B vitamin ailesinin bir üyesidir. Suda çözünür. Adını latincedeki Folium (yeşil yapraklılar) kelimesinden almıştır. İlk kez 1941 yılında ıspanaktan elde edilmiştir. Bazı kitaplarda vitamin M olarak gösterilir. Uygun mikarlardaki folik asit vücutta enerji eldesinde, proteinlerin yapılmasında, kırmızı kan hücrelerinin yapılmasında ve barsaklardaki fonksiyonların doğru gitmesinde kilit faktörlerdendir. Ayrıca Folik asit RNA ve DNA nın doğru sentezlenmesi için gereken bir enzimdir.
Bitkilerin yeşil bölümlerinde, kabakta, lahanada, ıspanakta, yeşil sebzelerde, patateste, havuçta, bira mayasında, sütte, yumurtada, peynirde ve karaciğerde bol miktarda bulunur. Gelişmiş ülkelerde eksiklik sendromuna hiç rastlanmaz.Bu tablo yanlızca emilim bozukluklarına bağlı olarak ortaya çıkabilir. Folik asit eksikliğinde megaloblastik anemi denen bir kansızlık biçimi gelişir. Emilim bozukluğunda ise kansızlığa, glossit (diz iltihabı), stomatit (ağıziçi iltihabı) ve ishal eşlik eder.
Yapılan bir çok tıbbi çalışma , gebelikte folik asit alınması ile bebeklerin omurgasının doğru kapanması arasında bir ilişki gösterilmiştir. Uzmanlar bebeğin sinir sisteminin gelişimi boyunca folik aside ihtiyacı olduğunu bulmuşlardır. Spina Bifida gibi omurga kapanma anormalliklerinin engellenmesinde annenin günlük 400 mikrogram folik asit alması çok önemli bir yer tutmaktadır. Folik asidin uterus (rahim) kanserlerinin oluşumunuda azaltığı bilinmektedir. Folik asit eksikliğinde hücrelerde görülen manzara kanserleşmeye hazır hücrelerin görünümdedir. Folik asidin hücrelerin kanserleşmeye doğru bozulmalarını engelleyici bir faktör olduğu düşünülmektedir.
Folik asit eksikliği tüm hücresel fonksiyonları etkilesede en çok hücrelerin kendilerini tamir etme ve yeni hücre yapımı fonksiyonlarını olumsuz olarak etkiler. En hızlı hücre yenilenmesi olan, kırmızı kan hücreleri gibi hücreler bundan çok etkilenirler. Kansızlık (anemi) bu hastalarda görülür.
Folik asit eksikliğinde dilde hassasiyet, ağız köşelerinin çatlaması, mide barsak sisteminde rahatsızlık hissi, ishal görülebilir. Bu tip beslenme devam ederse de büyümede gerilik, güçsüzlük ve sersemlik hali ortaya çıkar.
Günlük alınması önerilen folik asit miktarı 180 – 200 mikrogramdır. Folik asit eksikliği genelde ruhsal ve fiziksel stress altındaki kişilerde,alkoliklerde, doğum kontrol hapı, aspirin, anti konvülzan ilaç kullananlarda görülür.
Folik asit en çok yeşil sebzeler, peynir, fasulye, kahve rengi prinç, tavuk eti, ton balığı, salmon balığı, hububatlarda bulunur.
Folik asidin fazla alınması bazı allerjik deri reaksiyonlarına neden olabilir. Kanser hastası olup hormonlar ile tedavi edlmekte olan kişiler için fazla kullanmamak çok önemlidir. Fentoin gibi anti konvülzan ilaç kullananlarda yüksek doz folik asit kullanımı konvülziyonlara (havale, bütün vücut kaslarını kasan ve gevşeten durum) neden olabilir.