Takıntı, Sağlık Sorunlarına Yol Açıyor
Yetkililerden yapılan açıklamaya göre, özellikle genç kızlar, beğenilen ince bir vücuda sahip olma isteğiyle bilinçsizce ve kontrolsüzce çevreden duyduğu çok düşük kalorili zayıflama diyetlerini uygulayabiliyor. Ancak, bu durum büyüme ve gelişmede duraklama, adet yaşında gecikme, adet düzensizlikleri, iskelet sisteminin gelişiminde anormallik gibi pek çok sağlık probleminin ortaya çıkmasına neden olabiliyor. Bu diyetler, bazal metabolizma hızının düşmesine neden oluyor ve diyet bırakıldıktan sonra, verilen kiloların tekrar hızla alınması nedeniyle de bu kişiler sürekli olarak zayıflama diyeti uygular hale geliyor.
– Baş ağrısı
– Konsantrasyon bozukluğu
– Yorgunluk
– Kalp ritminde bozukluk
– Tansiyon düşüklüğü
– Adet düzensizlikleri
– Kabızlık
– Kansızlık
– Ciltte kuruluk
– Saç dökülmesi
Yeme Bozukluğu (Anoreksiya Nervoza)
Sağlık Bakanlığı’ndan yapılan açıklamada, sıfır beden olma isteğiyle gelişebilecek en tehlikeli sağlık sorunlarından birinin de halk arasında “manken hastalığı” olarak bilinen”anoreksiya nervoza” olduğu bildirildi.
Beden Kitle İndeksine Dikkat
Sağlık Bakanlığı yetkilileri, vücut ağırlığının boy uzunluğunun karesine bölünerek hesaplanan Beden Kitle İndeksinin (BKİ) önemine işaret etti.
Sağlıklı Bir Vücut İçin Öneriler
Sağlık Bakanlığı yetkililerinin verdiği bilgiye göre, sağlıklı ve ideal bir vücut ağırlığına ulaşmak ve bu kiloyu korumak için şunlara dikkat etmek gerekiyor:
– BKİ’nin 20-24.9 olmasına özen gösterilmeli.
– Kısa sürede kilo kaybını sağladığı öne sürülen ve pek çok yan etkisi bulunan çeşitli ilaçlarla gerçek kilo kaybı yerine vücuttan sadece su kaybına neden olan idrar söktürücü ilaçlar bilinçsizce kullanılmamalıdır.
– Sağlıklı ve kalıcı kilo kaybı için genel vücut kontrolünden geçtikten sonra diyetisyen tarafından yaş, kilo, boy, fiziksel aktivite düzeyi ve beslenme alışkanlıklarına göre hazırlanan zayıflama diyetleri uygulanmalıdır.
– Sağlıklı ve kalıcı ağırlık kaybının haftada en fazla 0.5-1 kilogram olması gerektiği unutulmamalıdır.
– Öğünler atlanmamalıdır. Düzenli aralıklarla günde 3 ana, 3 ara öğün tüketilmelidir.
– Yemeklerde hayvansal yağlar yerine bitkisel sıvı yağları ve zeytinyağ tercih edilmelidir.
– Yemekler haşlama, ızgara ve fırında pişirme yöntemleriyle hazırlanmalıdır.
– Mevsimine uygun taze sebze ve meyve tüketilmelidir.
– Yemekler acele yenilmemeli, iyice çiğnenmelidir. Tokluk hissinin mideden beyne 20 dakikada ulaştığı unutulmamalıdır.
– Yemek yerken televizyon seyretmek ya da kitap okumak gibi işlerle uğraşılmamalıdır.
– Yemekler küçük tabaklarda yenilmelidir.
– Günde en az 2 litre su içilmelidir.
– Kan şekerini hızla yükseltip düşüren besinler tercih edilmemelidir.
– Haftada en az 3 kez ve 30 dakika düzenli fiziksel aktivite yapılmalıdır.
KAYNAK:ailem.com