Gıda zehirlenmeleri olabilir.
Selçuk Üniversitesi Fen-Edebiyat Fakültesi Biyoloji Bölümü Mikrobiyoloji Ana Bilim Dalı Öğretim Üyesi Prof. Dr. Yusuf Durak, AA muhabirine yaptığı açıklamada, kurban bayramlarında etlerin doğru şekilde muhafaza edilememesi nedeniyle bozulduğunu ya da besin değerinin düştüğünü söyledi.
Kesimin ardından birkaç saat içinde ette mikro biyolojik faaliyetlerin hızlandığını bildiren Prof. Dr. Durak, etin uygun şekilde muhafaza edilmemesi durumunda istenmeyen durumların ortaya çıktığını vurguladı.
Prof. Dr. Durak, etin uzun süre bozulmaması için her şeyden önce kurban kesimi sırasında hijyene dikkat edilmesi gerektiğini, temiz bir ortamda kesilen hayvanın etinde mikro biyolojik faaliyetlerin daha yavaş seyredeceğini ifade etti.
-GIDA ZEHİRLENMESİNE DİKKAT-
Kurban kesiminin ardından etlerin kısa süre içinde derin dondurucuya konulmasının şart olduğunu belirten Prof. Dr. Durak, şunları kaydetti:
”Eğer derin dondurucuda muhafaza imkanı yoksa etler kavurma yapılmalı ya da tuzlanarak kurutulmalıdır. Derin dondurucuya konulan etler, derin dondurucudaki don çözülmediği takdirde birkaç yıl bozulmadan saklanabilir. Kavurma yapılan ya da tuzlanarak kurutulan etler de sağlıklı şekilde uzun süre muhafaza edilebilir. Eğer hayvan temiz bir ortamda kesilmemişse ve etler uygun şekilde saklanmamışsa yiyen kişide mide ve bağırsak rahatsızlıkları görülme ihtimali yüksektir. Ete listerya cinsi bakterilerin bulaşması durumunda ise bu eti yiyen kişilerde gıda zehirlenmesi görülür.”
Prof. Dr. Durak, etlerin derin dondurucuya konulamaması durumunda, 4 derecenin altında hava sıcaklığına sahip balkon ve kiler gibi yerlerde birkaç güne kadar geçici olarak muhafaza edilebileceğini bildirdi.
Etlerin en uygun saklanma yerinin derin dondurucular olduğunu vurgulayan Prof. Dr. Durak, ”Etlerin muhafazası için buzdolabına kesinlikle güvenilmemelidir. Buzdolabı sıcaklığında muhafaza edilen etler birkaç gün içinde bozulur” diye konuştu.
KURBANLIKLARDA SAĞLIK KONTROLÜ
Trakya Bölge Veteriner Hekimler Odası Başkanı Dr. Erdal İlgü, kurbanlıkların, kesimden önce mutlaka veteriner kontrolünden geçirilmesi gerektiğini bildirdi.
İlgü, kurban edilecek hayvanların birtakım bulaşıcı hastalıkları da taşıyabileceğinin unutulmaması gerektiğini söyledi.
Hayvanlarda zoonoz (hayvanlardan insanlara geçen hastalık) olabileceği, bunun yanı sıra burecella ve tüberküloz hastalığının da hayvanlardan insanlara bulaştığının hiçbir zaman akıldan çıkarılmaması gerektiğini ifade eden İlgü, bunun toplum sağlığı açısından çok önemli olduğunu belirtti.
Kurban edilecek hayvanların veteriner hekim gözetiminde kesilmesinin en doğru bir yöntem olduğunu bildiren İlgü, şöyle dedi:
”İnsanların mezbahalar dışında ve veteriner hekim kontrolü olmaksızın yapacakları kesimlerde, hasta olduğunu bilmedikleri hayvanları kesip tüketebilirler. Bu da insanlarımızın sağlığını tehdit edecektir. Kurbanlık olarak kesim yapılacak hayvanlar, kesim öncesi ve sonrası mutlaka veteriner hekim tarafından muayene edilmeli.”
ET TÜKETİMİNDE DİKKAT EDİLMESİ GEREKENLER
Atatürk Üniversitesi (AÜ) Veterinerlik Fakültesi Dekan Vekili Prof. Dr. Mustafa Atasever, hayvanlardan insana geçen yaklaşık 200 çeşit hastalık bulunduğunu belirterek, ”Bu nedenle kurbanlıklar hijyenik bir ortamda kesilip, etlerin buzdolabında saklanması, tüketilirken de iyi pişirilmesi gerekir” dedi.
AÜ Veterinerlik Fakültesi Gıda Hijyeni ve Teknolojisi Ana Bilim Dalı Başkanı Atasever, AA muhabirine yaptığı açıklamada, kurbanlık hayvanların et kombinaları, mezbahaneler ya da belediyenin belirlediği alanlarda uzman kişilerce kesilmesi gerektiğini söyledi.
Kurbanlık hayvanın kesimi sırasında kanının iyice akıtılmasının çok önemli olduğunu vurgulayan Atasever, ”Hayvanın kanı ne kadar çok akıtılırsa etteki lezzet ve kalite de o oranda artar. Yani hayvan kesilir kesilmez hemen yüzme işlemine geçilmemeli, kanı iyice akıtılmalı” diye konuştu.
Hayvanlar kesildikten sonra etinin hemen tüketilmesinin de doğru olmadığını ifade eden Atasever, şöyle konuştu:
”Etteki kaslar, belli bir süre sonra ete dönüşeceğinden kurbanlıklar kesildikten 12 saat sonra tüketilmelidir. Ayrıca etler buzdolabına tek porsiyonluk ambalajlar halinde saklanmalıdır. Dondurulmuş etin çözüldükten sonra bir kısmının kullanılarak diğerinin yeniden buzluğa konulması çok yanlıştır. Bu şekilde bir uygulama ile etler mikrop kapar ve insan sağlığına zarar verebilir. Ayrıca kurbanlık hayvanlar kesilirken yapışan kıllar mikrop üremesine dolayısıyla etin bozulmasına neden olur.”
-İNSAN SAĞLIĞI İÇİN ET TÜKETİMİNİN ÖNEMİ-
Atasever, et tüketiminin insan sağlığı için çok önemli olduğunu belirterek, şunları kaydetti:
”Ancak ülkemizde et tüketimi gelişmiş ülkelere göre azdır. Avrupa Birliği (AB) ülkelerinde kişi başına yıllık 60 ila 90 kilogram arasında et tüketimi düşerken, Türkiye’de bu oran 20-30 kilogram arasındadır. Özellikle çocukların gelişimi için et tüketimi çok daha önemlidir. Ancak çocuklara yedirilen etin çok iyi pişirilmesi gerekir. Ayrıca bir seferde çok aşırı et tüketimi sindirim sisteminde bozulmalara neden olabilir.”
Kesilen hayvanın etinde sarılık ve kan pıhtısı, iç organlarında ise parazit görülmesi halinde bir veteriner hekime başvurulmasını isteyen Atasever, ”Hayvanlardan insana geçen yaklaşık 200 çeşit hastalık bulunuyor. Bu nedenle kurbanlıklar hijyenik bir ortamda kesilip, etlerin buzdolabında saklanması, tüketilirken de iyi pişirilmesi gerekir” dedi.
Sakatatların tüketilmesinde de herhangi bir sorun olmadığını anlatan Atasever, sakatatların minareller açısından çok zengin olduğunu, ancak su oranının yüksek olmasından dolayı çok kolay bozulduğunu vurguladı.
KURBANLIK HAYVAN TERCİHİ
Atasever, kurbanlık hayvan alınırken tercihlerin alışkanlıklara göre değiştiğini, küçükbaş hayvan eti tüketimine alışanların bayramda küçükbaş hayvan, büyükbaş etine alışanların ise büyükbaş hayvan kestiğini belirtti.
Kurbanlık alınırken erkek hayvan alınmasının daha uygun olduğunu kaydeden Atasever, ”Erkek hayvanların et kalitesi ve lezzeti dişi hayvanlara göre çok daha iyidir. Ayrıca dişi hayvanların kesilmesi hayvan neslini tehlikeye sokuyor” diye konuştu.