obert Atkins’in kitapları ve yüksek proteinle kilo kaybı planları öneren diğer yazarlar, sağlıklı olmak ve kilo vermek için, ortalama bir Amerikalının tipik olarak tükettiğinden çok daha fazla hayvansal protein içeren diyetleri önerirler. Halihazırda Amerikalılar kalorilerinin yaklaşık yüzde 40′ını hayvansal ürünlerden sağlamaktadırlar; beslenmede bu şekilde bir aşırılığa kaçmanın sonucu olarak son elli yılda kanser ve kalp hastalığı oranlarının trajik bir biçimde yükseldiği görülmektedir. Atkins diyetiyle biraz kilo kaybedebilirsiniz, ama aynı zamanda sağlığınızı da kaybetme riskini taşırsınız.
Atkins, öncelikle çok yağlı, çok proteinli ve lifsiz hayvansal yiyecekleri yemenizi ve diyetinizden karbonhidratları çıkarmaya çalışmanızı önermektedir. Atkins’in menülerinde kalorilerin ortalama olarak yüzde 60-75′i yağdan gelir ve tam tahıl ve meyve içermez. Önerilen menülerin analizi, bu diyetteki kalorilerin yüzde 90′ından fazlasını hayvansal ürünlerin oluşturduğunu göstermiştir.
Yüzlerce bilimsel araştırma, hayvansal ürünler ve çeşitli kanserler arasındaki bağlantıyı göstermektedir. Kanserin tek nedeninin hayvansal gıdalar olduğunu söylemek yanlış olur; ama, hayvansal ürün tüketimindeki artışın, taze mahsullerin tüketimindeki azalma ile birleştiğinde, çeşitli kanser risklerinin artmasında en güçlü etkiye sahip olduğu artık kesinlik kazanmıştır. Atkins kendisini izleyenleri, beslenme konusunda önde gelen ve “insanlarda görülen kanserin etiolojisinde et tüketimi önemli bir faktördür” diyen araştırmacı bilim adamlarından daha iyi bildiğine ikna etmektedir.
Dr. Atkins’in kitapları kızarmış domuz derisi, krema ve beykınlı çizburger gibi yiyecekleri gerçekten önermektedir. Dr. Atkins’Health Revolution kitabının ilk sayfasında şunlar yazmaktadır:
Kahvaltıda beykın ve yumurtaya, kahvenizde bol kremaya, öğle ve akşam yemeğinde oldukça çok ete ve hatta salatanızı soslu yemenize izin veren bir diyetle kilo verdiğinizi bir düşünün! Dr. Atkins’in buna “diyet devrimi” demesine şaşmamak gerek.Atkins’in sunduğu et bazlı, az lifli mönüler ya çok az meyve içermektedir ya da hiç meyve, nişastalı sebze ve tam tahıl içermemektedir. Atkins’in tavsiyelerini izlemek belli kanserlerin riskini iki katına çıkarabilir; özellikle solunum yolundaki epi-telial kanserler gibi ete duyarlı olan kanserleri. Örneğin, Ulusal Kanser Enstitüsü tarafından düzenlenen bir çalışma, başlıca değişkenin sigara içmek olup olmadığını görmek için sigara içmeyen kadınlardaki akciğer kanserini incelemiştir. Araştırmacılar, akciğer kanseri riskinin, en çok doymuş yağ tüketen kadınlarda, en az doymuş yağ tüketenlere göre altı kat fazla olduğunu bulmuşlardır.
Tek sorun önerdiği menülerdeki doymuş yağ oranının inanılmaz derecede yüksek olması değildir; aynı zamanda Atkins’in menülerinde kansere karşı güçlü bir koruma sağladığı bilinen yiyecekler yasaklanmış ya da kısıtlanmıştır. Gelinen kiloyu korumaya yönelik olarak hazırlanmış olan daha ılımlı menüleri bile bu anti-kanser yiyecekleri açısından tehlikeli derecede fakirdir. Atkins’i izleyenler, diyet ve kanser arasındaki bağlantıyı inceleyen önde gelen bilim adamlarının tavsiyelerine tam zıt bir beslenme şekli uygulamaktadırlar.
Özellikle, tek başına meyvenin dışlanması bile önemli bir kanser göstergesidir. Mide ve yemek borusu kanserleri yeterli miktarda meyve tüketmeyen toplumlarda görülür. Bilimsel araştırmalar, sindirim sistemi, safra kesesi ve prostat kanserleri ile az meyve tüketimi arasında açık ve güçlü bir dozcevap ilişkisi göstermektedir. Birçok araştırmacıyı şaşırtan bir sonuç da, meyve tüketiminin, kalp hastalığı, kanser ve bütün ölüm nedenlerinin azalması ile güçlü bir dozcevap ilişkisinin bulunmasıdır.9 Tam tahıl tüketiminin, kolorektal ve mide kanserlerinin görülme sıklığını azalttığını gösteren çok sayıda bilimsel araştırmadaki tutarlılık da şaşırtıcıdır. Kolon kanseri hayvansal ürün tüketimiyle çok güçlü bir biçimde ilişkilendirilmiştir.” Bu araştırmacılar, kolon kanserinin az görüldüğü topluluklarla çok görüldüğü topluluklar karşılaştırıldığında, kolon kanserinin değişik seviyelerde görülmesinin, lif, vitaminler ve mineraller gibi “koruyucu” faktörlerle açıklanamayacağı sonucuna varmışlardır; bu durum neredeyse tamamen hayvansal ürün ve yağ tüketimi ile ilişkilidir.
Daha çok doymuş yağ
Daha az meyve = Daha yüksek kanser riski
Daha az doymuş yağ
Daha fazla meyve = Daha düşük kanser riski
Kilo vermenin sayısız yolu vardır. Ama, ne kadar “etkili” olurlarsa olsunlar, bazıları kesinlikle güvenli değildir. Kilo vermeyi kolaylaştıracakları için sigara içmeyi ya da kokain çekmeyi savunamayız. Karbonhidrat alımını ciddi bir seviyede kısıtlayan bir kilo kaybı programını savunmak sorumsuzluktur. Böyle bir diyetin bedelini hayatınızla ödeyebilirsiniz!