ihtiyaçları geldiğinde oyuna ara vermemek veya ailenin birlikte bulunduğu ortamdan ayrılmamak için kakalarını tutarlar ve bu dışkılama hissinin geçmesini beklerler.;
– Eğer kabızlık tuvalet eğitimi sırasında başlarsa, bunun çocuğun yaşadığı baskı ve strese tepki olarak geliştiği düşünülür.
– Erken yaş gruplarında eğitim kurumlarında tüm gün vakit geçiren çocuklarda kabızlık daha sık görülebilir. Bu durum, tuvaletin fizik koşullarından kaynaklanabilir. Temiz olmaması, tuvalet kağıdının olmaması gibi nedenler çok sık olarak dile gelir.
TUVALET DİSİPLİNİNİN GELİŞTİRİLMESİ
Daha sonraki dönemlerde kabızlığın önlenmesinde ve tedavisinde tuvalet disiplininin geliştirilmesi önemli bir başlangıçtır. Dışkılama duygusu olsun ya da olmasın çocuk mutlaka günde iki defa aynı saatlerde tuvalete oturmalı ve en az on dakika gibi makul bir süre dışkılama için gayret etmelidir. Çocuklarda tuvalet eğitimi için en uygun zaman çocuktan çocuğa farklılık gösterir. 2 yaşından önce söz konusu olmamalıdır. 3 yaşından sonra nörolojik olarak dışkıyı tutmayı öğrenebilecek hale gelirler. Bu durum 4 yaşına kadar gecikebilir. Acele edilmesi ve baskı yapılması kabızlıkla sonuçlanabilir.
Fitille veya anüsün derece veya değişik yöntemlerle uyarılması ve bebeğin dışkı yapmasının sağlanması çok tercih edilmez. Çok çaresiz kalındığında kullanılabilirse de sık sık uygulanmamalıdır. Ayrıca kabızlığa neden olan hastalıkların varlığı da akıldan çıkarılmamalı, uzun süreli kabızlık durumunda hekime bu nedenle danışılmalıdır. Bu önerilerin işe yaramadığı durumlarda sorunun bir hekim tarafından değerlendirilmesi çok yerinde olur.