Ateş beynin hipotalamus bölgesinin kontrolü altında olan savunma sisteminin doğal bir tepkisidir. Bu bölge hastalık nedeniyle vücutta salgılanan PGE2 maddesinden etkilenip, vücuda “Isı derecesini artır” emrini verir. Kısacası, “Ateş” vücut ısısının normal seviyenin üzerine çıkması durumudur.
Tıbbi tarih içinde “Ateş” bir hastalık olarak algılanmıştır. Ancak 1800’lerin sonlarına doğru ateşin bir hastalık değil hastalık bulgusu olduğu ortaya konmuştur. Kanda bulunan bakteri, virüs ya da toksin gibi dış kaynaklar, vücudumuzda termostat görevi gören hipotalamusun vücut ısısını artırmasına neden olur.
Ateşin aslında birçok faydası vardır. Vücut ısısının arttığı ortamda bazı mikropların bölünerek sayıca artması engellenmektedir. Bununla birlikte savunma hücrelerinin bölünerek sayıca artması hızlanmaktadır. Bazı araştırmalara göre vücut ısısının artması enfeksiyon ile savaşmada yardımcı olur ve hastalık sürecini kısaltabilir. Ama her zaman değil!
Suçiçeği veya nezle gibi enfeksiyonlarda ateş düşürücü ilaçlar kullanıldığında hastalık sürecinin ortalama 3-5 gün kadar uzayabildiği de gösterilmiştir. Dolayısıyla mümkünse ateşe müdahale edilmemelidir. Genel bir yaklaşım olarak ateşin derecesine göre değil, çocuğunuzun keyif ve genel durumuna göre ateş düşürücü kullanabilirsiniz.
Bazı çocuklar 38 derece ateşte kendini son derece kötü hissederken bazıları ise 40 derece ateşle takla atıp oynayabilirler. Ateş düşürücü kullanırken daha çok, çocuğun o günlerdeki yaşam kalitesini göz önünde bulundurmak gerekir.
Ateşten kaynaklanan havale, 6 aylık ila 6 yaş arasındaki çocuklarda söz konusu olabilir. Ateş sebebiyle havale geçirme oranı oldukça düşüktür. Olduğu taktirde de çoğu zaman, çocuğun merkezi sinir sistemine uzun dönemde herhangi bir zarar vermemektedir.
Ateşten dolayı havale geçiren çocukların özgeçmişlerinde, birçok zaman aile fertlerinin çocukluğunda da böyle bir soy geçmişi vardır. Bunun haricinde eğer çocuğun daha önce ateşten dolayı havale geçirdiyse, tekrar geçirme olasılığı artmaktadır. Bu iki grupta bulunan çocukları olan aileler, o zaman ilgili yaş gruplarında ateş çıkınca kontrolünü daha iyi yapmalısınız.
Aileler, kış mevsiminde bulaşıcı hastalıkların artmasıyla ateşin eşlik ettiği durumlar ile daha sık karşılaşacaklardır. Bu yüzden ateşin nasıl oluştuğu, ne şekilde ölçülüp nasıl değerlendirildiğini ve nasıl tedavi edildiğini bilmeleri önemlidir. Ebeveynler o anda ne kadar sıkıntı hissedip üzülseler de telaşlanmadan gerekli önlemleri almalı ve Tablo’da verilen bilgileri uygulamaya çalışmalıdırlar.
Kaynak: Hastane.com.tr