“Mantar”lar çeşitli sorunlara yol açan bir “canlı hastalık etkenleri”dir. Mikroplardan, virüslerden, parazitlerden farklı bir yapıya sahiptirler. Genellikle yaşamlarının iki dönemi vardır. Bunlardan birisi hastalıkları yaptıkları sıradaki “canlı” halleri, diğeri ise bir anlamda “tohum” olarak kabul edeceğimiz, bir “konağa(taşıyıcı)” bulaşana kadar yaşanılan ortamda bulunan “spor” halleridir.
Bu nedenle dayanıklıdırlar, uygun ortamlarda uzun süre kalabilirler ve hastalık meydana getirebilirler. Kolay bulaşırlar. hastalık geçirildiği sırada “bağışıklık” oluşturmadıkları için hastalığın tekrarlamasına yol açabilirler.
Tuttukları organ ve yerleştikleri bölgeye göre farklı yakınmalara yol açabilirler. Bu yakınmalar çok hafif olabilir. Tedavi ile kısa sürede yakınmalar kaybolur.
“Yakınmaların kaybolması hastalığın iyileşmesi” anlamına gelmez. Her bölge ve her tip mantar hastalığının farklı bir tedavi süresi vardır. Ayak mantarlarında bu 8-10 haftaya kadar uzayabilir. Ancak durumu, içinde olduğu koşullar bu sürenin uzamasına yol açabilir. Tedavi düzenli uygulanmalıdır.
Ayaklarda genellikle parmak arasında ve parmak aralarının ayağın üstüne ve altına doğru uzanan bölümlerinde gelişir. Erkekler sıklıkla askerlik sırasında veya yatılı okullarda hastalığı kaparlar.
Kadınlar ise sıklıkla çevrelerinde bulunan ve temas ettikleri veya havlu, giysi, çorap, terlik gibi ortak eşya kullandıkları zaman etkeni alırlar. Doğrudan temas da belirli mantar hastalıklarına yol açabilir.
Toplum içinde yaygın olarak görülür. Sporlar vücuda alındığında sıcak ve nemli ortamlarda aktif hale gelir, hastalık belirtileri ortaya çıkar. Derinin durumun ve özellikleriyle, kişide bulunan, diyabet gibi başka hastalıklar da mantarın oluşmasını kolaylaştırabilir. Ayakkabılar ve çoraplar ter ve rutubeti tutmasından dolayı uygun gelişme ortamlardır.
Mantarın yakınmaları sıklıkla “kaşıntı”dır. Bulguları ise genellikle gözle görülür. Deride kızarıklık, şişlik, yanma, kaşıntı, eğer kaşıma sonucu derinin bütünlüğü bozulmuşsa buna bağlı ağrı ve hassasiyet sık görülen bulgular arasındadır.
Yaşlanma ile derinin daha ince ve hassas olması ve genel vücut direncinin düşüklüğü, mantar enfeksiyonuna yatkınlığı artırır. Tedavi edilmezse yaygınlaşabilir ve farklı bölgelere uzanabilir.
Tırnak mantarı
Tırnak mantarı sıklıkla deri mantarının tırnağa bulaşmasıyla ortaya çıkar. Bu doğrudan yayılım yoluyla olabileceği gibi, mantarlı bölgenin kaşınması yoluyla el tırnağına oradan da başka yerlere bulaşabilir.
Tırnak mantarı sağlık sorunu olması yanında ayrıca, tırnağın görüntüsünün de bozan “kozmetik” bir sorun yaratır.
Görüntüsü, tırnağın uç kısımlarının çatlaması ve kalınlaşması, bazen de tırnağın uç kısmından un gibi dökülmesi şeklinde yakınmalara yol açabilir.
Muayenede ise; tırnağın kalınlaşması, üzerinde oluşan farklı biçim ve renklerde çizgileşmeler, renk değişiklikleri, çatlamalar, tabaka tabaka kalkması gibi bulgulara rastlanabilir.
Sedef (psoriasis) ve bazı başka tırnak hastalıklarının belirtileri yanından, parmağa veya tırnağa doğrudan gelen travmalarla oluşan belirtilere ve tırnağın yapısal bozukluklarına benzeyebilir.
Tanısını bir uzmanın koymasında yarar vardır. Hastalık ilerledikçe, tırnak kalınlaşır ve şekli bozulur. Bazen özellikle tırnak yatağına yakın bölgelerde ağrı hissedilebilir. Hastalık tırnağın köküne doğru ilerleyerek sürekli hale gelebilir.
Tanıyı doğrulamak için mutlaka “direkt mantar muayenesi”(=nativ preparat) veya “tırnak kültürü” yapılmalıdır. Bunun yapılması için en az bir aylık süre içinde mantar tedavisi uygulanmamış olmamalıdır. Tedaviye dirençli olgularda ve diğer hastalıklarla ayrıcı tanının tam olarak yapılamadığı durumlarda tanıyı doğrulamadan tedavi uygulanmamalıdır.
Etkin tedavi olanağı sunan birçok ilaç vardır. Bunlardan bir bölümü doğrudan tırnağa uygulanan ilaçlardır. Ağızdan hap olarak alınan ilaçlarla da tedavi mümkündür.
Tırnak mantarının tedavisi derinin mantarına göre daha zordur. Hem tırnaktaki mantar tedaviye dirençli olabilir, hem de düzenli ve sürekli uygulanmadığında hastalık sürekli hale gelebilir. Bu nedenle kesintisiz 6-8 aylık tedaviyi düzenli uygulamak gerekir. Tedavi sırasında herhangi bir nedenle ara vermeler söz konusu olmuşsa kesintisiz dönemin altı aya tamamlanması gerekir.
Tırnak mantarı tek ya da birkaç tırnakta ise tırnağın çekilip, ardından tırnak yatağına ve tırnağın gelişimiyle de tırnak üzerine mantar tedavisi uygulamak suretiyle de tedavi mümkündür.
Tırnak mantarı tedavi edildikten sonra eğer etkenle yeniden karşılaşılırsa yeni bir hastalık tablosu başlayabilir. Yani bu da “bağışıklık” oluşturmaz.
Yerel tedavi uygulanan durumlarda, tedaviye başlanıldığı sırada fark edilmeyen başka tırnaklardaki belirtisiz tırnak mantarları bu süre içinde belirgin hale gelebilir. O koşulda bu tırnaklara da tanı doğrulandıktan sonra tedavi başlanmalı ve yine 6-8 ay tedavi sürdürülmelidir.
Ayak Mantarı ve Tırnak mantarını tanıdıktan sonra konu ile ilgili yapılan bilimsel haberde sıra
Ayak mantarı derdi bitti !
Prof. Dr. Adem Önal, ceviz yaprağı, portakal kabuğu ve dut kullanarak ayak mantarı tedavisi için bitkisel bir karışımdan ilaç üretti.
Gaziosmanpaşa Üniversitesi (GOP) Fen-Edebiyat Fakültesi Dekanı Prof. Dr. Adem Önal, 3 yıl süren çalışmaları sonucu ceviz yaprağı, portakal kabuğu ve dut kullanarak ayak mantarı tedavisi için bitkisel bir karışımdan ilaç üretti.
Bölümü kimya olduğu için araştırma yaparken ceviz yaprağının antifungal etki göstermesi üzerine ayak mantarında iyileştirme etkisi olduğunu öğrendiğini ifade eden Prof. Dr. Önal, ”Daha sonra, ceviz yaprağı, portakal kabuğu ve dut kullanarak ayak mantarı tedavisinde kullanılan bitkisel karışımı elde ettik ve bunu test ettik” diye konuştu.
Bu karışımı üniversitede ayak mantarı olan arkadaşlarına verdiklerini ve hepsinin kullandığını anlatan Prof. Dr. Önal, ”Yüzde yüz başarı elde ettik. İlk önce biz bunu toz halinde üretiyorduk. Başarılı olduktan sonra pomat üretimini gerçekleştirdik” dedi.
”FUNGOP İSMİ İLE ÜRETİME GEÇECEĞİZ”
İstanbul’da bir firma ile anlaşarak ”Fungop” ismi ile ilacın üretimine geçeceklerini kaydeden Prof. Dr. Önal, şöyle konuştu:
”İlacımızın ‘Fungop’ isminde olmasının nedeni ‘fun’ mantarın kısaltılması, ‘Gop’ ise üniversitemizin kısaltılması. Fungop için Sağlık Bakanlığı’ndan gerekli izinlerimizi aldık. Biz bu ilacı, tamamen çöpe attığımız ceviz yaprağı, portakal kabuğu ve duttan elde ediyoruz. Bizim bu çalışmamız sonucu portakal kabukları ve ceviz yaprakları heba olmaktan kurtulacak.”
”HİÇ BİR KATKI MADDESİ VE YAN ETKİSİ YOK”
Ayak mantarının tedavisi zor bir hastalık olduğunu ifade eden Prof. Dr. Önal, ”Piyasada çok sayıda mantar ilacı var ama bu bizim yaptığımız tamamen doğal. Hiçbir katkı maddesi ve yan etkisi yok. Kullananlarda yüzde yüz oranda başarı sağladı” diye konuştu.
Mantarın nemli ortamları sevdiğini, kesinlikle ayak nemliyken çorap giyilmemesi gerektiğini ifade eden Prof. Dr. Önal, şunları kaydetti:
”Biz ilacı 20 YTL karşılığında şu an satıyoruz. İlacın üretimi için yaklaşık olarak 3 yıllık bir çalışmamın sonucunda meyvelerini aldık. Üniversitede ve Tokat’ın değişik yerlerine verdiğim mantar ilacını kullananların memnuniyetlerini ifade etmesi benim açımdan çok önemli. Bunları duydukça çok mutlu oluyorum.”
Warning: A non-numeric value encountered in /var/www/vhosts/acilservis.pro/httpdocs/wp-content/themes/acilservis/inc/function-opt.php on line 949
bu ilacı nasıl temin edebilirim? emziren anneler kullanabilir mi? namaz kıldığımdan dolayı sürekli su kullanımı tedaviyi etkiler mi? ayaklarımda kaşıntı yok, topuk kısımlarımda beyaz beyaz deri kalınlaşması var, bide şimdi ayak baş tırnaklarım sararmaya başladı hastalıklı kısım kum ufalanıyor sanki, doktora gittim , çok ağır ilaçlar verdi, çocuk emzirdiğim için kullanamıyorum , bu ilaç tırnaklarımı düzeltir mi? eski haline getirirmi? cevaplarınız için şimdiden teşekküederim.